Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün Almanya temsilcisi Christian Mihr, Ahmet Şık ve Murat Sabuncu’nun tutuklanmasının da tahliye edilmelerinin de keyfi kararlar olduğu değerlendirmesini yaptı. Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu ve Cumhuriyet gazetesi muhabiri Ahmet Şık’ın tahliye edilmesi ile ilgili olarak “Gazetecilerin aylar sonra cezaevinden kurtulmaları ve ailelerine kavuşmaları içimizi ferahlatan bir tablo. Ancak bu karar şunu gözler önüne serdi: Tahliye kararı da tutuklama kararı gibi tamamen keyfi” değerlendirmesini yaptı.
Bedeli peşin ödenmiş keyfilik
Araştırmacı gazeteci Ahmet Şık ve Murat Sabuncu’nun ülke dışına çıkış yasağı bulunduğuna işaret eden Mihr, Şık ve Sabuncu’nun hâlâ cezaevine girme tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını belirtti. Mihr, Cumhuriyet Vakfı İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ın da tahliye edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
RSF’in Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu da tahliyeleri Twitter hesabından paylaştığı mesajda “Gazeteciliğin temel haklarının açıkça inkarından sonra bedeli peşinen ödenmiş 16 aylık keyfi tutukluluk nihayet son buldu” şeklinde yorumladı.
Türkiye kara listeye yaklaştı
Türkiye Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise Cumartesi günü Konya ziyaretinde gazetecilerin soruları üzerine tahliyelerle ilgili bir açıklama yaptı. Gül, “Türkiye’de yargı bağımsızdır, tarafsızdır ve Türkiye bir hukuk devletidir. Mahkemelerin kararlarına herkes saygı duymak zorundadır. Kararı beğenebilirsiniz, beğenmeyebilirsiniz ama mahkeme kararı herkesi bağlar” dedi. Gül, bir yanlış varsa da bunun Türkiye’deki hukuk sistemi içinde yargı yoluyla giderilebileceğini söyledi.
Türkiye, RSF’in dünyada basın özgürlüğünün durumunu yansıttığı 2017 raporuna göre, Türkiye basın özgürlüğünde en kötü ülkeler sıralamasında 180 ülke arasında 155’inci sırada. Türkiye’nin RSF’in en kötü ülkeleri aldığı kara listeye girmesine dört sıra kaldı.