Tüm tutuklu aileleri gibi kendilerinin de büyük endişe içinde olduğunu söyleyen abla Türfent, “F Tipi Cezaevi’nde bir gardiyanın ailesinde koronavirüs tespitinin pozitif çıktığı söylentilerinin dolaştığını ve bu durumdan endişe duyduklarını anlattı. Biz de tedirgin oluyoruz. O gardiyan onların olduğu yere de gidiyor mu? Yemeklerine dokunuyor mu? En büyük sıkıntımız budur. Bu durumu aileme anlatamadım, annem babam üzülür diye" dedi.

Cezaevlerinde virüse karşı yeterli düzeyde tedbir alındığı açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirten Şehristan Türfent, "Kendi evimizi temizliyoruz; ama onlar bunun ne kadarını yapabiliyor. Ya da yapabiliyorlar mı? Bu da kafa karıştırıyor. Kolonyayı yasak olduğu için içeri almıyorlar. Acaba öbür temizlik malzemesi veriliyor mu? Onu da bilmiyoruz. Kardeşim dedi ki 'Aynı tencereden herkese yemek veriyorlar', acaba bunların ne kadarı hijyeniktir? Ailece korkuyoruz, yani onların yapacağı bir paspas ne kadar sağlıklı olur" diye konuştu.

‘ADALET HERKES İÇİN LAZIM’

İnfaz düzenlemesinde siyasi tutukluların kapsam dışı bırakılmasının kabul edilir bir şey olmadığını vurgulayan abla Türfent, "Bu büyük bir haksızlıktır. Yargı paketinin bütün mahkumları kapsaması gerekiyor. Sonuçta hepsi de candır. Siyasiler için bir şeyler yapsınlar. Ne yazık ki burada adaletin olduğunu söyleyemeyiz. Şimdiki sorun uluslararası bir sorun. İnsanlar can derdine düşmüş” diyerek, “Neden böyle bir adaletsizlik yapılıyor? Bütün mahkumları kapsayacak bir yasa getirsinler. Neden siyasileri tutup, tecavüzcüleri bırakıyorlar? Adalet herkese lazım olacak, herkes için gereklidir. Biz adalet istiyoruz. Yargı paketinin bütün mahkumları kapsamasını istiyoruz. Hepsi şuan tehlike altındadır. En azından virüsü bitene kadar serbest bıraksınlar” şeklinde çağrı yaptı.