Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Başkanı Özdemir Özdemir, Cami-Cemevi projesi ruhsatının, Ankara 7'nci İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesine tepki gösterdi. Özdemir, "Sözde alevi yurttaşları savunuyoruz diyen Halkevleri'nin böyle bir dava açması bizce çok garipsendi. Acaba bir takım insanlar Halkevleri'ni yönlendirdi de alevi toplumunun içinde bir kavga çıkartmak için mi bu davayı açtı? Bu davayı açan Halkevleri'ni kınıyorum." dedi.

Özdemir, temelleri 2013 yılında dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, çok sayıda AK Parti ve CHP milletvekillerinin katılımı ile atılan Cami-Cemevi projesinin ruhsatının Ankara 7'nci İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

İmar planlarında kültürel tesis alanı olarak gözüken araziye ibadethane yapılmasının ruhsata aykırılık taşıdığı gerekçesiyle dava açan Halkevleri'ni kınadığını belirten Özdemir, sözde 'alevi yurttaşları savunuyoruz' diyen Halkevleri'nin böyle bir davayı açmasını garipsediklerini söyledi.

Bir sivil toplum kuruluşu olan Halkevleri'nin konuyu siyasallaştırarak dava açmasını yanlış bulduğunu vurgulayan Özdemir, şunları kaydetti: "Aslında burada Mamak Belediyesi 'Cami-Cemevi'nin temeli atılırken bir sorun yok' demişti. Ama Halkevleri'nin burada açtığı davayı ben hoş karşılamıyorum. 21. yüzyılda dostluk ve kardeşlik yüzyılında inanç merkezlerinin ruhsatlarının iptal edilmesi Cami-Cemevi projesini yapanlar o zaman güzel şey düşünmüşler yani bir çatı altında iki ibadethanenin bir arada yapılmasını istemişler. Sözde 'alevi yurttaşları savunuyoruz' diyen Halkevleri'nin böyle bir dava açması bizce çok garipsendi. Acaba bir takım insanlar Halkevleri'ni yönlendirdi de alevi toplumunun içinde bir kavga çıkartmak için mi bu davayı açtı?
İnanç merkezleri ister havra, ister sinagog, ister kilise olsun ruhsatının iptal edilmesi çok yanlış. Bunu açan kuruluşu da huzurlarınızda kınıyorum. Oraya bir yatırım yapıldı. İbadethanelerin ruhsatını bu şekilde bir sivil toplum kuruluşu olan halkevlerini siyasallaştırarak bu konuyu dava açması çok yanlış."

DEMEK Kİ HALKEVLERİ CEMEVLERİNE BİR İBADETHANE OLARAK DEĞİL 'KÜLTÜR EVİ' GÖZÜYLE BAKIYORLAR

Ankara 7. İdare Mahkemesi'nin, inşaatı devam eden projenin ruhsatının iptal kararının gerekçesinde kültürel tesis olarak ruhsatlanan alana ibadethane yapılmasının imar mevzuatına aykırı olmasını göstermesinin geçerli bir gerekçe olmadığını belirten Özdemir, "Kültürel alan derken orada bir cami var. Camii Allah'ın evidir. Burada Allah'ın evine de 'kültür evi' demiş oluyorlar. Demek ki bu insanlar cemevlerine de aynı gözle bakıyorlar" ifadelerini kullandı.

Halkevleri Hukuk Dairesi'nin imar planlarında kültürel tesis alanı olarak gözüken araziye ibadethane yapılmasının ruhsata aykırılık taşıdığı gerekçesiyle Mamak Belediyesi, Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Eğitim,
Sağlık ve Araştırma Vakfı'na dava açmasını geçerli bir gerekçe olarak kabul etmediklerini, asıl gerekçesinin Türkmen Alevi Bektaşileri olarak merak ettiklerini anlatan Özdemir, şöyle devam etti: "Bu davayı açan sivil toplum kuruluşu ne hakla açtı, asıl gerekçesi neydi? O sivil toplum kuruluşundan da bunların cevabını bekliyoruz. Hem caminin hem de cemevinin ruhsatını iptal ettirip sözde Halkevleri sonradan da 'biz alevilerin haklarını savunuyoruz' derse orada bir çelişki doğuyor. O zaman bunlar birilerinin emri ile hem caminin hem de cemevinin ruhsatını iptal ettirmiş oluyorlar. Bu kuruluşu da huzurlarınızda kınıyorum." CİHAN