TÜİK başkanından bir tuhaf açıklama daha

Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer, enflasyon rakamları konusunda gelen eleştirilerle ilgili olarak TÜİK'in "yaşam maliyeti hesaplayan bir kurum olmadığını belirterek, 'Halkın enflasyonu kişiden kişiye değişir' dedi!..

SHABER3.COM

Geçtiğimiz günlerde AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enflasyon rakamlarına tepki gösterdiği ve bu nedenle affını istediği (istifa etmeye çalıştığı) iddia edilen TÜİK Başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer, yeni açıklamalarda bulundu. TÜİK'in yaşam maliyeti hesaplayan bir kurum olmadığını belirten Dinçer, Halkın enflasyonu kişiden kişiye değişir. Biz tamamen Eurostat kurallarına bağlıyız" dedi.

Dünya Gazetesi'nden Maruf Buzcugil'e konuşan TÜİK Başkanı Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer, kamuoyunda en çok sorulan “Açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki neden kaynaklanıyor” sorunu “Biz yaşam maliyetini değil enflasyonu ölçüyoruz” diye açıkladı. TÜİK’in yaşam maliyeti hesaplayan bir kurum değil. Eurostat çerçevesi dahilinde, onlara açık olacak şekilde enflasyon hesapladığını vurgulayan Dinçer, amamen şeffaf olarak bütün verilerimiz, yöntemlerimiz standartlara bağlanmış, bunlarla ilgili çalışmaları ilişki içinde yürütüyoruz" diye konuştu.

"HALKIN ENFLASYONU KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİR"

Halk enflasyonu, bütün dünyada tartışılıyor. Hissedilen enflasyon, bütün dünyada farklı bir kavramdır. İnsanlar hep kendi hissettikleri enflasyonu en son aldığı ve daha sık tükettiği ürünlere bakıyor. Enflasyonda iki tane ölçü var. Ya enflasyona odaklanırsınız ya da eşya maliyetine odaklanırsınız. Biz enflasyonu ölçüyoruz. Halkın enflasyonu kişiden kişiye değişir. Biz tamamen Eurostat kurallarına bağlıyız.

Aslında iki amacı var bunun. Birincisi Merkez Bankası para politikasına yardımcı olacak, karar vericilerin, fiyat gelişmelerini yorumlayabileceği rakamı üretmek, ikincisi uluslararası hesaplara yardımcı olmak.

Bunun için de sabit bir sepet yapıyoruz. Tanımlarımız, işyerlerimiz, kalitemiz sabit. Yıl boyunca bu sabit tanımlar üzerinden gidiyoruz. İkincisi sepetimizin ağırlık sistemi var. Bu ağırlık sistemi, her şeyi algıyı değiştirebiliyor. Algıdan kastımız, örneğin bir çocuğunuz varsa bebek mamasından daha fazla etkileneceksiniz, bezden daha fazla etkileneceksiniz. Bende bu yoksa farklı şeylerden etkilenirim.

Ayrı bir endeks özel kapsamlı gibi düşünülebilir. Şu andaki yapımız, herhangi bir gelir grubuna, herhangi bir çalışan grubuna göre endeks üretmiyor. Biz 84 milyonu kapsayacak veri üretiyoruz. Ancak TÜRK-İŞ endeksi ile bizim alt endeksler, gıda enflasyonu bire bir koreledir.

"EN ÇOK SATILAN ÜRÜNDEN FİYAT ALIYORUZ"

Bunu bugün ürün seçmek lüksüne, bire bir sahip değiliz. Hanenhalkı Tüketim Eğilimleri Anketi’nden faydalanıyoruz. Sistemi kurduktan sonra, aynı işyerine gidip, aynı tanımdaki, aynı marka ürünleri bir yıl boyunca derlemeye çalışıyoruz. Fiyat alınacak işyerini seçerken de bölgede en çok ciro yapan yerleri ele alıyoruz. Buralarda da en çok satılan ürünleri dahil ediyoruz.
<< Önceki Haber TÜİK başkanından bir tuhaf açıklama daha Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER