Eğitim sendikaları, yargı kıskacıyla baskı altına alınmaya çalışılıyor. Eğitim İş Sendikası Başkanı ile 24 sendikacı basın açıklaması sebebiyle 2 yıl istemiyle yargılanıyor. Eğitim Sen üyesi 5 bin kişi davalarla mücadele ediyor. Aktif Eğitim Sen üyeleri de idari para cezasının yanı sıra soruşturmalarla uğraşıyor.
Bugün'den Yunus Tiryaki'nin haberine göre, Anayasa, kanunlar ve başbakanlık genelgeleri ‘Sendikal faaliyet kapsamında basın açıklaması yapan sendikacılara soruşturma bile açılamaz’ derken sendikacılar art arda gelen soruşturmalara maruz bırakılıyor. Eğitim sendikaları gün geçtikçe artan adli ve idari soruşturma ve davalarla baskı altında.
CEZALAR MAHKEMEDEN DÖNDÜ
Eğitim İş Sendikası Başkanı Veli Demir, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hakaret iddiasıyla 2 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. Konya’da 12 Mart 2014’te Mehmet Akif Ersoy’u anma etkinliğindeki basın açıklaması nedeniyle yargılanan Demir, Berkin Elvan’ın öldürülmesini eleştirdiği konuşmasıyla ilgili suçlandıklarını belirtti. Demir, “Tekirdağ’da, 16 üyemize nöbet eylemine katıldıkları gerekçesiyle kınama, uyarma ve maaş kesme cezası verildi. Bu cezalar İdare Mahkemesi’nden döndü” dedi.
BASIN AÇIKLAMASINA SORUŞTURMA
İktidarın, kendisine karşı olanları ya öldürüp ya da içeri tıktığını söyleyen Demir, “Türkiye açık cezaevine döndü. İktidar, imzaladığı ILO sözleşmesini uygulamıyor” diye konuştu. Aktif Eğitim Sendikası üyesi öğretmenlere, basın açıklaması yaptığı için Aksaray Milli Eğitim Müdürlüğü, Kabahatler Kanunu’na göre idari para cezası kesti. Sendikacılara disiplin cezası verildi. Aktif Eğitim Sen Genel Başkanı Osman Bahçe derinden endişelendiren hukuksuzluklara şahit olduklarını söyledi.
HİÇBİR?HAK?KISITLANAMAZ
Bahçe, “İktidarın yönlendirdiği hukuksuz uygulamalar, dalga dalga her alana yayılıyor. STK, sendikalar, meslek örgütleri ve medya susturulmak, korkutulmak isteniyor. Hukuk devletinde, Anayasa ve kanunların verdiği hakkı hiçbir güç, makam ve idarenin kısıtlaması kabul edilemez” diye konuştu.
MEVZUAT NE DİYOR?
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, ILO Sözleşmeleri, Avrupa Sosyal Haklar Sözleşmesi, Anayasa ve birçok kanun ile Başbakanlık genelgeleri sendika üyelerine özgürlükler sunuyor. 29 Ocak 2010 tarihli 2010/2 Sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde “Sendikal faaliyetlerdeki basın açıklamaları disiplin soruşturmasına konu yapılmayacaktır” hükmü yer alıyor. ILO Sözleşmesi’nde de “Her üye, çalışanların ve işverenlerin örgütlenme hakkını serbestçe kullanmasını sağlamak amacıyla gerekli ve uygun bütün önlemleri almakla yükümlüdür” ifadesi yer alıyor. Kamu makamlarının, bu hakkı sınırlama veya engellemeden sakınması gerektiği vurgulanıyor. 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nda ise “Herkes, izin almaksızın toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına sahiptir”
deniliyor.
MAAŞ ZAMMI EYLEMİNE DAVA
KESK’e bağlı Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, yaklaşık 5 bin üyelerinin soruşturma ve davalarla mücadele ettiğini söylüyor. Soruşturma ve davaların Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet olarak değerlendirildiğini söyleyen Karaca, “Sendika adına yapılan basın açıklamaları ve siyasi değerlendirmelere dava açılıyor. Üyelerimiz maaş zamları ile ilgili bir basın açıklaması yapıyor buna bile dava açıyorlar. Gezi eylemelerine katıldım diye hakkımda soruşturma başlatmışlar. Sendikalar demokratik olarak haklarını kullanıyor. İleri demokrasi söylemi lafta kalıyor. Eski haklarımızı dahi kullanamıyoruz” şeklinde konuştu.