Türkiye’de Hizmet Hareketi’ne yönelik yaşatılan 'tenkil' süreci Uluslararası kamuoyunda da endişe ile takip ediliyor. Bu konuda yapılan hukuk ihlalleri bir çok resmi ve sivil kuruluş hazırladığı çeşitli raporlarla belgelendi
Geçtiğimiz hafta ABD Kongresi’nin İnsan Hakları Komisyonu’nda özellikle hasta ve yaşlı tutuklulara yönelik yapılanların Enes Kanter ve Abdülhamit Bilici tarafından anlatılmasından sonra, şimdide Almanya Federal Meclisinde Hizmet Hareketi'ne yönelik uygulanan hukuksuzluklarla ilgili önemli tespit ve değerlendirmeler de içeren bir rapor gündeme geliyor.
Alman hükümetinin hazırlattığı ‘‘Din ve Dünya Görüşü Özgürlüğü‘‘ raporu kamuoyuna açık şekilde tartışılacak .
Alman hükümetinin yayınladığı ‘‘Din ve Dünya Görüşü Özgürlüğü‘‘ raporu, dünya genelinde din özgürlüğü üzerindeki baskının arttığını gösteriyor. Raporda, din özgürlüklerinin bazı durumlarda düşünce özgürlüğü ile çelişebileceği belirtilirken, ateistlerin de 23 ülkede ayrımcılık veya baskı ile karşılaştıklarına dikkat çekiliyor.
Raporda en çok eleştirilen Ülkelerden biri de Türkiye. Türkiye bölümümde de Hizmet Hareketi üyelerine yaşatılan Tenkil sürecine geniş yer ayrılmış
Bir çok kişinin Hizmet Gönüllüsü olduğu gerekçesiyle zulme uğradığını belirten raporda, zulmün kitlesel olduğu, sadece hakkında darbeci olduğu şüphesi olanlar değil, hareketin tüm destekçilerinin bu zulmün hedefi haline geldiği vurgulanıyor:
Rapor, Türk hükümeti tarafından Harekete atfedilen darbe girişimi sonrası Hareket mensubu yüz binlerce kişinin tutuklanması, hüküm giymesi, işlerinden çıkarılması, ülke dışına çıkmalarının ve çalışmalarının yasaklanması ve sosyal haklardan mahrum bırakılması gibi acımasız yaptırımlarla karşı karşıya kaldıklarını ifade ediyor.
Türk iktidarının Hizmet Hareketi‘ni terör örgütü iddiasının dünyada kabul görmediğini aktaran rapor, Türk hükümetinin Hizmet Hareketi'ne ve yakın kurumlarına karşı baskıyı sadece ülke içinde değil, aynı zamanda yurtdışına da taşıdığını ifade ediyor:
İktidarın , Türkiye dışında yaptığı hukuksuzluklara da dikkat çekilen raporda 'Türkiye Hükümetinin Hizmet Gönüllülerini yurtdışından kaçırmaktan çekinmediği belirtildi
.
Raporda, sivil toplum örgütlerinin, Hizmet Hareketi'nin maruz kaldığı kötü muamele ve işkenceleri raporladığını, Türk iktidarının ise bu suçlamaları red ettiğini ve ‘‘ülke güvenliği‘‘ gerekçesini öne sürdüğü belirtiliyor. Raporda, ayrıca Türkiye'de ‘‘Dine hareket‘‘ gerekçesiyle sanatçı Gülşen ve Celal Şengör’e açılan davalara da dikkat çekiliyor.
Bu rapor, din özgürlüğünün temel bir insan hakkı olduğunu vurguluyor. Dünya genelinde dini inançları nedeniyle kişilere düşmanca muamelede bulunulan ülke sayısının 2007-2017 yılları arasında 39’dan 56’ya yükseldiği bilgisi de raporda yer alıyor. Ayrıca, ateistlerin de bu baskılardan etkilendiği ve 23 ülkede ayrımcılık veya baskıya maruz kaldıkları ifade ediliyor.
Alman hükümeti, din özgürlüğü ile ilgili ilk raporunu 2016 yılında hazırlamıştı. Bu rapor, dünya genelindeki din özgürlüğü konusundaki endişeleri ve sorunları daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.