Rusya ile Türkiye arasında yaşanan uçak krizine turizm derneği başkanından ilginç yorum geldi. Rus turistin Türkiye'ye gelmemesinin bir kayıp olmayacağını savunan World Tourism Forum Başkanı Bulut Bağcı, "Çözülmezse de bizim için bir kayıp değil. Atla deve bir kayıp değil." dedi.
Turizmin Davos'u olarak adlandırılan 'World Tourism Forum' Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek turizm bölgesinde bulunan Maxx Royal Otel'de gerçekleştirildi. Turizm sektörüne yön veren liderlerin ve otoritelerinin, turizm yatırımcılarının ve turizmin önde gelen bölge tanıtım ofislerinin başkanlarının konuşmacı olarak yer aldığı World Tourism Forum Akdeniz Bölge Toplantısı'nda forumun vizyonunun diğer ülkelerle paylaşılması, Türkiye'nin potansiyel turizm kaynaklarına dikkat çekerek ülke ekonomisine katkıda bulunulması ve Türkiye'nin turizm piyasasındaki payının artırılması hedeflendi.
World Tourism Forum Akdeniz Bölge Toplantısı'nın açılış konuşmalarının ardından toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplandıran World Tourism Forum Başkanı Bulut Bağcı, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak krizi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ile Rusya arasında yaşanan son olayları 'ufak bir gerilim var' diye adlandıran Bulut Bağcı, Rusya pazarının nasıl doldurulabileceğine bakmak gerektiğini savundu.
Her şeyin bir alternatifi olduğunu kaydeden Bulut Bağcı, Rusya içinde Türkiye'nin mutlaka bir alternatifi olduğunu aktardı. Rusya'dan mutlaka bir kayıp yaşanacağını kaydeden Bağcı, "Rusya'dan mutlaka bir kayıp yaşayacağız ama bu kayıpların tahmin edildiği gibi yüzde 50'ler yüzde 60'lar gibi bir rakamlar olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta insanların seyahat özgürlüğü serbest. Putin için konuşuyorum bir milletin seyahat özgürlüğünü kısıtlayamaz." dedi.
'KARAMSAR YIL OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM'
World Tourism Forum Başkanı Bulut Bağcı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın önemli çalışmaları olduğunu Körfez bölgelerinde de çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Bağcı, Rusya ile yaşanan krizden dolayı turizm açısından Türkiye'nin önümüzdeki yıl çok karamsar bir yıl geçirmeyeceğine inandığını söyledi. Turizmde 2015 yılının yakalanması durumunda başarılı bir yıl olacağını savunan Bağcı, "Temennim 2015'in üstüne çıkmak. Dünyanın genelinde devam eden bir siyasi süreçler var. Turizm için en önemli süreç şubat ayıdır. 2016 yılının öngörüsünü şubat ayında söylemek gerekir. Rusya ile kriz yaşamış olabiliriz. Dolmayacak bir pazar yoktur. Antalya'ya Almanya'dan gelen turist sayısında artış var. Alman turist ile Rus turistin konaklaması çok farklı. Bunlar bir birbirleriyle konaklamıyorlar. Aynı otelde kalmıyorlar. Bir pazarın azalması diğer pazarın artmasına imkan veriyor." diye konuştu.
'KAYIP ATLA DEVE DEĞİL'
Turizmin siyasetin üstünde bir sektör olduğunu kaydeden Bulut Bağcı, yürütülen ilişkileri olumlu bulduğunu, yaşanan durumun da en kısa sürede çözüleceğine inandığını açıkladı. 'Çözülmezse de bizim için bir kayıp değil. Atla deve bir kayıp değil.' diyen Bağcı, Alman pazarında bu yıl patlama beklediklerini belirtti.
Bugünkü toplantıya Rusya turizm bakanının da normal şartlarda geleceğini aktaran Bağcı konuşmasını şöyle tamamladı: "Rusya turizm bakanı gelecekti. Olaylardan sonra direk iptal etti. Ama önemli değil. Ama bizim için vatanımız her şeyden önce gelir. Rusya'nın da yeri doldurulur herkes bunu bilsin. Bizim için o kadarda olmazsa olmaz elzem değil."
'TURİST SAYISININ YÜKSELMESİNİ RUSLAR ARTIRDI'
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, 2016 yılı içerisinde Rusya ile yaşanan politik sorunların turizm sektörünü en az şekilde etkilemesinin en büyük temennileri olduğunu söyledi. Antalya'ya bir yılda gelen yabancı ziyaretçi sayısının 13 yılda 4 milyondan 13 milyona çıktığını hatırlatan Menderes Türel, "Bu yükselişin 3'te biri Rusya ziyaretçilerinin sayısındaki artıştandır. Antalya henüz Almanya dışındaki Avrupa ülkelerinden misafir ve ziyaretçi sayısında istediği potansiyelin çok altındadır. ABD veya uzak Asya'dan henüz yeterli sayıda ziyaretçi alamıyoruz." dedi.
Rusya ile Türkiye'nin arasındaki kültür bağının güçlü olduğunu kaydeden Başkan Menderes Türel, iki tarafında kaybedeceği süreç sürdürülebilir olmaktan çıkacağını, kişilerin serbest seyahat haklarına dönük kısıtlamaların temel hak kısıtlaması anlamına geleceğini belirtti. Turizmin barış elçisi de olduğunu savunan Türel, dünya turizm formunun hem dünya ekonomisine hem de turizm ekonomisine çok önemli katkılar sağlayacağını aktardı. CİHAN