Türkiye'de gazeteci, basın-yayın çalışanı ya da gazete sahibi 30 kişi cezaevlerinde tutuklu bulunuyor. Erişime engellenen internet sitesi sayısı her geçen yıl artarak 105 bin 958'e ulaştı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından 2015 yılına ilişkin hazırlanan İnsan Hakları İhlalleri Raporu, İHD genel merkezinde basın toplantısı ile açıklandı. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilişinin 67. yıldönümü münasebetiyle hazırlanan raporla ilgili bilgiler paylaştı.
İnsan Hakları İhlalleri Raporu'na göre; 2015 yılında düşünce ve ifade özgürlüğü alanında ciddi ihlaller olduğu, özellikle siyasal iktidarın basın üzerindeki baskı ve kontrolünün kaygı verici boyuta ulaştığı kaydedildi. Türkiye'de ne olup bittiğini herkesin bilmesinin hakkı olduğu ifade edilen açıklamada, haber alma ve haber verme özgürlüğünü medyanın kullanamamasının sebebinin siyasal iktidarın baskısı olduğu ifade edildi.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Dokümantasyon Merkezi verilerine göre; halen gazeteci, basın-yayın çalışanı ya da gazete sahibi 30 kişi tutuklu. 2015 yılında yayın toplatma kararları devam ediyor. En son örneği de 2 yöneticisi tutuklanan Nokta Dergisi oldu. Erişime engellenen internet sitesi sayısı 105 bin 958. Bu sayının 2014 yılında 40 bin 773, 2013 yılında ise 35 bin rakamındaydı. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, yaşanan bu artışın kaygı verici olduğuna vurgu yaptı.
TÜRKİYE, MÜLTECİ VE SIĞINMACILARLA YAŞAMAYI ÖĞRENMELİ
Raporun bir diğer başlığında 2015 yılında mülteciler ve sığınmacılarla ilgili olarak çok ciddi sorunların olduğuna işaret edildi. Türkiye'nin mülteci ve sığınmacılarla yaşamayı öğrenmesi gerektiği belirtilerek, Suriyeli sığınmacılarla ilgili kaçak işçilikten, kayıt dışı işçilikten bahsedildiği, Çalışma Bakanı'nın ise 'bizde böyle bir bilginin olmadığı' sözüne dikkat çekildi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un Suriyeli mültecilerle ilgili 18 Eylül 2015 tarihinde yapmış olduğu açıklamaya da atıfta bulunuldu. Türkiye'de kayıtlı Suriye'den gelen mülteci sayısının 2 milyon 225 bin 147 olduğu, bunlardan sadece 259 bininin kamplarda kaldığı, geri kalan 1 milyon 959 bin kişinin ne yaptığının bilinmediği, bu insanların kayıt dışı istihdamla kaçak işçilik yaparak hayatlarını sürdürdüğü aktarıldı.
BARIŞIN SAĞLANAMADIĞI KOŞULLARDA DİĞER HAKLARDAN SÖZ ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Raporun sonuç bölümünde ise dünyanın en çağdaş insan hakları belgesinin kabul edilişinin 68. yılına girerken, sıralanan veriler ve yaptıkları değerlendirmelerin; henüz dünyada ve Türkiye'de evrensel insan hakları değerlerini tümüyle yerleştirebilme idealinin oldukça uzağında bulunulduğuna dikkat çekildi. Bugün Türkiye'de insan hakları açısından acilen yerine getirilmesi gereken tek bir taleplerinin olduğu, onun da acilen barışın tesis edilmesi, barışın sağlanamadığı koşullarda yaşam hakkının korunamadığı, yaşam hakkı olmayınca da diğer tüm haklardan söz etmenin mümkün olmadığı tespiti aktarıldı.
CİHAN