Prof. Dr. Mansur Beyazyürek: “Türkiye uyuşturucuyla mücadelede sınıfta kaldı. 100 bağımlının sadece 3’ü tedavi edilebildi. İlletten kurtulmak için 50 defa AMATEM'e yatan hastalara tanık olduk. Bağımlıyı tedavi edecek ilaçların yurtdışından getirilmesini engelleyen gizli bir güç var.”

AMATEM'in kurucusu ve TBMM Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu üyesi Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek madde bağımlılığı tedavi merkezleri konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Bağımlıyı tedavi edecek ilaçların yurtdışından bilerek getirilmediğini savundu. AMATEM'e giden 100 bağımlıdan ancak 3'ünün tam olarak tedavi olabildiğini söyledi.

Beyazyürek, "Şu anda AMATEM'ler bağımlıların tedavisine cevap veremiyor. Bu merkezin kuruluş aşamasında devlet beni yurtdışı toplantılarına gönderdi. Orada uyuşturucuyla mücadelede etkin olarak kullanılan ilaçların olduğunu gördük. AMATEM'lerin işlevliği için bu ilaçların Türkiye'de olması gerektiğini düşündük ve raporlar hazırladık. Şu anda Türkiye'de uyuşturucu bağımlılığını tedavi edecek ilaç yok.

Avrupa'da Klonidin, Letoksidin, Guanfasin, Metadon gibi ilaçlar etkin şekilde kullanılıyor. Ama  sanki gizli bir güç bu ilaçları ülkemize gelmesini engelliyor. O kadar uğraşmamıza rağmen ancak Suboxone adlı ilacı getirtebildik. Durum böyle olunca AMATEM'e giden bir hastanın uyuşturucudan kurtulma olasılığı yüzde 3'lere düştü. Bu illetten kurtulmak için 50 defa AMATEM'e yatan hastalara tanık olduk"

şeklinde konuştu.

Madde bağımlılarının tedavisinde Amerika'da 1957 yılından beri kullanılan Metadon isimli bir ilacın varlığından bahseden Beyazyürek,  “Yarı sentetik eroin olduğu için devlet eliyle veriliyordu. Bu ilacı kullanan bir bağımlı bir süre sonra bağımlılıktan kurtuluyordu” dedi.

Beyazyürek, “Avrupa'da yaygın olarak kullanılan bu ilacı savunuyorum diye beni ilaç tüccarı ilan ettiler” şeklinde konuştu.

İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi’nde bağımlıların tedavisi için geniş çaplı bir çalışma başlattıklarını dile getiren Beyazyürek, o dönem maruz kaldıkları engellemeleri şu sözlerle anlattı:

“1995 yılında Matrekson denen bir ilacı kullanmaya başladık. O zaman ilk defa yurtdışından getirttik. Bu ilacı kullanırken hasta, eroin alsa dahi aldığını hissetmiyor ve zamanla bu illetten kurtuluyor. Yine bazı kesimlerden çok sert tepkiler geldi. Ama görüldü ki bu ilaç tedavide sonuç vermeye başladı. Daha sonra Sağlık Bakanlığı uyuşturucuda en etkin ilaçlar listesi yayınladı ve bizim kullandığımız Matrekson ilk sırada yer aldı. Daha sonra ise sebebini öğrenemediğimiz şekilde piyasadan kaldırıldı.”

Uyuşturucu ile mücadelede devletin yetersiz kaldığını dile getiren Beyazyürek, “Laf olsun diye beni komisyona çağırıyorlar. Konuşup duruyoruz sadece. Bir insan banka-dan bin lira kredi çekse onun 7 sülalesini araştırıyorlar. Bin lira için bu kadar araştırma yapılıyorsa trilyonla-rın döndüğü bir piyasadan devletin nasıl haberi olmaz.  Bir bakanın çocuğu ölmeden bu iş ele alınmayacak gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

AMATEM'lerde tedavi altına alınan bir bağımlının bir hafta sonra salıverildiğini dile getiren Beyazyürek, tedavilerdeki başarıların yüzde 3'lerde kaldığını belirtti. Beyazyürek, “AMATEM'e giren bir bağımlı bir hafta durup sonra hemen hayata salıveriliyor. Tekrar uyuşturucuya başlıyor. Hastanın çıkışı ile toplumun içine girişi için ara bir istasyon gerekiyor” dedi.

Rehabilitasyon merkezlerinin önemine dikkat çeken Beyazyürek, “Bu, İran gibi ülkelerde dahi uygulanıyor. İnsanlar uyuşturucunun etkisiyle aileden ve toplumdan kopuyor. 6 ay tatil köyünde kalır gibi sağlıkçıların eşliğinde rehabilitasyon süreci geçirmeleri gerekiyor. AMATEM'e 50 defa girip çıkan hasta biliyoruz. 185 bin denetimli serbestlikten yararlanan insan var. AMATEM'ler 185 bin kişiye nasıl yeter” diye konuştu.

Türk Eczacılar Birliği Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay uyuşturucuyla mücadelede kullanılan Klonidin, Letoksidin, Guanfasin, Metadon gibi ilaçların Avrupa'da kullanıldığını fakat Türkiye'de bulunmadığını doğruladı. Kızılay, Etileks adlı ilacının ruhsat tarihi 2007 olduğunu belirterek, "Psikiyatri uzmanı tarafında yazılması durumunda 50 miligram olarak reçete ile satın alınabiliyor" şeklinde konuştu.

Merhum Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in 1997’de uyuşturucuyla mücadele konusunda yardım istediğini belirten Beyazyürek, “8 sayfalık bir rapor hazırlayarak kendisine sundum. Bu raporda bir araştırma enstitüsü kurulmasını önerdim. O raporda yazdığım tek bir öneri gerçekleşti. Sadece TUBİM açılabildi. Ama bu merkezinde birkaç ay önce kapatılacağına dair çok vahim iddialar duydum ve çok üzüldüm” dedi.

Bugün