Türkiye’de bir dönem cezaevinde kalan gazeteci Nurullah Kaya ve avukat Bilal Durmuş, hapishanelerde tutuklu bulunan medya mensuplarına dikkat çekmek için düzenledikleri bisiklet turunu tamamladılar. Tutuklu gazeteciler için yaklaşık 800 km pedal çeviren aktivistler, bisiklet turunun son durağı olan Lahey’den "Gazetecilik Suç Değildir" diye seslendiler. 

Gazeteci Nurullah Kaya eylemin son durağı olan Hollanda’daki Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi önünden şunlara değindi. Yolculuklarıyla ve yaptıkları eylemle ilgili bilgi veren Kaya, “Ben ve arkadaşım Bilal Durmuş 4 ülke gecerek yollarda gazetecilerin özgür olmasını isteyen onlarca kişiyle birlikte, cezaevindeki gazetecilerin özgür olması için Strazburg’dan başlayarak Lahey’e kadarki yolu bisikletle katettik. Benim için zor ve uzun  bir yoldu, enerjimin tükendiği yerde Bilal arkadaşım devam etti. Yollar bitti, yıllardır Türkiye’de devam eden hukuksuzluklar bitmedi" dedi. 

Kendisinin de cezaevinde kalmış bir gazeteci olduğunu ve aklının hapisteki meslektaşlarında kaldığını ifade eden Kaya,  "Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğü büyük bir tehlike altındadır. Türkiye’de şu anda 70’den fazla gazeteci hapishanededir. Hapiste olmayan bir grup bağımsız gazeteci ise; haklarında açılan onlarca davayla uğraşmaktadırlar. Yurt dışında yaşayan gazeteciler hedef gösterilmekte ve susturulmaya çalışılmaktadır. Sürekli internet sitelerine, haberlere, erişim yasağı getirilmekte, insanların doğru bilgiye ulaşması engellenmektedir." ifadelerini kullandı. 

Medya mensuplarıyla ilgili sistematik bir zulüm yapıldığını ve insanların gerçekleri duyup öğrenmelerinin engellendiğini kaydeden Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü; "Gazeteci yargılamaları yıllarca sürmekte, Anayasa Mahkemesi ve AİHM; davalarla ilgili gerekli hassasiyeti göstermemektedir. Gazetecilerin özgür olmadığı bir ülkede hiç kimse özgür değildir. Özgür değildir; çünkü doğru bilgi alamayan toplumların iradeleri hapsedilmiş, doğru düşünme kabiliyetleri engellenmiştir. Ben de bunu duyurmak adına böyle bir eylem yapmaya karar verdim. Yolculuk boyunca bana en büyük desteği veren ve yorulup nefesimin tükendiği anlarda yolun büyük bir kısmını pedallayan Bilal arkadaşıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca bir bayrak yarışı gibi kimi zaman bir yetiskin olarak yaklaşık 100 km, kimi zaman küçük bir aktivistle 15 km pedal çevirerek cezaevindeki gazetecilerin sesi olmaya çalıştık. Mücadelemize destek verip pedallayan yediden yetmişe herkese ayrı ayrı minnettarım. Ben, Türkiye’de cezaevinde hiçbir gazeteci kalmayana kadar sesimi duyurmaya devam edeceğim." 

Fransa’nın Strazburg şehrinde yer alan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önünden yola çıkan iki aktivist önce Almanya’nın Mainz şehrine oradan Köln’e daha sonra da Belçika’nın Brüksel şehrine geçtiler. Son durakları ise, Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi oldu.