Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından İngiltere ve Avrupa Birliği tarafından yaptırım listesine dahil edilen Rus oligark Mihail Fridman ile ilgili dikkat çekici bir iddia ortaya atıldı.
İngiliz Financial Times gazetesinde önceki gün yayımlanan haberde, Fridman’ın ABD’nin Ukrayna Maslahatgüzarı Kristina Kvien’i aradığı ve yaptırımların kaldırılması karşılığında servetinin bir kısmını Ukrayna’nın yeniden inşası için vermeyi teklif ettiği öne sürüldü.
‘ÖNCE KÜFÜR ETTİ, SONRA ÖZÜR DİLEDİ’
Kvien’in soruları karşısında sinirlenen ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerinde hiçbir etki gücünün olmadığını belirten Fridman’ın “Tüm paramı almak istiyorsunuz” diyerek ABD’li diplomata tepki gösterdiği ve küfür ettiği, bunun üzerinde de Kvien’in telefonu kapattığı, Fridman’ın daha sonra mesaj atarak özür dilediği ancak yanıt alamadığı öne sürüldü.
Yaklaşık 13 milyar dolarlık servete sahip olduğu tahmin edilen Fridman, aynı zamanda Turkcell’in ortaklarından LetterOne’ın (L1) kurucuları arasında yer alıyor. Fridman, yaptırım kararlarının ardından mart ayı başından L1 yönetiminden ayrılmıştı.
Ukrayna’da doğup büyüyen ancak Rusya ve İsrail pasaportlarına sahip olan Fridman’ın Ukrayna’da da ciddi yatırımları bulunuyor. Fridman, Ukrayna’nın en büyük bankalarından olan ve adı Sense Bank olarak değiştirilen bankaya, Kiev Yıldızı isimli bir gsm operatörüne ve içme suyu şirketine sahipti.
Avrupa Birliği, ABD’nin ısrarı üzerine Rus oligarklara yaptırım uygulasa da Fridman’ın ABD’nin yaptırım listesinde bulunmuyor.
ZELENSKIY ŞARTLARINI İLETTİ
Fridman bu iddiaları reddederken FT, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Fridman’dan Putin’i suçlamasını, savaşa karşı daha sert açıklama yapmasını ve Rus pasaportunu yırtmasını istediğini öne sürdü.
“Ukrayna, yaptırımları pazarlık aracı olarak kullanmıyor” diyen Zelenskiy’nin ofisinin başkan yardımcısı Rostislav Shurma, “Yaptırımların temel amacı, savaşı durdurmak, onları kaldırmayı kabul etmek için bazı koşullar bulmak değil” dedi.
FT, Fridman dışında başka Rus oligarkların da yaptırımlar karşılığında servetlerinin bir bölümünü vermeyi teklif ettiğini öne sürdü.