Konuyu Hürriyet’teki köşesine taşıyan Sedat Ergin, Angun’un 15 Temmuz gecesi “Ben kurmay başkanıyım, ordu komutanının emri var, karargâha gitmem gerekiyor” dediğinde, darbeye karıştığı ileri sürülen binbaşı tarafından “Komutanım, kati emir aldım, sizi vururum” tehdidi ile karşılaşan biri olduğunu söylüyor.
Sedat Ergin Tümgeneral Avni Angun’un adının karşısına gıyabında ‘Malatya Sıkıyönetim Komutanı’ diye yazılmasının darbecilikle tutuklanmasına neden olduğunu belirtiyor.
Angun 16 Temmuz günü darbeye karıştığı gerekçesiyle gözaltına alınmış, ardından 18 Temmuz günü tutuklanarak Malatya Cezaevi’ne gönderilmişti. Daha sonra buradan Düzce Cezaevi’ne sevk edilmişti.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, terör örgütü üyesi olmak’, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya, ayrıca TBMM’yi ve hükümeti ortadan kaldırarak görevlerini yapmayı engellemeye teşebbüs etmek’le suçlanan Angun hakkında üç kez ağırlaştırılmış müebbet cezası istenmişti.
Ancak dosyayı inceleyen Malatya Birinci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 18 Mart 2017 tarihinde oybirliğiyle Angun’un serbest bırakılmasına karar verdi. Daha sonra ise 11 Nisan 2017’de tekrar tutuklanan Angun, bu kez Ankara’daki Sincan Cezaevi’ne kondu.
Geçen hafta cuma günü toplam 76 sanığın yargılandığı İkinci Ordu darbe davasında kararlar açıklanırken Avni Angun’un de beraatına karar verildi.
632 gün sonra beraat eden Angun, kanun hükmünde kararnameyle ordudan atılan bir isim. Rütbesi de alınan tümgeneral Angun’un orduevlerine girmesi yasak.
Sedat Ergin’in ulaştığı Angun, “Masum olduğum için hiçbir zaman karamsarlığa düşmedim. Eninde sonunda masumiyetinin tescil edileceğini biliyordum” diyor.
“Devletime ve milletime hiçbir küslüğüm yok, olamaz da” diyen Angun, “Göreve başladığım gün milletime, devletime ve Atatürk ilkelerine ne kadar bağlıysam, bugün de aynı kuvvetle bağlıyım. Milletim nezdinde, 80 milyon insan karşısında iki yıla yakın bir süre bir suçlu olarak gösterildim, itham edildim. Sonunda masumiyetim anlaşıldı. Şu anda en büyük arzum, milletimin, devletimin karşısında iade-i itibarımın sağlanmasıdır” çağrısında bulunuyor.