Türk Eğitim Sen 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, geçen yıl yapılan yönetici değerlendirme sürecinde 7 bin 400 okul müdürünün haksız yere görevden alınmasına yönelik mahkeme kararlarının uygulanmadığını söyledi. Mahkemeler usulsüzlüklerin düzeltilmesi için gerekli uyarıları yapmasına rağmen MEB yetkililerinin yanlışta ısrara devam ettiğini belirten Demir, bu konuda cumhuriyet savcılarını harekete geçmeye çağırdı.
'EĞİTİMDE ADALET DUYGUSU AĞIR YARA ALDI'
Yaşanan mağduriyetlerin, kamuda telafisi güç zararlara yol açacağını savunan Demir, "Ülkemizde 2014 Temmuz ayı itibariyle yapılan eğitim yöneticileri değerlendirme süreci sonucunda yaşananların boyutu, geçen zaman zarfında kamuoyu tarafından yakından takip edilmiştir. Devam eden mahkeme süreçleri ve akabinde yapılan iş ve işlemler artık skandal boyutuna vararak, eğitim camiamızın adalet duygusunun gün geçtikçe ağır yaralar almasına ve eğitim geleceğimizin karamsar bir tablo sergilemesine sebep olmaktadır.
Temmuz 2014 itibariyle ilimizde 28 ilçe müdürü değişmiş, göreve başlayan mesai arkadaşlarımızın önüne, 15 günlük bir süre zarfında bölgelerinde görev yapan okul müdürlerini değerlendirme görevi verilmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda ortaya çıkan manzara, ülkemizde 'paralel yapı' ile mücadele adı altında devam eden sürecin Milli Eğitim camiasına sıçramış hali olarak algılanmıştır ancak geçen zaman zarfında durumun hiç de sanıldığı gibi olmadığı anlaşılmıştır." dedi.
'MAHKEME KARARLARI HİÇE SAYILIYOR'
Mahkeme kararlarından sonraki yeniden değerlendirme süreçlerinin, akıllara zarar verecek boyutlara ulaştığını savunan Demir, "Yapılan yeniden değerlendirmelerde görülen manzara odur ki mahkeme kararları hiçe sayılmaktadır. Buradan siz değerli basın mensupları aracılığıyla gerek idare ve gerekse savcılarımızın dikkatlerini çekmek istiyorum. Ayrıca resmi başvurularımızın yapılacağının da bilinmesini istiyorum. İlimiz Buca ilçesi, Sabri Kolçak İlkokulu Müdürü iken değerlendirmeye tâbi tutulan Namık Aydemir, 62,12 puan ile görevden alınmıştır. Yapılan ilk değerlendirmede İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Yanık 8 'evet', insan kaynaklarından sorumlu Şube Müdürü Alaaddin Bayat 8 'evet', kurumdan sorumlu Şube Müdürü Hasan Okur 4 'evet' ile değerlendirme yapmışlardır. Mahkemenin vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararında geçen, '… Mahkememizce, davacıya düşük puan verilmesinin sebeplerinin açık bir şekilde ortaya koyularak, formdaki her bir puanlamanın dayanağını oluşturan somut tüm bilgi ve belgeler istenmesine rağmen somut bir bilgi ya da belge sunulamamasına karşılık dava konusu değerlendirme formunda, davacının başarısızlığına ve yetersizliğine ilişkin değerlendirmeler yapıldığı anlaşılmıştır.' ifadesi sonucunda yapılan ikinci değerlendirmede İlçe Milli Eğitim Müdürü Yanık 13 'evet', Şube Müdürü Bayat 8 'evet', Şube Müdürü Okur 5 'evet' ile değerlendirme yapmış ve Okul Müdürü Aydemir, toplam puan 70,07 ile geçerli puan olan 75 puanın altında kalmıştır. Yeniden mahkemeye taşınan bu puanlama sonucunda İzmir İdare Mahkemesi tarafından verilen karar sonucunda yeniden değerlendirme yoluna gidilmiştir. Mahkemenin bu süreçteki kararı, ülkemiz eğitim camiası için son derece anlamlı bir karardır." şeklinde konuştu.
MAHKEME: SOMUT BELGENİZ YOKSA 'HAYIR'LARI 'EVET'E ÇEVİRİN
Somut belge ve bilgiye dayanmadan yapılan puanlamanın haksızlığa yol açtığını, mahkemenin de "düzeltin" talimatı verdiğini ifade eden Demir, "Kararda geçen, '… Hakkında değerlendirme yapılan yönetici için puan verilmeyen kriterler bakımından puan vermemenin dayanağının, İzmir 1. İdare Mahkemesi'nin E:2014/1457 sayılı dosyasında verilen 16.12.2014 tarihli kararda da belirtildiği üzere somut bilgi ve belge ile açıklığa kavuşturularak ispatlanması ve özellikle HAYIR olarak değerlendirilen haneler açısından bu olumsuz değerlendirmeye yol açan hususların somut verilerle ortaya koyulmak suretiyle ikinci değerlendirmenin yapılması ve mahkeme kararının bu şekilde uygulanması gerekmekte olup mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen eksiklikler ve hukuka aykırılıklar giderilmeksizin, salt yeniden değerlendirme işleminin ikinci kez yapılmasının, mahkeme kararının tam olarak uygulandığı anlamını taşımayacağı çekişmesizdir.' ifadeleri sonucunda yapılan yeniden değerlendirme sürecinde İlçe Milli Eğitim Müdürü Recep Yanık 19 'evet', Şube Müdürü Alaaddin Bayat 8 'evet', Şube Müdürü Hasan Okur 4 'evet' puan ile değerlendirme yapmışlardır. Mahkeme kararlarından sonra somut bilgi ve belge koyulamayan kriterlerle ilgili olarak, halen eğitim uzmanı olarak görev yapan Recep Yanık tarafından mahkeme kararına uygun puanlamalar yapılırken halen Menderes İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan Alaaddin Bayat tarafından aynı puanlamada ısrar edilmesiyle birlikte halen Buca İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak görev yapan Hasan Okur tarafından yapılan puanlamalarda ilk puanlamada 4 'evet', ikinci puanlamada 5 'evet', üçüncü puanlamada ise tekraren 4 'evet' verilmiş olması anlaşılabilir değildir. Son puanlamada toplam puan sonuçlarının, Hasan Okur dışındaki paydaşlar tarafından yapılan puanlama sonucunda toplam 64,11 puan olması ve Hasan Okur tarafından ikinci değerlendirmeden sonra 5 'evet' verilmesi durumunda Okul Müdürü Namık Aydemir'in toplam 76,61 puan ile 75 puanın üzerine çıkacağının gözetilip gözetilmediği şüphelidir. İlk değerlendirme sonucunda 4 'evet' puan verilmişken ikinci değerlendirmede 5 'evet' puan verilmesi mahkeme kararıyla örtüşürken üçüncü değerlendirme de tekraren, üstelik mahkemenin açık ve anlaşılır net ifadelerine rağmen 4 'evet' verilmesinin izah edilmesi gerekmektedir." dedi.
Usulsüz işlemlerin had safhaya ulaştığını iddia eden Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Demir, "Eğitim kurumlarının imkanlarını çevrenin hizmetine sunarak, eğitim kurumu-çevre bütünleşmesini sağlayacak çalışmalar yapar, kriterinin ikinci ve üçüncü değerlendirmeler sürecinde, Sabri Kolçak İlkokulu'nda görev yapmayan Namık Aydemir tarafından nasıl yerine getirildiğinin ve sonra da neyi yapmadığının, aklın kabul edebileceği ölçülerde açıklamasını beklemekteyiz. Bu süreçte yaşananlar, 'paralel yapı' ile mücadele adı altında ülkemizde yaşananların eğitim ayağı ise görevden alınan arkadaşlarımızla ilgili elinizde bilgi ve belgeler mevcut mudur? Yoksa tek derdi kurumuna, milletine, vatanına hizmet aşkı olan bu kişilerin sendikal mensubiyetleri midir? Bunlar eğitim camiası tarafından kabul edilebilir bir yaklaşım tarzı değildir. Kurulacak yeni hükümetimizin, eğitimde bulunduğumuz yerin farkında olduğunu kabul ediyoruz. İleri adımlar atabilmek ve camiamızda kırılan adalet duygusunun onarılması için bu fırsatın değerlendirilmesi, yapılan bu büyük hatanın eğitim camiasının içine sindirebileceği ve adalet duygusunun onarılacağı bir dönem olmasını temenni ediyoruz." diye konuştu. CİHAN