Die Welt’in analizinde, ekonomideki bozulmadan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sorumu tutulurken, “Türkiye’yi 19 yıl öncesine döndürdü” dendi.
Türkiye’de yıllık enflasyon 24 yılın zirvesine çıkarken, bunda temel etmen, dünya genelindeki enflasyonist baskılara rağmen ekonomi yönetiminin buna önlem almaması ve hatta Merkez Bankası’na zorla faiz indirterek yangına körükle gitmesi olarak gösteriliyor.
DW Türkçe’nin Alman basınından derlediği analizlerde de benzer görüşler hakim.
Die Welt gazetesindeki haber-analizde, Türkiye’de enflasyonun rekor derecede artış göstermesinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın heterodoks (alışılmışın dışındaki) ekonomi politikaları sorumlu tutuldu. 19 yıl önce yükselişi getiren Erdoğan’ın şimdi de düşüşten sorumlu olduğunun belirtildi.
Analizde şunlar kaydedildi: “Türkiye yeniden Türklerin bir daha görmeyi istemediği bir noktada; 90’ların enflasyon kaosu geri döndü. O dönemde gelişmekte olan ekonomiler arasında yer alan Türkiye, ekonomik olarak istikrarlı olmayan ve her tür krize açık bir ülke olarak görülüyordu. Resmi verilere göre mayısta enflasyon 1998’den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 73,5’e ulaştı. Bunun Erdoğan’ı ilgilendirmemesi mümkün değil. Gelecek yıl yapılacak meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir terslikle karşılaşabilir. Muhalefetse yirmi yılın ardından iktidarı otokratın elinden alma konusunda ellerine bir fırsat geçtiğine inanıyor. Erdoğan’sa yeni heterodoks ekonomi politikasından geri adım atacağa benzemiyor. Geçen ay şöyle demişti: ‘Gösterge faiz enflasyon dayatmasını tek kurtuluş reçetesi gibi önümüze getirenlerin bir kısmı zır cahil, bir kısmı ise alenen vatan hainidir.’“
Süddeutsche Zeitung gazetesinin sitesindeki haber-analizdeyse Türkiye’deki yüksek enflasyonun birçok nedeni olduğu anlatıldı: “Türkiye’deki yüksek enflasyonun nedenlerinden en önemlisi ülke parasının değer kaybetmiş olması. Bu durum, ithal ürünlerin ve hizmetlerin pahalanmasına ve enflasyonu körüklemesine neden oluyor. Corona pandemisi, Ukrayna savaşı ve Çin’in sıkı corona politikasının neden olduğu küresel ticaretteki gerginlikler de bunun üzerine geliyor. Birçok ekonomiste göre Merkez Bankası enflasyonla kararlı şekilde mücadelede etmiyor; uzmanlar bunun arkasında siyasi baskının olduğuna inanıyor.”
Tagesschau portalındaki haberdeyse Erdoğan üzerindeki baskının arttığı savunuldu: “Türkiye’de hayat pahalılığı giderek artıyor. Enerji ve benzin fiyatları ay başına göre ciddi biçimde arttı; örneğin doğal gaza yüzde 30 zam geldi. Bunun nedenlerinden biri Türk Lirası’ndaki değer kaybı. Diğer yandan korona pandemisi ve Ukrayna Savaşı’nın da etkileri hissediliyor. Ekonomik sorunlar nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerindeki baskı giderek artıyor. Yeni yapılan bir ankete göre AKP’nin oy oranı yüzde 30’un altına düştü. Gelecek yıl yapılması planlanan meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öne çekilebileceği konusundaki spekülasyonlar artıyor.”