Merkezi Bölgesel Kürt Yönetimi'nin Erbil şehrinde bulunan Ortadoğu Araştırma Enstitüsü (MERİ) Başkanı Prof. Dr. Dilaver Alaattin, Türkiye'nin Irak'ta azalan etkisini yeniden kazanmak için Başika'ya asker gönderdiğini iddia etti.
Alaattin, Türkiye'nin Irak'a asker göndermesi, Türkiye'de Kürt sorunu, Bölgesel Kürt Yönetimi'nin referandum çalışmaları ve başkanlık seçimi, Kürt Yönetimi'nin İran ve Türkiye ile ilişkileri konusunda Cihan Haber Ajansı'na(Cihan) açıklamada bulundu.
MERİ Başkanı, Türkiye'nin Başika'ya asker göndererek Irak'ta azalan etkisini yeniden kazanmak istediğini iddia etti. Bağdat'ın Türkiye'ye gösterdiği Başika tepkisinin İran'ın Türkiye'ye karşı duyduğu rahatsızlık ile doğrudan bağlantılı olduğunu dile getiren Alaattin, bu konunun uzun süre gündemde kalmaya devam edeceğinin altını çizdi.
IRAK, TEK BAŞINA TÜRKİYE'Yİ KARŞISINA ALAMAZ
Dilaver Alaattin, "Irak'ın tek başına Türkiye'ye karşı ağır bir tepki gösterecek güçte olmadığını düşünüyorum. İran'ın Irak'ta Türk askerini istemediği aşikardır. Irak şu anda sözlü olarak tepki göstermekle yetiniyor, Bağdat, gelecekte de İran ve Rusya'nın desteğini almadan Türkiye'yi karşısına alamaz. Şu anda İran ve Rusya Türkiye'nin Irak'taki varlığından çok da rahatsız değiller. Eğer Musul operasyonu gündeme gelirse, bu iki ülkenin o zaman tavırlarını net bir şekilde görebiliriz. Şu anda konuyu gündemde tutup unutulmamasını istiyorlar, yeri gelince Türkiye'ye karşı kullanma ihtimallerini de unutmamak gerekir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin daha önce bölgede barındırdığı askeri gücünü zaman zaman PKK'ya karşı devreye soktuğunu hatırlatan Dilaver Alaattin, Ankara'nın Başika'daki askerlerini gelecekte PKK'ya karşı kullanmasının ihtimaldışı olmadığını illeri sürdü. MERİ Başkanı," Türkiye Başika'daki askerlerini PKK'ya karşı kullanırsa ne Irak ne de Kürt Yönetimi engel olabilir. Türkiye bu konuda Irak'tan da Kürt Yönetimi'nden de izin alma ihtiyacını duymayacaktır. Şayet böyle bir durum gerçekleşirse, bundan Türkiye ve Irak Kürdistan Bölgesi büyük zarar görür." dedi.
GÜNEY DOĞU'DAKİ ÇATIŞMANIN GALİBİ OLMAYACAKTIR
MERİ Başkanı, Türkiye'nin Güneydoğu'sunda PKK ile güvenlik güçleri çatışmasının her iki tarafa da fayda sağlayamacağını öne sürdü. Çatışmaların yeniden başlamasının Kürt sorununu daha karmaşık bir hale getirdiğini belirten Alaattin, silah bırakmak için karşılıklı diyalog zeminin yeniden sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
" Bu savaş yıkım ve felaketten başka hiç kimseye hiçbir kazandırmaz. Taraflar bugün savaş için ortaya koydukları çabanın daha fazlasını barış ve diyalog kurmak için sarf etmeliler. Türkiye'nin Güneydoğusu'nda böyle devam ederse ekonomik durum bir yandan, toplumsal ayrılıklar diğer yandan büyük yaralar alır. Daha sonra bunun telafisi de olmayabilir." diyen Alaattin, söz konusu sorunun daha da derinleşeceğini ve telafisinin ise daha zor olacağının altını çizdi. MERİ Başkanı Alaattin'e göre Türkiye'de Kürt sorunu, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin de menfaatlerine zarar veriyor.
REFERANDUM VE BAĞIMSIZ KÜRT DEVLETİNİ İLAN ETMEK FARKLI ŞEYLER
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani tarafından gündeme getirilen bağımsızlık referandum konusuna da değinen MERİ Başkanı, referandumun hemen bağımsız bir Kürt devletinin ilanı demek olmadığını ifade etti.
Kürt siyasi partilerinin tamamının referandumun yapılmasını desteklediğini söyleyen Dilaver Alaattin, ancak referandumun ne zaman ve nerelerde yapılacağı konusunda net bir tavır ve düşünceye sahip olmadıklarını belirtti.
"Referandum yapmak, Kürt devletinin bağımsızlığını ilan etmek değildir. Kürt devleti bir projedir ve uzun bir çalışma ister. Önce Kürt partilerinin belli bir şey üzerinde anlaşmaları gerekiyor. Aralarındaki görüş ayrılıklarını bir kenara koymaları gerekir. Bağdat ve İran ile ilişkileri güçlendirmeleri gerekir. Daha sonra uluslararası güçlerin bu konuda ikna edilmesi lazım. Şu anda referandum meselesi dışa dönük bir koz olarak kullanılıyor olabilir ,aynı zamanda iç siyasete yönelik bir koz da olabilir."diyen Alaattin, bu konunun iyi bir zemine oturturulması gerektiğinin altını çizdi.
Kürt tarafının Bağdat'ı ikna etmeden bağımsızlık referandumuna girişmemesi konusunda uyaran Alaattin, aksi takdirde Erbil ile Bağdat'ın sıcak bir çatılmaya girebileceklerinin altını çizdi.
"Ankara, Türkiye'de yaşayan Kürtlerin ayrılmama şartı ile burada devlet kurmamızda bir sorun görmemektedir. Hatta desteklediğini de söyleyebiliriz." diyen Alaattin, Irak'ın da bu şekilde ikna edilebileceğini ifade etti.
BAĞIMSIZ KÜRT DEVLETİ MERSİN YERİNE BASRA'YI TERCİH EDEBİLİR
" Bağımsız bir Kürt devleti kurulursa komşularından biri Irak olacak. Irak'la nasıl geçmişte yüz yıllarca beraber yaşadıysak Kürt devleti kurulduktan sonra da birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Bunun için İran ve Bağdat ile dostluk ilişkileri kurmak, Türkiye ile kurduğumuz dostluk ilişkileri kadar önem arz etmektedir. Dünyaya açılmak ve denize ulaşmak için Mersin'den daha fala bunu Tahran, Basra ve Şam'ı üzerinden gerçekleştirmeye çalışmalıyız." dedi.
BİR DEĞİL, DÖRT REFERANDUM GEREKLİ
MERİ Başkanı Kürt Yönetimi'nin birden fazla referanduma ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Alaattin," Referandum denince hemen bağımsızlık meselesi akla geliyor. Ancak bunun dışında birçok konuda referanduma ihtiyaç vardır. Kerkük, tartışmalı bölgeler ve anayasa referandum ile çözülebilecek konulardır. Referandumun sorusu bile henüz belli değil. Kürt partileri henüz bir araya gelip, bu konuları masaya yatırmadılar. Kürt Partilerin bir ara gelmesi zor değildir, ancak şu ana kadar bunu başaramadılar.Eğer referandumun meşrutiyetini sağlamak istiyorlarsa önce içeriden başlamaları lazım. Daha sonra dışarıya bakılır, ama şu anda içeride bu meşrutiyet henüz sağlanamadı." dedi.
CİHAN