453 milyar dolar dış borcun TL karşılığı maliyeti son 4 ayda 2,4 trilyon lira artış gösterdiğini belirten Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, Hazine garantili müteahhitlere ödeyecen paranın sadece son 4 ayda 830 milyar lira fazlalaştığına dikkat çekiyor.
İbrahim Kahveci'nin Karar'daki yazısının bir bölümü şöyle:
Dolar 8,30 - Kredi Faizi yüzde 22’lerdeydi.
Şimdi ise;
Dolar 13,60 - Kredi Faiz ise yüzde 36’larda
Kısaca işler pek iyiye gitmiyor. Kur yükselişinin hem maliyet tarafında hem de stok döviz borcu tarafında çok feci yıkıcı etkileri ülkeyi vurmaya başladı.
Sadece 453 milyar dolar dış borcun TL karşılığı maliyeti son 4 ayda 2,4 trilyon lira artış gösterdi. Hazine garantili müteahhitlere ödeyeceğimiz para da sadece son 4 ayda 830 milyar lira fazlalaştı.
İthalat nedeniyle artan üretim maliyetlerine
bir de;
ihracat nedeniyle artan tüketim fiyatları eklendi.
Mesela, yabancıya 2 dolara sattığımız domates artık ihracatta 27 liraya ulaşmış ise, o domatesi yurtiçinde kimse 10-15 liradan aşağıya satmaz.
Fakirleştiren ihracat tam da budur.
***
Bakınız, durum öyle söylendiği gibi iyi değil. Hatta daha açık söyleyeyim; bu gidişle her geçen gün bugünümüzü arar olacağız.
AK Parti seçim düşünüyorsa derhal tarih açıklasın; bu kafa ile 2022 sonbaharı veya 2023’ü hiç düşünemiyorum.
Aslında işlerin iyi gitmediğini herkes biliyor.
Mesela, önceki gün MÜSİAD’a giden Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye sorulması gereken bir soru da şu olmalıydı? “Faizleri indiriyoruz derken kredi faizleri (katılım maliyeti diyelim) yüzde 22’lerden yüzde 40’lara çıktı. Bu faiz (katılım) maliyeti ile kim nasıl yatırım yapacak?
Ama bunun yerine YEM’e olan büyük övgü sözleri geldi.
MÜSİAD Başkanı bu övgüleri söylerken acaba kendi kurumunun yayınladığı verileri izliyor mu?
Bilindiği gibi MÜSİAD SAMEKS Endeksi yayınlıyor. Ne anlama geliyor bu endeks?: “Sanayi ve hizmet sektöründe yer alan işletmelerin kendi ekonomik faaliyetleri hakkında yaptıkları değerlendirmeler üzerinden ülke ekonomisine ilişkin makroekonomik verilere ulaşılmasını amaçlayan bir endekstir.”
Bu tanım ya da açıklama MÜSİAD sitesinde yer alıyor.
Gelelim Kasım ve Aralık ayı SAMEKS verilerine ve MÜSİAD Bültenine:
“2021 yılı Kasım ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 3,0 puan azalarak 52,3 değerine gerilemiştir.
2021 yılı Aralık ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 3,1 puan azalarak 48,8 değerine gerilemiştir. Sanayi sektörü endeksi ise referans değerin üzerinde seyretmesine karşın önceki aya göre 5,3 puan ivme kaybetmiş ve 51,4 puana gerilemiştir.
Söz konusu gelişmeler neticesinde 48,8 seviyesinde gerçekleşen mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi; son 4 ayın en düşük seviyesine gerilemiş ve Ağustos 2021 döneminden beri ilk kez 50 puanlık referans değerin altında gerçekleşmiştir.”
***
Ne diyor burada... Ağustos ayından sonra ilk kez eşik değerin altına düştü. 4 ayın en düşük değeri...
Ama MÜSİAD Başkanı “Model gayet iyi, her şey güzel” diyor.
Tıpkı Hazine ve Maliye Bakanı’nın 20 Aralık günü için söylediği gibi. “Biz döviz satmadık, Cumhurbaşkanımız bir konuştu, herkes döviz sattı....” gibi bir şeyler söyledi.
Doları 18 liradan 11 liraya düşürecek dövizi Millet satmış diyor. İyi ama ne kendisine bağlı BDDK verileri, ne de Merkez Bankası verileri bunu doğrulamıyor. Hatta 21-22 Aralık günleri Milletin bankalardaki yabancı para mevduatları 1,8 milyar dolar artış bile göstermiş.
Olsun... Rakamlar ne ki... Biz söylüyorsak ona inanın durumu mu var?
***
Bugün bir ekonomi modeli uyguluyoruz adı altında ülkemizi maalesef gittikçe daha kötü günlere taşıyoruz. Şu anda Avrupa’dan talep geldiği için ihracat ile ayaktayız. Orası sekteye uğrar ise hepten kara günler bizi bekler.