Mahfi Eğilmez / BBC Türkçe
Dünya Üniversiteleri Sıralama Merkezi (The Center for World University Ranking - CWUR) adlı bir kuruluş var. Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan bu kuruluş, hükümetlere ve üniversitelere, eğitimin ve bilimsel araştırmaların geliştirilmesi konularında danışmanlık yapıyor.
CWUR, 2012'den bu yana her yıl dünya üniversitelerini belirli bazı kriterler kullanarak sıralamaya tabi tutuyor.
2012'de en başarılı 100 üniversiteyi belirleyip sıralamaya tabi tutarak bu işe başlayan kuruluş, 2014'den itibaren sıralamayı ilk 1.000 üniversitenin belirlenmesi şeklinde genişletti.
CWUR, dünyadaki ilk 1.000 üniversiteyi toplam 8.000 üniversiteyi inceleyerek belirliyor.
CWUR üniversitelerin başarı sıralamasını değerlendirirken 7 farklı kriteri inceliyor (ilk 6 kriterin toplam puanlamadaki ağırlığı yüzde 15'er, son kriterin ağırlığı yüzde 10):
Eğitimin kalitesi: Uluslararası ödül ya da madalya kazanmış mezunların sayısının üniversitenin mezun sayısına oranı.
Mezunların İstihdam Edilmesi: Dünyadaki önemli firmaların CEO pozisyonlarında bulunan üniversite mezunlarının toplam mezun sayısına oranı.
Öğretim Kadrosunun Kalitesi: Üniversite öğretim üyelerinden uluslararası ödül ya da madalya kazanmış olanların sayısı.
Araştırma Sayısı: Araştırma yazılarının sayfa sayısı toplamı.
Araştırmaların Kalitesi: Önde gelen bilimsel dergilerde yayınlanan makalelerin sayısı.
Etki: Yüksek derecede etkili dergilerde yayınlanan makale sayısı.
Referans Sayısı: Üniversite öğretim üyelerinin atıf yapılan makale sayısı.
2018 Yılı Sonuçları
2018 yılında dünyadaki en başarılı ilk on üniversiteyi 2014'deki yerleriyle kıyaslayarak bir tabloda gösterelim:
2014'den bu yana ilk ona başka bir ülkenin üniversitesi giremiyor. İlk ondaki tek değişiklik 2014'de 12'nci sırada olan California Teknoloji Enstitüsü'nün 9'uncu sıraya yükselmesi olmuş.
Buna karşılık 2014'de 10'uncu sırada yer alan Yale Üniversitesi (ABD) 11'inci sıraya gerilemiş.
İlk 1.000 üniversite arasında ABD'den 214, Çin'den 107, İngiltere'den 62, Fransa'dan 58, Japonya'dan 56, Almanya'dan 54, İtalya'dan 45, İspanya'dan 38, Güney Kore'den 35, Kanada'dan 28, Brezilya'dan 20, Hindistan'dan 17, Hollanda'dan 13, Türkiye'den 13, İran'dan 12, Polonya'dan 10, Belçika'dan 8, İsrail'den 7, Güney Afrika'dan 6 üniversite var.
Ekonomi, İşletme, Finans ve Siyaset Biliminde İlk 10 Üniversite
2017 yılı itibariyle ekonomi, işletme, finans ve siyaset bilimi eğitimi açısından ilk ona giren üniversiteler şöyle sıralanıyor:
Bu dallarda ABD üniversitelerinin büyük üstünlüğü olduğu görülüyor. İlk 10 üniversite sıralamasında ekonomi alanında İngiltere'den LSE (London School of Economics), işletme alanında Hollanda'dan Erasmus Üniversitesi, finans alanında da Hollanda'dan Tilburg Üniversitesi ilk onda kendisine yer bulabiliyor.
Siyaset biliminde İngilizler oldukça iyi bir yerde bulunuyorlar. İlk 10 üniversite içinde ABD'den 7 üniversitenin yanında İngiltere'den üç üniversite yer alıyor.
Türk üniversitelerinin durumu
Dünya üniversiteleri sıralamasında ilk 1.000 üniversite arasında Türkiye'den 13 üniversite yer alıyor. 2014 yılında ilk 1.000 üniversite arasında Türkiye'den 10 üniversite yer alıyordu.
2018 yılı itibariyle ilk 500 üniversite arasında hiçbir Türk üniversitesi bulunmuyor.
ODTÜ, 2014'de 396'ncı sırada yer alarak ilk 500 üniversite içine girebilmiş tek kurum iken 2018 yılında 200 sıra gerileyerek 596'ncı sıraya düşmüş görünüyor.
Genel olarak bakıldığında 2014 yılına göre 2018 yılında ilk 1.000 üniversite arasına giren Türk üniversitelerinin sayısındaki artış ve sıra yükselişleri olumlu bir gelişmeye işaret etse de bunun yeterli olamayacağı çok açık.
Listede dikkati çeken bir başka konu da vakıf üniversitelerinin durumu.
Türk üniversiteleri arasında vakıf üniversitesi olarak sadece Bilkent Üniversitesi ilk 1.000 üniversite arasında yer alıyor.
2014'den 2018'e sırasını yükseltmeyi da başarmış bulunuyor.
Sorun Nerede?
Türk üniversitelerinin üst sıralarda yer alamamasının altında yatan birçok neden var. Bunların önemli bir bölümü yapısal nedenler.
Bunlar arasında düşünce ve ifade özgürlüğü sorunu, üniversitelerin YÖK aracılığıyla tek elden yönlendirilmesi, bilimsel ve finansal özerkliğin bulunmaması en önde gelenler.
Bu eksiklikler üniversitenin bilimsel üretim yapmasının önündeki engelleri oluşturuyor.
Sorunların bir bölümü toplumun üniversiteden beklentilerinin üniversitenin görevinden farklı olmasından kaynaklanıyor.
Toplum, üniversiteye giren öğrencilere çoğu aslında meslek okullarında öğretilebilecek bilgilerin verilmesini talep ediyor.