Almanya Başbakanı Merkel yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul'da görüşecek. Başbakan Merkel, Türkiye ziyareti öncesi önemli mesajlar verdi. Türkiye'deki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Merkel, pazar günleri yayımlanan Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung gazetesine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin milletvekili dokunulmazlığını kaldırmasıyla ilgili “Türkiye'deki son gelişmeler bizi büyük oranda endişelendiriyor” dedi.
İşte Merkel’in Alman gazetesine verdiği röportaj:
ERDOĞAN’I UZUN YILLARDIR TANIYORUM
- Sayın Başbakan İstanbul'da Türkiye Cumhurbaşkanı’yla görüşeceksiniz. Ancak son haftada bazı gelişmeler oldu: Böhmermann olayı, Türkiye Başbakanı istifa etti ve Cumhurbaşkanı mülteci krizinde varılan anlaşmayı sorun haline getirdi. Erdoğan sizi aldattı mı?
Merkel: Hayır. Ben onu uzun yıllardan beri tanıyorum. BM İnsanı Yardım Zirvesi’ne katılacağım. Orada Türkiye Cumhurbaşkanı’yla önemli konular arasında olan AB ile Türkiye arasındaki mülteci anlaşması ve AB'nin sınırlarının korunmasını konuşacağım.
- Anlaşma gerçekten iki tarafın da çıkarına mı?
Merkel: Almanya'nın, AB'nin ve Türkiye'nin çıkarına. Özellikle de savaştan kaçan ve insan tacirlerinin eline düşenlerin çıkarına. Savaştan kaçanlar insan tacirlerin eline düşmeyecek. Türkiye komşu olduğu için AB için çok önemli. Benim önerdiğim gibi AB olarak biz ortak bir mülteci politikası, yani mültecilerin centilmence dağılımını yapacaksak böyle bir anlaşma gerekli. Biz ancak bu şekilde mülteci akınını önleyebiliriz. Mültecilere şans tanımalıyız. Türkiye 3 milyon Suriyeliyi alarak büyük sorumluluk aldı. Türkiye'nin yükünü paylaşmalıyız. Sınırları boyunca insanlık dışı olayların yaşanması, orada insanların boğulması Türkiye'nin de çıkarına değil. Ege Denizi’ni bu tür kriminal olaylara terk edemeyiz. Bu konuda yapılan anlaşmayla önemli adımlar atıldı. Avrupalılar olarak sürekli gündeme getirdiğimiz değerleri ciddiye almalı ve sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Mültecileri kabul etmek akını önleyecektir.
- Erdoğan AB'ye 'Biz kendi yolumuza gidiyoruz. Sen de kendi yoluna' diyerek karşılıklı bağımlılık yerine ayrılıktan bahsetmiyor mu?
Merkel: Ben tabii ki Türkiye'nin verdiği sözlerin ne kadarını yerine getirdiğine konsantre oluyorum. Türkiye şimdiye kadar güvenilir şekilde davrandı. Elbette bu konuları da Türkiye Cumhurbaşkanı’yla konuşacağız. Avrupa'nın sözünü tutması için birçok sebep görüyorum.
- Siz Erdoğan'ı uzun yıllardır tanıyorsunuz, sizin başbakanlığınız süresince başbakanlık yaptı, şimdi cumhurbaşkanı. Söz konusu Avrupa ve Türkiye'nin geleceği olunca onun içinden ne geçtiğini değerlendirebilir misiniz?
Merkel: Psikolojik analiz yapmak benim görevim değil. Benim sorumluluğum ve siyasetin rolü farklılıkları tespit etmek, benzerlikleri seslendirmek. Almanya ve Avrupa'nın çıkarı Türkiye ile sıkı işbirliğinden geçer. Bu Türkiye'nin de çıkarınadır. Almanya'da üç milyon Türk kökenli insan yaşıyor. Türkiye AB'nin komşusu. Son yıllarda önemli ekonomik gelişme gösterdi. Cumhurbaşkanının da bunda payı var. Tabii ki Türkiye'de bazı gelişmeler bizi büyük oranda endişelendiriyor. Çözüm sürecinin son bulması ve yerine çatışmaların başlaması bunlardan biri. PKK terörist bir örgüt. Almanya olarak biz de öyle görüyoruz. Ancak biz Kürt halkının Türkiye'de iyi bir geleceği ve eşit hakları olmasını istiyoruz.
- Türk parlamentosunda milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldığında, özellikle de Kürt kökenli politikacıların. Biz sadece seyirci mi kalacağız yoksa bu konuyu da Türk Cumhurbaşkanı’yla konuşacak mısınız?
Merkel: İstanbul'daki görüşmemde hiçbir konuyu gündeme getirmemezlik yapmayacağım. Parlamentonun dokunulmazlıkları kaldırması kararı büyük sıkıntılara yol açacaktır. Özellikle de Kürt politikacılar için. Bu konuda büyük endişe duyuyorum. Türkiye ile AB görüşmelerinde de sürekli demokrasi ve hukuk devleti sorunlarını konuşuyoruz. Her iki taraf için de anlaşmanın ne olduğu çok net. Biz kendi değerlerimizi ve ilgi alanımızı temsil ediyoruz. Türkiye'de Suriyeli mülteciler çalışma iznine sahip oldu. Biz Avrupa'nın parasıyla Suriyelere iyi bir eğitimin verilmesini sağlayabiliriz. Ege Denizi’ni insan ticaretinden arındırabiliriz.
VİZE MUAFİYETİ
Merkel, vize muafiyetiyle ilgili ise şöyle konuştu:
“Vize muafiyetini uzun yıllardır konuşuyoruz. Her iki taraf da 2013 yılında konuyla ilgili yerine getirilmesi zorunlu olan şartlar üzerinde çalıştı. Vize muafiyeti için belirlenen şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Türkiye'nin yerine getirmesi gereken bazı standartlar var. Anlaşmanın uygulanması bir süreç. Sorumluluk içinde çalışmaya devam edeceğiz. Bazı durumlar uzun sürer. Türklerin serbest seyahat hakkı gibi. Çünkü bu konuda gerekli koşullar daha yerine getirilmedi. Bu konuda nasıl anlaşmaya varacağımıza ve daha hangi adımları atacağımıza bakacağız.”
ZİRVEYE KATILIYOR
Almanya Başbakanı Merkel, İstanbul'da yarın düzenlenecek BM İnsani Yardım Zirvesi'ne katılacak. Merkel, zirve öncesi yayımladığı mesajında, insani yardımların daha iyi koordine edilmesi gerektiğini belirtti. Uluslararası konferanslarda verilen taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğinin gözden geçirilmesinin önemine değinen Merkel, birçok noktada duraksamaların olduğunu kaydetti. Merkel, Türkiye'nin mülteci krizinde yaptıklarını bir kez daha överken, “Türkiye 3 milyon Suriyeli mülteciyi alarak sadece insani yardımlarda bulunmadığını, mali yük altına girdiğini de gösterdi” dedi. Merkel'in Türkiye ziyaretine Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier de eşlik ediyor.