İngiltere'nin başkenti Londra'da görülen, WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) iadesi davasında 4 Ocak Pazartesi günü karar çıkması bekleniyor.
ABD ile ilgili çok sayıda gizli belgeyi yayınladığı için, bu ülkede geçerli olan Casusluk Yasası'nı ilhal ettiği gerekçesiyle hakkında dava açılan Julian Assange'ın suçlu bulunması halinde 175 yıla kadar hapis cezası alması bekleniyor.
Karar duruşması öncesinde Almanya’da bir grup milletvekili İngiltere hükümetine çağrıda bulunarak, Assange’ın korunmasını istedi.
Federal Meclis'teki "Julian Assange'a özgürlük" adlı çalışma grubunun üyeleri, Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, Hür Demokrat Parti (FDP) milletvekili Bijan Dijir-Sarai, Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili milletvekili Frank Heinrich, Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) Frank Schwabe ve Yeşiller’den Margit Stumpp yaptıkları açıklamada, İngiltere hükümetinden Julian Assange'ı ABD'ye iade etmemesini ve Washington'a iadeyi engellemesini talep etti.
Milletvekillerinden Sevim Dağdelen açıklamasında, "Adil olmayan bir yargılama süreci ve 175 yıl hapis cezası tehdidiyle karşı karşıya olan Julian Assange’ın iadesi hayatını tehlikeye atabilir ve bütün dünya genelinde gazeteciler ve bilgi ifşa edenler için emsal mahiyetinde olabilir" görüşünü dile getirdi. Dağdelen mahkemenin iade kararı vermesine rağmen İngiltere hükümetinin bunu durdurabileceğini ve engelleyebileceğini belirtti. Sol Partili vekil Londra'daki karar duruşmasına katılmayı planlıyor.
Assange'ın avukatı Stella Morris Der Spiegel'a yaptığı açıklamada, müvekkilinin ABD’ye iade edilmesi halinde "korkunç bir sefalete" sürükleneceğini savunarak, bunun Julian Assange için "bir çeşit ölüm cezası" anlamına geleceğini ifade etti. Avukat Stella Morris aynı zamanda Assange'ın hayat arkadaşı ve iki çocuğunun da annesi.
Julian Assange ABD'ye iade edilmemek için sığındığı Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'nde yedi yıl yaşadıktan sonra İngiltere güvenlik güçlerince tutuklanarak cezaevine konmuştu.
Başta Irak Savaşı olmak üzere, çok sayıda olay hakkında anonim kaynaklardan elde ettiği yüzbinlerce gizli belgeyi, 2010-2011 yıllarında ifşa eden WikiLeaks adlı platform ABD ordusunun sivilleri katlettiğini ve mahkumlara işkence uyguladığını ortaya koymuştu.