Ali Emir Pakkan / samanyoluhaber.com
Türkiye Ziverbey oldu
Daha önce yayın yönetmenlerine bu iftirayı atmışlardı. Şimdi muhabirlere kadar indirmişler!
Zaman’da çalışan bir gazeteciye, “Asker imamı” diye iddianame düzenlenmiş! 10 yıl hapsi isteniyor!
Haberin başlığı aynen şöyle:
Zaman editörü asker imamı çıktı!
Başlık ve spotta bitirmişler her şeyi!
Dişimi sıkıp metni okudum! Meğer bu suçlama sadece iki kişinin ifadelerine dayanıyormuş!
Haberin sonunda, Zaman muhabirinin suçlamaları reddettiği de yazıyor.
Yani ortada mahkeme yok!
Adı üzerinde bir “iddianame” var!
Ama iktidarın paçavrası, genç muhabirin fotoğrafını da yayımlayarak hükmü çoktan vermiş!
Yargısız infazı gerçekleştirmiş!
Zaman muhabiri gözaltında.
Kendisine önce isim ver kurtul denmiş!
O ne ismi vereyim, deyip hakkındaki iddiaların iftira olduğunu söylemiş.
Ancak mahkeme tutukluluğuna karar vermiş!
Türkiye çok hukuksuzluklar gördü!
12 Mart 1971’de İlhan Selçuk 9 Martçı diye gözaltına alınmış Ziverbey köşkünde işkenceden geçirilmişti.
Gazeteci yazar Selçuk, darbeci olmakla suçlanıyor, içinde yer aldığı iddia edilen cunta yapılanmasını anlatması isteniyordu!
Sonunda dayanamadı, el yazısı ile itirafnamesini yazıp altını imzaladı.
Selçuk, bir şey daha yaptı; yazar ve şairlerin kullandığı yöntem (Akrostiş) ile kendisinden bu ifadenin işkence altında alındığını yazdı...
Mahkeme heyetine cümlelerin baş harflerini birleştirip okudu...
İlk mahkemede, savcının elindeki tek dayanak işkence delili oldu!
Mahkeme sıkıyönetim mahkemesiydi...
Asker üyelerden oluşuyordu.
Heyet, ifadenin içeriğine bakmadı bile.
İşkence altında alındığı ortaya çıkan ifadenin delil sayılamayacağına hükmetti.
Selçuk, hemen serbest bırakıldı...
Suçlamalar düştü...
Bugün Türkiye Ziverbey oldu!
Siyasal İslamcı/Ergenekon ittifakı olağanüstü dönemlerin yöntemleri ile insanlara zulüm ediyor. Ancak bu sefer daha acımasızlar!
Binlerce insan delilsiz zindanlarda tutuluyor!
Mahkemeler İşkence altında alınan ifadelere dayanarak hapis cezaları veriyor!
Eğer ülke bu zulümlerden dolayı büyük bir belaya uğramaz, demokrasi ve hukuk geri dönerse, bu davaların hepsi tarihin çöplüğüne gidecektir!
Sabırla o günleri beklemekten başka çare görünmüyor!