Koloğlu, bugünkü köşesinde online film ve dizi platformu Netflix’in 22 ülkeden 37 bin 50 kişiye sorduğu araştırmasının Türkiye sonuçlarını paylaştı.
‘İzleyenler ve onları dikizleyenlerin saadet zinciri’
‘Reyting canavarı’ yazısına şöyle devam etti: “Bu platformu takip edenlerin yüzde 67’si, Türkiye’dekilerin de yüzde 77’si sadece evlerinde değil, işe gidip gelirken, otobüs yolculuğu yaparken veya uçaktayken bile cep telefonu ya da tablet gibi ne bulduysa, film ve dizi seyrediyor. Asıl çarpıcı sonuç, bizde tuvalette bile cep telefonundan dizi izleyenlerin oranı yüzde 7. Fena bir oran değil.”
Türkiye’den araştırmaya katılanların yüzde 43’ü, dışarıda film ve dizi seyrederken, etrafındakileri ‘gizlice onların ekranına bakarken’ yakaladıklarını söyledi.
“Yetmiyor, bir de yorum yapıyorlar. Bu oran, yüzde 21. Yani hem dikizliyor hem de yorum yapıyor. Enteresan bir ayrıntı… Bu merak, başka bir duruma yol açıyor. İstemeden bir yapımın devamını öğrenenlerin oranı, yüzde 13. Çünkü dikizleyen için de durum aynı. Kendisi de benzer yöntemle dizi izliyor. Onun da gözetleyenleri mutlaka var. İzleyenler ve onları dikizleyenlerin saadet zinciri” diyerek yazısına devam eden Koloğlu, Türkiye’de ‘dışarıda izlediği şeyden utananların’ oranının yüzde 13 olduğunu aktardı.
‘Belki de Orwell Cumhuriyeti burasıdır’
“Film ve dizi izlemek, etrafla muhabbetten daha önemli” diyenlerin oranının yüzde 47 olarak tespit edildiği araştırmadaki bu rakam, araştırmanın yapıldığı 22 ülkedeki en yüksek oran.
Koloğlu yazısını şöyle bitirdi: “Yüzde 27’si ekrana bakarken, etrafındakileri görmezden ve duymazdan geldiğini söylüyor. Şaşırtmayan bir sonuç. Çay bahçelerinde gazoz içen sevgililer yerini cep telefonunda dizi izleyenlere bıraktı. Bir gözlemim, bizim konserlerde en önden yer ayırtıp, sonra cepten mesaj atarak programı bitirenleri çok gördüm. Her türlü tüketen teknolojiye bağımlı olmaya gönülden razıyız. Belki de Orwell Cumhuriyeti burasıdır…”