Almanya’da gazeteci ve yazarların meslek kuruluşları ile Uluslararası Af Örgütü tarafından 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yapılan açıklamalarda Türkiye'de medya çalışanlarının durumuna ve basın özgürlüğü ihlallerine dikkat çekildi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, Alman Yayıncılar Birliği ve Uluslararası Yazarlar Birliği PEN Almanya ortak bir açıklama yayınlayarak Türkiye'ye cezaevinde bulunan gazeteci, yazar ve sanatçıların serbest bırakılmasını talep etti. Ortak mesajda, "Türkiye'de son aylarda çok sayıda yeni tutuklama ve verilen hükümler ile siyasi gelişmelerin Türkiye'de ifade ve basın özgürlüğünü tehdit etmeyi” sürdürdüğüne dikkat çekildi.
Açıklamada, yazar Aslı Erdoğan'ın ve gazeteci Deniz Yücel'in tahliye edilmiş olmalarına rağmen gazeteci ve yazarların durumunun kaygıyla izlendiği vurgulandı. Açıklamada, "Tehdit edilen, takibata uğrayan ve cezaevine konulan meslektaşlarımızın dayanışmamıza ve yardımıza ihtiyacı var” denildi.
Ortak açıklamada, Türkiye'de 24 Haziran erken seçimlerinin yedinci kez uzatılan OHAL döneminde yapılacağı hatırlatıldı ve "Bu nedenle seçim kampanyası yoğunluğu azalmayan baskılar altında yürütülecek. Bu koşullar altında özgürce haber yapabilmek ve kısıtlama olmaksızın açıkça tartışmak düşünülemez” ifadesi kullanıldı.
Alman hükümeti ve AB'ye çağrı
Sınır Tanımayan Gazeteciler, Alman Yayıncılar Birliği ve PEN Almanya'nın ortak açıklamasında, Türkiye ve dünyanın diğer ülkelerinde gazeteci, yazar ve sanatçılara yönelik "baskılara son verilmesi ve cezaevindeki meslektaşların derhal serbest bırakılması” talep edildi.
Açıklamada, Alman hükümeti ve Avrupa Birliği Komisyonu'na da çağrıda bulunularak "devletin keyfi tutumu nedeniyle mağdurlar olan için çaba gösterilmesi ve sözün özgürlüğü için kararlı bir tutum izlenmesi” istendi.
Af Örgütü: Basın özgürlüğü zincire vuruldu
Uluslararası Af Örgütü'nün Almanya şubesi tarafından yapılan açıklamada da Türkiye'de basın özgürlüğünün "zincire vurulduğu” belirtildi.
Örgütün Avrupa ve Orta Asya Uzmanı Janine Uhlmannsiek tarafından yapılan açıklamada, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden bu yana "Türkiye'de hükümet tarafından 180'den fazla yayın kuruluşunun kapatıldığı, 120'den fazla gazetecinin cezaevinde olduğu ve binlerce medya çalışanının işini kaybettiği” belirtilerek "Türkiye'de basın özgürlüğü yaklaşık iki yıldır zincire vuruldu” denildi.
Uhlmannsiek açıklamasında "Türk hükümetinin OHAL sayesinde elde ettiği yetkileri suistimal ederek sivil toplumu baskı altına almak ve muhalif sesleri susturmak için kullandığını” ifade etti.
Bu şekilde temel hakların ihlal edildiğine işaret eden Uhlmannsiek, Alman hükümeti ve uluslararası toplumun Türk hükümetine baskıyı sürdürmesi gerektiği belirtti. Türk hükümetine "insan haklarına ilişkin yükümlülüklerinin hatırlatılması” gerektiğini kaydeden Uhlmannsiek, "Türkiye sivil toplum ve özgür basın ayakta kalma mücadelesi veriyor. Uluslararası toplum tarafından yalnız bırakılmamaları gerekiyor” dedi.