Türkiye’nin dostane çözüme gittiği davanın temelinde, Beşiktaş Belediyesi sınırları içinde olan ve şu an üzerinde teknik lise bulunan bir arsa için Efrosini Yianopulu adlı bir Yunan vatandaşının 2003’te açtığı dava yer alıyor. Beşiktaş’ta annesi adına kayıtlı 13 bin 231 metrekarelik bir arsa için dava açan Yianopulu dava sürerken 2009’da öldü.

Bunun üzerine Maria Çiropulos, 2010’da mektupla başvurarak mirasçı olarak AİHM önündeki başvurunun incelenmesine devam edilmesini talep ettiğini bildirdi.

Arazi 1924 doğumlu Maria Yianopulu üzerine kayıtlıydı. Yianopulu 1979 yılında ölünce Yunanistan’da yaşayan kızı Efrosini Yianopulu, 1982’de yasal mirasçı olarak tescilini istedi. 1985’te “Yunanlıların mülk edinmesinin yasak olduğu” belirtilerek tapu izni verilmedi. Yargıtay da onayladı. 1995’te arsa hazineye devredildi. Tüm hukuk yollarının kapanması üzerine Yianopulu, 2003’te AİHM’ye yöneldi. 2009’da ölen Efrosini’nin hukuk mücadelesini tek mirasçısı Maria Çiropulos sürdürdü. AİHM, 14 Ocak 2014’te açıkladığı kararında Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) ek 1 numaralı Protokol’ün mülkiyetin korunmasıyla ilgili 1’inci maddesini ihlal ettiğine karar verdi. Tazminat kararı ise ileri bir tarihe bırakıldı. Türkiye süreçte davacıyla dostane çözüme gitmeyi tercih etti. 

KAYNAK: HÜRRİYET