Savcı Fatou Bensouda, 2014 yılında İsrail'in saldırılarının "yeteri kadar vahim olmadığı" gerekçesiyle başvuruyla ilgili takipsizlik kararı vermişti. Bensouda, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin saldırının incelenmesi yolunda yaptığı başvuruyla ilgili daha önceki takipsizlik kararını teyit etmişti.
Euronews'te yer alan habere göre savcının, 2 Aralık 2019 tarihine kadar yeni mütalasını açıklaması bekleniyor. İsrail'in yaptığı komando saldırısında 10 Türk vatandaşı hayatını kaybetmişti.
AKP KULLANDI SONRA ÖRTBAS ETTİ
2016 yılında İsrail ile Türkiye arasındaki Mavi Marmara krizini sonlandıran ve ilişkilerin normalleşmesinin önünü açan bir anlaşmaya imza atılmıştı. Bu anlaşmada daha sonra ortaya çıktığı şekilde iki ülke kamuoyundan da saklanan beş gizli madde vardı. Gizlenen maddeler, halihazırda İsrailli bir sivil toplum kuruluşu İsrail Hukuk Merkezi (Israel Law Center – ILC) tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesine sunulmuş durumda. Kamuoyuna açıklanan altı maddenin yanı sıra şu beş madde Türkiye tarafında konuyu noktalıyor:
"YASAL İŞLEMLER SONLANDIRILACAK"
*Türk hükümeti, anayasadaki güçler ayrılığı sınırları içinde, filo olayıyla alakalı olarak Türkiye’de süren tüm ulusal yasal işlemlerin hızlı şekilde sonlandırılması için çalışacak. Her şekilde, anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, filo olayıyla ilgili Türkiye’de süren her yasal işlem, ulusal yetkili mahkemelerde sonlandırılacak.
*İsrail ve Türkiye, anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından her bir ülkenin, kendi vatandaşları aleyhindeki suç duyurularını incelemek ve uygun olduğunda dava açmak için özel yargı yetkilerine sahip olması konusunda anlaşmıştır.
*Türkiye ve İsrail, kendilerine ait topraklardan birbirlerine karşı herhangi bir terörist ya da askeri faaliyete izin vermeyeceğini ya da yurt dışındaki bu tarz faaliyetleri desteklemeyeceğini beyan eder.
*İsrail, Türkiye ile Gazze şeridindeki nüfusun yararlanacağı projelerde iş birliği yapmaktan memnuniyet duyacaktır.
*İsrail ve Türkiye, 22 Mart 2013’de varılan uzlaşmanın, 28 Haziran 2016’da imzalanan anlaşmanın ve bu ekte belirtilen düzenlemelerin, filo olayı ve sonrasında ortaya çıkan gelişmeler ve sonuçlarıyla alakalı süren tüm sorunları kapsadığı ve hepsini sonlandırdığı kabul edilir.
ERDOĞAN 'GİDERKEN BANA MI SORDUNUZ' DEDİ
Mavi Marmara gemisinde bulunanların avukatları, 14 Mayıs 2013'te Komor devletinden aldığı yetkiyle İsrail'i Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) şikayet etmişti. Erdoğan'sa İHH'yı eleştirerek "Türkiye’den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz? Biz zaten yardımı yaptık, yapıyoruz. Bunları da yaparken, gövde gösterisi olsun diye mi yapıyoruz?" demişti