Türkiye’de yerel seçimler arifesinde Anayasa Mahkemesi, sulh ceza hakimliklerine “kişilik hakları gerekçesi ile haber ve içeriklere erişim engellemesi ve içerik silinmesini mümkün kılan” yasa hükmünü Anayasa’ya aykırı bulmasına rağmen, hükmün 9 ay boyunca yürürlükte kalmasına karar verdi.
VOA'dan Yıldız Yazıcıoğlu'nun haberine göre, Anayasa Mahkemesi (AYM), bugün yayımladığı gerekçeli kararıyla 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” düzenlemesinde 2020 Temmuz ayında AK Parti ve MHP’nin yaptığı bazı değişiklikleri iptal etti.
AYM, CHP’nin 2020’de yaptığı başvuru kapsamında, “kişilik hakları” gerekçesiyle erişim engellemesinin yanısıra içerik silinmesi kararı alınmasına neden olan hükmün, Anayasa’ya aykırı olduğunu oy çokluğuyla karara bağladı.
Ancak AYM, Anayasa’ya aykırı bulduğu bu hükmün iptal kararını, “doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edecek” görüşüyle 9 ay süreyle erteledi. Yerel seçimler sürecinde uygulanmasına olanak tanıyan bu görüşle, hüküm 10 Ekim 2024’e kadar yürürlükte kalacak.
AYM: “Kurallar demokratik toplum düzenine uygun ve orantılı olmalı”
AYM, “kişilik hakları” gerekçesiyle hayata geçirildiği günden bu yana pek çok haber içeriğine karşı uygulanan hükümle ilgili, “sulh ceza hakimliklerince çekişmeli bir yargılama yapılmadığını, somut değil genel ifadeler içerdiğini, apaçık şekilde kişilik hakları ihlaline nasıl karar verildiğinin anlaşılmadığını” tespit etti. AYM, erişim engellemesi ve içerik silinmesi kararlarıyla ilgili itiraz süreci açısından ise “imkansız olmasa da zor” değerlendirmesinde bulundu.
AYM, 2020’de iktidar cephesince hayata geçirilen ve iptaline karar verdiği düzenlemelerle ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Dava konusu kuralların kişilik haklarına yapılan saldırılara karşı internet içeriğinin sınırlanmasına yönelik kademeli bir müdahale yöntemi sunmadığı ve kurallar kapsamında yapılan sınırlamanın internet ortamında yer alan belirli bir içeriğe erişimi engellemek suretiyle o içeriğin belirli bir ülke sınırları içinden ulaşılmasına, kararın verildiği tarihten itibaren süresiz olarak engel olduğu anlaşılmaktadır. Bu yönüyle kurallar ifade ve basın özgürlüklerine ağır bir müdahale teşkil etmektedir. Kurallar ile düzenlenen usul, internet ortamında bulunan zararlı içeriklerle diğer başka usullerle mücadele edilebildiği sürece başvurulmaması gereken bir yöntemdir. Bu çerçevede kurallar, kamusal makamların takdir yetkisini daraltarak keyfî davranışların önüne geçebilmek için yargılama hukukunun usule ilişkin güvencelerinin yanında demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve orantılı karar verilmesini sağlayacak güvenceleri de barındırmamaktadır.”
“Mayıs’ta olduğu gibi yerel seçimler sürecinde özgürleşme olmayacak”
İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD) kurucularından Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Anayasa Mahkemesi’nin sansür amaçlı “kişilik hakları” düzenlemesini iptal etmesini çok önemli ve anlamlı bulduğunu belirtti; uygulanmasını ertelenmesini ise hak kayıplarını arttıracak önemli bir gecikme olarak nitelendirdi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Akdeniz, 2020 yazında yapılan yasal değişikliklerle Cumhur İttifakı’nın (AK Parti – MHP) internet ortamında sansürleme yaklaşımını sulh ceza hakimliği kararlarıyla yaygınlaştırdığını işaret etti.
CHP’nin 2020 Eylül ayında yaptığı itiraza ilişkin, AYM’nin bugün açıkladığı kararı Mayıs 2023’teki genel seçimlerden önce almadığına dikkat çeken Akdeniz, 9 aylık ertelemeyle, 10 Ekim 2024’ten önceki süreçte kişilik hakları gerekçesiyle internette içeriğe müdahalenin süreceğini söyledi.
AYM’nin iptali uygulamayı ertelemesiyle yerel seçimlere sansür ortamında gidileceği görüşünü paylaşan Akdeniz, “Yerel seçimler sonrasında AYM kararı uyarınca iptal edilmiş bu düzenleme yerine, iktidar yeniden bir yasal değişiklik yapacaktır. Meclis’ten geçirilecek yeni düzenleme ise kuşkusuz sansürü azaltmayacak, arttıracaktır” dedi.
Ülke genelinde VPN uygulamalarına engeller sürerken sosyal medya platformu X ise, Türkiye’den erişimin engellenmesini önlemek amacıyla mahkeme kararında yer alan 12 hesap ve 15 paylaşım hakkında işlem yaptıklarını açıkladı; “Tüm taleplerde yaptığımız gibi, karar konu içeriklerin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunarak karara itiraz edeceğiz” dedi.
Akdeniz, X (Twitter) platformunca bugün yapılan Türkiye’ye ilişkin açıklamayı ise zamanlaması bakımından manidar bulduğunu kaydetti.
Türkiye’de sosyal medya paylaşım platformlarına yönelik baskı ve sansürlemede aslında herhangi bir değişim olmadığını söyleyen Akdeniz, X platformunda da yerelde çok sayıda erişim engellemesi kararı alındığını ve bunun uygulandığını inkar etmemek gerektiğini hatırlattı.