2001’deki kriz, özellikle kamu kuruluşlarını vururken bu kez tüm alana yayılmış bir krizin ayak sesleri geliyor. Alanında uzman birçok analist, felaket senaryoları çizerken iş dünyasında da tedirginlik hakim.
TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik’ten gelen açıklama ise “yolun sonuna gelindi” mesajı veriyor. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, "Makul, gerçekçi, kaynakları verimli kullanacak bir program hazırlanırsa, başarısı için en çok iş dünyası olarak biz elimizden geleni yaparız” açıklaması yaparken kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşımda da, “TÜSİAD’da geleneğimiz geleceği konuşmaktır. Ekonomimizin durumuysa bizi bugünü konuşmaya zorluyor. Bol ve ucuz para döneminin sonuna geldik! Bu zorlu durumdan çıkmanın yolu hukuk, demokrasi, inovasyon, eğitim ve rasyonel ekonomi politikalarıdır” diye yazdı.
Doların 4.92'yi de aşmasının ardından Merkez’den üç puanlık faiz indirimi geldi ama kanayan yaraya merhem olmadı.
Ancak bir nebze de olsa rahatlama söz konusu. Bilecik de, ekonomi yönetiminin bıçak kemiğe dayanmadan önlem alması gerektiğini söylerken faiz artırımı kararının herkesi biraz rahatlattığını belirtiyor.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan da, Merkez Bankası'nın enflasyon ile mücadele için tüm adımları bağımsız bir şekilde atması gerektiğini vurguluyor.
Erol Bilecik, Türkiye’nin güven veren yeni bir ekonomi anlayışına ihtiyacı olduğunun altını çiziyor. “Sorunları zora girdikten sonra çözmeye çalışırsanız çok daha büyük sonuçlara katlanmak zorunda kalırsanız” diyen Bilecik, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Çatınızı güneşli havada tamir etmelisiniz. Bundan sonraki süreçte ekonomi yönetiminin ahenk içinde politika yapmasını bekliyoruz. Kalıcı başarıya ulaşmak için ekonominin akılcı politikalarla yönetilmesi gerekir. Ucuz para dönemi sona erdi. Ucuz ve bol para ile büyüme sağlama gibi bir seçeneğimiz artık yok. Yüksek büyüme ile ekonominin tekerleri hızlı dönüyor ama yüksek cari açık ve enflasyon ile patinaj yapıyoruz. Şu anda yaşadığımız durum budur. Ekonomide mucizeler yoktur, gerçekler vardır, hakikati istediğiniz gibi eğip bükemezsiniz. Ekonominin temelinde bir süredir bozulma görülüyor. Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor, aksi halde ekonomimiz sert bir düzeltmeyle karşı karşıya kalacaktır. MB'nin dün attığı adım bir nebze rahatlık sağlamıştır, önemli olan bundan sonraki süreçtir. Reformlara hız vermeliyiz ve zaman kaybetmemeliyiz. Kalıcı başarıya ulaşmak için beklentimiz, önümüzdeki hassas dönemde de ekonominin kararlılıkla ve akılcı politikalarla yönetilmesidir. Hukuk devleti herşeyin üzerinde olmalıdır. Kuvvetler ayrılığı bir entellektüel tartışma konusu değil, çağdaş bir devletin olmazsa olmazıdır. Kural temelli, öngörülebilir politikalara dayanmadan günübirlik tedbir ve paketler, bir ülkenin ekonomisinin sürdürülebilirliğini sorgulanır hale getirir. Kurda gördüğümüz hızlı yükseliş, Türkiye ekonomisi için bu sorgulamanın başladığını gösteriyor. Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor. "