TGC açıklamasında, "Medya kuruluşlarının basılması, gazetecilerin başına polislerin silah dayaması, gazetecilerin dövdürülmesinden sonra, iktidar eliyle digital yayın platformlarında sansür uygulamaları zirveye yerleşmiştir." denildi.
TGC'den yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi. "Seçim öncesi Tivibu’dan sonra Digitürk’ün de Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV‘yi platformundan çıkarması basın özgürlüğüne aykırıdır. Bu hukuksuz uygulamadan vazgeçilmelidir.
Seçim öncesi halkın gerçekleri öğrenme kanallarının açık tutulması büyük önem taşıyor. Ancak iktidar, halkın gerçekleri öğrenme kanallarını tıkayan uygulamalarına ısrarla devam ediyor.
Bu uygulamaları kamuoyuna kısaca hatırlatmayı yararlı görüyoruz:
1.İktidarın etkisiyle Digitürk Ulusal Kanal’ı mahkeme kararına rağmen digital yayın platformuna dahil etmemiştir.
2. Daha sonra Tivibu, Bugün TV, Samanyolu Haber ve Mehtap TV’yi digital platformundan çıkarmıştır.
3. Son olarak da Digitürk yürüyen bir soruşturmayı gerekçe göstererek Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV‘yi platformundan çıkarmıştır.
Medya kuruluşlarının basılması, gazetecilerin başına polislerin silah dayaması, gazetecilerin dövdürülmesinden sonra, iktidar eliyle digital yayın platformlarında sansür uygulamaları zirveye yerleşmiştir.
Digitürk bu kararıyla medyada eşitlik ilkesini bozmuş, basın özgürlüğüne aykırı davranmış, seçim öncesi halkın haber alma hakkını engellemiştir.
Tivubu gibi Digitürk de bir kamu dijital yayın platformu olarak medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara tarafsız, hakkâniyet ölçülerinde, makul ve ayrımcılık içermeyecek koşullarda hizmet vermek ile yükümlüdür. Digitürk bu hukuksuz uygulamadan vazgeçmelidir.”
Basın Konseyi: Apaçık sansürdür
Tivibu’nun ardından Digiturk’ün de, 7 televizyon kanalını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın isteği üzerine yayın ağından çıkarması, apaçık sansürdür.
Kanaltürk, Bugün Tv, Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber (Samanyolu Haber), Yumurcak TV ve Irmak TV’nin içinde olduğu 7 televizyon kanalı ile ilgili açılan soruşturma sonucu getirilen yasaklama, ifade ve basın özgürlüğünün açıkça ihlalidir.
Ayrıca seçim sürecinde gece yarısı yayınların kesilmesi manidardır.
Anayasa’nın 28. ve 29.maddeleri ile 6112 sayılı Radyo ve televizyon kuruluş-yayın hizmetleri kanununa da aykırı olan uygulamanın, hukuki dayanağının ne olduğunun açıklanmasını, ve bunun yasadaki dayanağını, kamuoyuyla ve aboneleriyle paylaşılmasını bekliyoruz.
Şayet, savcılığın göndermiş olduğu yazı sonucu yapılan yayın durdurma kararı ile ilgili, savcılıkça bir koruma tedbiri var ise de; bunun gerekçesinin halka açıklanması gerekir.
Öte yandan uydu ile internetten izlenebilen 7 kanalın yayınlarının tümüyle durdurulması da söz konusu değildir.
Digitürk’ün “Yasal zorunluluk” nedenini ileri sürerek, 7 kanalı platformundan çıkarması, halkın haber alma hakkını engellemektedir.
Savcılarca açılan her soruşturma aşamasında pek de rastlamadığımız bu uygulama, seçim sürecine denk gelmesi ve bu yolla bazı kuruluşların “sesinin kısılması” anlamını da beraberinde getireceğinden, düşündürücüdür.
Tivibu’nun ardından Digiturk’ün de, 7 televizyon kanalını Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın isteği üzerine yayın ağından çıkarması, apaçık sansürdür.
Kanaltürk, Bugün Tv, Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber (Samanyolu Haber), Yumurcak TV ve Irmak TV’nin içinde olduğu 7 televizyon kanalı ile ilgili açılan soruşturma sonucu getirilen yasaklama, ifade ve basın özgürlüğünün açıkça ihlalidir.
Ayrıca seçim sürecinde gece yarısı yayınların kesilmesi manidardır.
Anayasa’nın 28. ve 29.maddeleri ile 6112 sayılı Radyo ve televizyon kuruluş-yayın hizmetleri kanununa da aykırı olan uygulamanın, hukuki dayanağının ne olduğunun açıklanmasını, ve bunun yasadaki dayanağını, kamuoyuyla ve aboneleriyle paylaşılmasını bekliyoruz.
Şayet, savcılığın göndermiş olduğu yazı sonucu yapılan yayın durdurma kararı ile ilgili, savcılıkça bir koruma tedbiri var ise de; bunun gerekçesinin halka açıklanması gerekir.
Öte yandan uydu ile internetten izlenebilen 7 kanalın yayınlarının tümüyle durdurulması da söz konusu değildir.
Digitürk’ün “Yasal zorunluluk” nedenini ileri sürerek, 7 kanalı platformundan çıkarması, halkın haber alma hakkını engellemektedir.
Savcılarca açılan her soruşturma aşamasında pek de rastlamadığımız bu uygulama, seçim sürecine denk gelmesi ve bu yolla bazı kuruluşların “sesinin kısılması” anlamını da beraberinde getireceğinden, düşündürücüdür.