İki gün sürecek konferansa bazı ülkelerin demokratik sicillerinin tartışmalı olmasına rağmen davet edilmeleri ve davet edilmeyenlerin şikayetleri gölge düşürüyor.
Başkan Biden, zirvenin açılış konuşmasında, demokratik kurumlarda küresel düzeyde bir erozyona dikkat çekti ve dünya liderlerine güçlerini birleştirme çağrısı yaptı.
Biden, Kongre ile birlikte dünya demokrasilerini desteklemek ve bağımsız medyaya destek vermek için oluşturulacak yeni bir girişime 424 milyon dolar ayrılması için çalıştıklarını belirtti.
Bunun demokrasilerin desteklenmesi için çabaları arttırma konusunda kritik bir dönem olduğunu belirten Biden, ABD’de oy verme hakları yasası için Kongre’de verilen mücadeleyi örnek gösterdi ve ABD’nin kendi demokratik kurumlarıyla geleneklerinin karşı karşıya kaldığı zorluklara vurgu yaptı.
Biden dünya genelinde demokrasiyi değerlendiren sivil toplum kuruluşlarının ve çalışmaların verilerinin son 10 yılda ABD’nin de dahil olduğu küresel bir yanlış yönde ilerlemeyi ortaya koyduğuna dikkat çekti.
Demokrasinin dönemin en belirleyici mücadelesi olduğunu söyleyen Biden, demokrasiyi korumak için işbirliği gerektiğine dikkat çekti ve ‘‘Bizi birleştiren değerler etrafında toplanmalıyız’’ diye konuştu. Biden, ‘‘Adalet, yasaların üstünlüğü, ifade ve toplanma özgürlüğü, basın özgürlüğü ve din özgürlüğü gibi temel özgürlüklerin arkasında durmalıyız’’ dedi.
Kongre üyesi John Lewis’in Amerikan demokrasisi için çok önemli bir isim olduğunu belirten Biden, Lewis’in geçen yıl hayatını kaybetmeden önce verdiği son mesajın ‘‘Demokrasi bir durum değil bir eylemdir’’ mesajı olduğunu hatırlattı. Lewis ABD medeni haklar mücadelesinin simgelerindendi. Biden zirvenin yapılacağı iki gün boyunca 110’dan fazla ülke liderinin sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve ticaret örgütü temsilcileriyle bir araya gelerek güçlerini birleştirmeyi ve demokrasiyi iyileştirmek için ortak bağlılığı pekiştirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Dışişleri Bakanlığı’ın sivil güvenlik, demokrasi ve insan hakları yetkilisi Uzra Zeya etkinliğin köklü demokrasilerle gelişmekte olan demokrasileri biraraya getirmeyi ve halkları için demokratik bir aydınlanma anı yaşamalarını amaçladığını belirtti.
Zirve, Biden’ın ABD’yi otoriter dünya güçleri Rusya ve Çin’lemücadelede yeniden küresel lider konumuna getirme konusundaki sözüne yönelik de bir sınav niteliğinde.
Çin ve Rusya etkinliğe davetli değil. Öte yandan ABD’de 6 Ocak’ta eski başkan Donald Trump’ın seçim yolsuzluğu iddialarının ardından destekçileri tarafından Kongre’ye Biden’ın seçim zaferinin onaylanması sürecine müdahale amacıyla yapılan baskın da ABD demokrasisinin dayanıklılığının tartışılmasına neden olmuştu.
Davetliler tartışılıyor
Davetli listesinde insan hakları gruplarının liderlerini otoriter eğilimlere sahip olmakla suçladığı Filipinler, Polonya ve Brezilya gibi ülkelerin de olması tartışılan diğer konulardan.
Davetliler arasında Tayvan’ın da olması demokratik olarak yönetilen Tayvan’ı kendi toprağı olarak gören Çin’in tepkisine neden oldu.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD’nin Tayvan’ı davetinin demokrasiyi yalnızca “jeopolitik hedeflerini ilerletmek, diğer ülkelere baskı uygulamak, dünyayı bölmek ve kendi çıkarlarına hizmet etmek için bir kılıf ve araç olarak kullandığını” gösterdiğini belirtti.
Washington, zirve yaklaşırken halklarına karşı baskıcı olmakla suçladığı İran, Suriye ve Uganda'daki yetkililerle Kosova ve Orta Amerika'daki yolsuzluk ve suç çeteleriyle bağlantılı olmakla suçladığı kişilere karşı yaptırımlar ilan etmişti.
ABD sanal zirvedeki toplantılarla 2022’de yüz yüze yapılması planlanan zirve öncesinde mahremiyetin korunması ve sansürün aşılması gibi alanlarda teknolojinin kullanılmasına yönelik küresel girişimlere destek sağlamayı ve ülkelerin demokrasilerini geliştirmek için vaatlerde bulunmalarını umuyor.
‘‘Uygulamayı görmeden değerlendirmek zor’’
Düşünce kuruluşu Freedom House’tan Annie Boyajian zirvenin arada kalmış demokrasilerin kendilerini iyileştirmesi için bir fırsat olabileceği ve demokratik hükümetler arasında işbirliğini destekleyebileceği görüşünde. Ancak Boyajian’a göre zirvede ne sözler verileceği ve gelecek yıl içinde bunların hangilerinin uygulanacağını görmeden değerlendirme yapmak mümkün değil.
Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Zeya, zirve sayesinde sivil toplumun ABD’nin de aralarında olduğu ülkelerden demokrasi konusunda hesap sorabileceğini belirtti, ancak Washington’un gelecek yıl vaatlerini yerine getirmeyen ülkelere zirve davetini çekmesinin söz konusu olup olmadığıyla ilgili yorum yapmadı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Washington Direktörü Sarah Holewinski 2022 yılında yüz yüze yapılacak zirve için gönderilecek davetiyelerin verilen vaatlerin yerine getirilmesine bağlı olmamasının bazı vaatlerin sadece sözde kalmasına neden olacağı uyarısında bulundu.