'Bölgesel Kalkınmada Yerel Dinamikler: Ürün Tuzağını Aşabilen Antalya İçin 2023 Senaryoları' raporu tarım ve turizmdeki gelişmeyle bugünlere gelen Antalya ekonomisinin büyümesini sürdürebilmesi için üçüncü bir sektöre ihtiyaç olduğunu ortaya koydu.

Türk Girişim ve İş Dünyası KonfederasYonu (TÜRKONFED), Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) ile Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) işbirliğiyle hazırlanan 'Bölgesel Kalkınmada Yerel Dinamikler: Ürün Tuzağını Aşabilen Antalya İçin 2023 Senaryoları' raporu tanıtıldı. Antalya'nın, gelir seviyesindeki hızlı yükselişine rağmen, Türkiye'de orta gelir tuzağı riski olan 12 bölgeden bir tanesi olduğunu belirten TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu, bir üst gruba geçemeyen Antalya'nın birçok sorunla karşı karşıya kaldığını söyledi. Rusya kirizinin turizm ve tarım başta olmak üzere bölge ekonomisini olumsuz etkilediğini anlatan Kadooğlu, hükümetin bölgenin potansiyelini artıracak çözümler üretmesi gerektiğini kaydetti. Turizmin, şehir açısından önemli istihdam kaynağı olduğuna dikkat çeken ve sektörde yaşanan olumsuzluğun işsizliği artıracağını kaydeden Kadooğlu, "Turist sayısında yaşanacak azalma, sadece turizm gelirlerini değil, aynı zamanda işsizlik rakamlarını da olumsuz etkileyecektir. Türkiye'de oluşturulan istihdamın yüzde 7'sini Antalya karşılamaktadır. Yine son yıllarda, istihdam ve girişimcilik sayılarındaki artışlar, teknoloji ve bilgi yoğun sektörlerde değil, geleneksel hizmet sektörleriyle inşaat ve gayrimenkul sektörlerinde meydana gelmektedir." diye konuştu.

'ORTA DEMOKRASİ TUZAĞI' TEHLİKESİ

Türkiye'yi orta gelir tuzağından kurtaracak en temel parametrenin gelişmiş bir 'demokrasi kültürü' olduğunu ifade eden Kadooğlu, "Gelişmiş bir ekonomi için gelişmiş bir demokrasi şarttır. TÜRKONFED olarak orta gelir tuzağından çıkmak için 'orta demokrasi tuzağı'ndan çıkmanın ön koşul olduğunu dile getiriyoruz." dedi.

"ÜÇÜNCÜ SEKTÖRE İHTİYAÇ VAR"

BAKSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Eroğlu daha önce Antalya'da ve Türkiye'de pek çok kez bu şekilde raporlar hazırlandığını anımsatarak, raporların amacına uygun şekilde, şehrin tüm dinamikleriyle birlikte ve ortak akılla hayata geçirilmesi temennisini dile getirdi. Antalya'nın son 50 yılda tarım ve turizmle geliştiğine değinen Eroğlu, "Tarım gibi turizmin de farkındalığı artarak hem ulusal hem de uluslararası desteklerle bu noktalara geldik. Geçmişte üç-beş girişimciden bugün örtü altı üretim yapan ciddi bir ekonomik büyüklüğe geldik. Aynı şey turizm için de geçerli. Bugün 12 milyon turiste ulaşmış, otel yatırımları ve istihdamıyla turizm, Antalya için çok ciddi bir sektör haline gelmiş." şeklinde konuştu. Ali Eroğlu, Antalya'nın bugünkü gelişmişlik seviyesini devam ettirebilmesi ve büyümesini sürdürebilmesi için tarım ve turizm dışında üçüncü bir sektöre daha ihtiyacı olduğunu belirterek, "Artık Antalya'nın bir üçüncü sektöre ihtiyacı var. İki sektör Antalya'nın büyüme ihtiyacını sağlamakta sıkıntılı." dedi.

ANTALYA ÜRÜN TUZAĞINDA

ANSİAD Başkanı Abdullah Erdoğan da Antalya ve ekonomisinin 'ürün tuzağı'nda olduğunu ve bundan çıkış için stratejik kararlar alınması gerektiğini söyledi. Rapor hazırlandığında henüz Rusya ile yaşanan krizin gündemde olmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Kasım sonundan bu yana yaşananlar ürün tuzağı meselesini çok daha somut şekilde bizlere gösterdi. Antalya ekonomisinin az sayıda ürüne, Rusya ve Almanya gibi iki pazara aşırı bağımlı olmasının sonuçlarını maalesef şimdiden yaşamaya başladık. Turizmde iki pazara yoğunlaşmış 'herşey dahil' turizmi, tarımda ise Rusya'ya yoğunlaşmış domates üretimi ağırlıklı yapı, yani 2 pazar ve 2 ürün yapısı, bugün Antalya ekonomisinin yumuşak karnı olmuştur." CİHAN