ARİF ASALIOĞLU
Putin'in yardımcısı Yuri Ushakov, devlet başkanının Şubat ayında Türkiye’ye gideceğini açıkladı.
Ushakov ziyareti için hazırlıkların sürdüğünü ve öncelikli konunun Ukrayna’daki gelişmeler olduğunu söyledi. Büyük ihtimal Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Şubat ayının ilk yarısında bir araya gelmiş olacaklar.
Ancak uzun süredir bir araya gelmeyi bekleyen iki liderin çok sayıda hayati gündemi bulunuyor. Geçen hafta Ankara’ya gelen İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin ziyaretini, gündem ağırlığı olarak belki on ile katlamak gerekiyor.
Putin’den Erdoğana ekonomik krizde nefes boruları
Rekora ulaşan ticari ilişkiler başta olmak üzere Ukrayna’dan Filistin’e, Kafkaslar’dan Suriye’ye kadar birikmiş ve çok sayıda önemli gündem var.
Gaz merkezi ve yaptırımların doğurduğu sonuçlar iki ülke arasındaki ticari rakamları uçurdu.
Rusya ile Çin arasındaki ticaret hacminin 200 milyar dolar olduğu göz önüne alındığında Türkiye ile Rusya arasındaki rakamın 70 milyara ulaşmış olması iki lideri de rahatlatan bir durum. Türkiye’nin ekonomik sıkıntıları zamanında sanki Rusya’dan Erdoğan’a nefes boruları geldi.
Ushakov'a göre Vladimir Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki müzakerelerin ana konusu Ukrayna'daki askeri çatışma bölgesindeki durum olacak. Savaş sonrası gelişmeler nedeniyle Rusya yaptırımlar ve ihracat-ithalat şartlarından dolayı Erdoğan’a bağımlı kaldı. Mayıs seçimleri öncesi Erdoğan lehine açıklamaların sebebi biraz bundandı.
Moskova ile Ankara çok konuda aynı çizgide bulunuyor
Her ne kadar resmî açıklamalar bu şekilde olsa bile şimdilerde Moskova ile Ankara, Filistin ve yaptırımlar gibi çok konuda aynı çizgide bulunuyor.
BM’nin bile sonuçlandıramadığı Filistin meselesinde iki Başkent, İsrail’in ABD desteği ile Filistin ve Gazze’de BM tarafından konulan çizgileri aştığını düşünüyor. Yani Putin ve Erdoğan bu konuda aynı fikirdeler. Hem Ankara hem de Moskova BM’de acil toplantılar istemişti. Geçen hafta gerçekleşen Astana zirvesinde bu konu Rusya, Türkiye ve İran’ın ortak yaklaşımı olarak sonuç bildirisine girdi.
Doğal gaz merkezi kurulması önemli konulardan bir tanesi. Rusya bu merkez üzerinden Türkiye’ye gaz akışını artırmak istiyor. Zaten Türkiye’de aynı şekilde sıcak bakıyor. Devamında ise Azerbaycan, İran ve başka yerlerden gelen gaz ile birleştirilmiş olarak Türkiye kendi ticari malı gibi Avrupa’ya ve Balkanlar’a satmak istiyor.
Buna ilaveten ikili ticaret, Rusya’ya yaptırımların Türkiye üzerinden rahatlatılması, bazı teknolojik ve sanayi ürünleri ithalatı ele alınacak gündemler arasında. Putin yakın zamanda Mısır’a giderek Rusya’nın inşaası olan nükleer santralin açılışını yaptı. Mersin’de yapılan Nükleer santralde de artık sona yaklaşıldı. Bu konuda bazı detaylar masada olacaktır.
Başka bir konu Azerbaycan ve Ermenistan arasında Zengezur Koridoru ve Kafkaslarda son durumlar. Bakü ve Ankara koridorun artık açılmasını istiyor. “Bunun kontrolü (şimdilik) Rusya’da olacaksa olsun. Önemli olan artık açılsın.” isteniyor. Bu yaklaşımı Moskova reddetmez. Bir bütün olarak Moskova gerginliğin artmasını istemiyor ve Ankara-Bakü yakınlaşmasını maksimum dengelemek istiyor.
Suriye ve Ukrayna konularında tarafların tutumları farklı
Açıklandığı gibi Ukrayna meseleleri muhtemelen müzakerelerin ana konularından biri olacak. Ancak yaklaşımda ayrı düşünceler var. Rusya el yükseltti. Yeni bölgeleri de planı içine almış olabilir. Bu nedenle savaş uzun sürecekse sürsün diyor. Mali yapı ve ülke ekonomisi zaten savaşa göre şekillendirildi.
Erdoğan, arabulucu olmaya ve Ukrayna topraklarındaki düşmanlıkların durdurulması konusunda müzakere yapmaya hazır olduğunu bir kez daha yineleyecek. Ve başka katkısı olmayacak. Ankara’nın NATO yaklaşımlarında ve Batı ile ilişkileri toparlamasında Moskova bir dengeleme yapmaya çalışacak.
Başka bir konu ise Suriye’de artık Moskova bir sonuca gelinsin istiyor. Geçen hafta Astana zirvesinde normalleşme adına alınan kararlar pekiştirilmek istenecek.
Moskova, Ankara ile Şam dialog içinde olmalı diyor. Aslında bu talepte bazı olumlu gelişmeler oldu fakat sonuca varılmadı. Türk askeri halen yoğun şekilde Suriye’nin kuzeyinde. Bazı Kürt bölgelerinde Şam ile mutabakat içinde kalınsa bile, bazı yerleşim yerlerinden çıkması isteniyor.
Washington tekrar Suriye’den çekilme işaretleri verdi. Fakat bu ne kadar gerçekçi olur zaman gösterecek. ABD güçleri çekilirse diğer bir NATO gücü Türkiye daha çok fonksiyonel olur mu? Bu ihtimali Moskova risk etmek istemez. Bu nedenle bunun önünü de almak isteyecektir. Ama kesinlikle bir şekilde çatışmaların artması ya da gerilimin artmasını istemeyecektir. Böylesi bir durum Moskova’nın daha zorlanması demek olur.