TZOB: Üretici-market fiyatları arasındaki makas kapanmıyor


Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, üretici tüketici fiyatları arasındaki makasın bir türlü kapatılamadığını, tarladan markete fiyat farkının, kuru incir ve maydanozda 5,7, salatalıkta 4,7, karpuzda 4,5, sivri biber ve patlıcanda 3,9, domateste 3,7 kata çıktığını bildirdi. Bayraktar, "Bugün üreticide 5 lira 50 kuruş olan kuru incir, markette 31 lira 40 kuruşa, 17 kuruş olan maydanoz markette 97 kuruşa, 37 kuruş olan salatalık 1 lira 70 kuruşa, 23 kuruş olan karpuz 1 lira 2 kuruşa, 61 kuruş olan sivri biber 2 lira 39 kuruşa, 75 kuruş olan patlıcan 2 lira 93 kuruşa, 58 kuruş olan domates 2 lira 15 kuruşa satılıyor. Makasın bu kadar açık olmasından hem üretici hem de tüketici mağdurken, her zaman olduğu gibi fahiş kar aracıya kalıyor." dedi.

Şemsi Bayraktar, üretici ve market fiyatları arasındaki farkın son bir iki ayda olduğu gibi en fazla yüzde 470,91 ile kuru incirde görüldüğünü, kuru incirden sonra fiyat farkının sırasıyla maydanozda yüzde 468,3, salatalıkta yüzde 365,45, karpuzda 353,63, sivri biberde 293,32, patlıcanda yüzde 288,64, domateste yüzde 273,03 olduğunu belirtti.

"FİYAT MAKASININ KAPATILMASININ YOLU ÖRGÜTLENMEDEN GEÇİYOR"

Üretici tüketici fiyatları arasındaki makasın bir türlü kapatılamadığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

"Pazarlamadaki sorunlar nedeniyle üretici düşük fiyata ürün satarken, tüketiciler de daha pahalıya ürün tüketmek durumunda kalıyor. Üreticiden tüketiciye olan zincirin kısalması, fiyatların çiftçi lehine oluşturulabilmesi, tüketicilerimizin de uygun fiyatla ürün almalarının sağlanmasının yolu örgütlenmeden geçiyor. Bu nedenle, üreticilerin üretim ve pazarlamada örgütlenmelerini ve ortak hareket etmeleri için teşvik edici mekanizmaların geliştirilmesi gerekiyor. Üretici örgütlerinin finansal bakımdan daha güçlü hale gelmesi sağlanmalıdır. Üreticilerimizin üretimden ve tüketicilerimizin tüketimden gelen güçlerinin farkına varmaları ve kullanmaları gerekmektedir. Tüketicilerimizin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesi hepimizin dileğidir. Üreticiden tüketiciye varıncaya kadar tüm taraflar sadece Ramazan ayında değil, Ramazan ayı sonrasında da bu hususta gereken hassasiyeti göstermeye devam etmelidirler."

"AMACIMIZ SPEKÜLATİF FİYAT ARTIŞLARINI ÖNLEMEKTİR"

Gıda tüketiminin arttığı Ramazan ayında, fiyatların spekülatif yönde yükseltilmesini önlemek için çalışmalara devam edeceklerini, piyasaların nabzını tutacaklarını, 12 Haziran 2015 tarihinde düzenledikleri basın toplantısında kamuoyuna açıkladıklarını belirten Bayraktar, ayrıca şu bilgileri verdi:

"Amacımız yaşanan fiyat artışlarının üreticilerimizden mi, yoksa aracı veya perakendecilerden mi kaynaklandığı konusunda doğru bilgiler sunmak, tüketicinin ödediği fiyattan üreticilerimizin ne derece yararlanabildiğini ortaya koymak, olası spekülatif fiyat artışlarını önlemektir. Ramazan ayının ortalarına geldiğimiz şu günlerde, 10-30 Haziran döneminde, market fiyatlarına baktığımızda, 10-30 Haziran arasında 5 üründe fiyat değişimi görülmezken, 13 üründe azalma, 17 üründe ise fiyat artışı oldu. Nohut, maydanoz, yeşil mercimek, kuru üzüm ve zeytinyağında fiyatlar değişmedi. Markette fiyat düşüşü yüzde 29,24 ile en fazla kabakta meydana geldi. Kabaktaki fiyat düşüşünü yüzde 29,02 ile karpuz, yüzde 17,99 ile kiraz, yüzde 11,34 ile domates, yüzde 10,56 ile pirinç izledi. Patates, yumurta, kuru fasulye, kuru incir, çilek, havuç, tavuk eti, kırmızı mercimek fiyatlarında da belli oranlarda düşüş görüldü.

Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 57,79 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 25,04 ile limon, yüzde 16,80 ile patlıcan, yüzde 15,60 ile yeşil fasulye, yüzde 12,64 ile yeşil soğan takip etti. Kuru soğan, salatalık, Antep fıstığı, ayçiçeği yağı, kuru kayısı, mısırözü yağı, süt, kuzu eti, toz şeker, dana eti, fındık ve marul fiyatlarında da artış meydana geldi. Üretici fiyatlarına baktığımızda; 10-30 Haziran arasında, 10 üründe fiyat değişimi görülmezken, 11 üründe azalma, 10 üründe ise fiyat artış görüldü. Maydanoz, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir, Antep fıstığı, süt ve zeytinyağı fiyatlarında değişim olmadı. Fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 29,17 ile kiraz oldu. Kirazdaki fiyat düşüşünü yüzde 26,69 ile domates, yüzde 25 ile karpuz, yüzde 15,15 ile fındık, yüzde 11,37 ile patlıcan, yüzde 10,93 ile yeşil soğan izledi. Bunların dışında kırmızı mercimek, yumurta, kabak, marul, havuç fiyatlarında da belli oranda düşüş gerçekleşti. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 31,88 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 20 ile kuru soğan, yüzde 15,87 ile salatalık, yüzde 11,46 ile yeşil fasulye takip etti. Ayrıca, çilek, kuru üzüm, dana eti, limon, patates, kuzu eti fiyatlarında da bir miktar artış görüldü."

FİYAT ARTIŞLARININ NEDENLERİ

Bayraktar, 10-30 Haziran döneminde hem markette hem üreticide en fazla fiyat artışının sivri biberde görüldüğünü, en fazla fiyat düşüşünün markette kabakta, üreticide kirazda meydana geldiğini bildirdi. 10-30 Haziran döneminde, sivri biber, salatalık ve yeşil fasulyede hasat edilen ürün miktarındaki azalmaya bağlı arzdaki daralma nedeniyle fiyatlarda artış görüldüğünü belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Kuru soğanda özellikle Çukurova bölgesinde hasadın sonuna yaklaşılması fiyatları yükseltti. Kuru üzümde ise yaşanan don nedeniyle önümüzdeki sezon rekoltede düşüş beklentisi fiyatları artırdı. Halen domates, salatalık, kabak, patlıcan, sivri biber gibi ürünlerde arz, örtü altından sağlanıyor. Ürünün olgunlaşma durumu hasadı etkiliyor. Bu duruma göre, fiyatlarda artış ve azalışlar meydana geliyor. Nitekim, sivri biber, salatalık ve yeşil fasulyede fiyat artarken kabak, patlıcan ve domateste fiyat düşüşleri yaşandı. Kirazda hasat dönemi olmasının yanı sıra, dolu ve aşırı yağışlar nedeniyle yaşanan kalite kayıpları, meyve tutumunun fazla olduğu yerlerde meyvenin küçük kalması fiyatlarda düşüşe yol açtı."

"KASAPLIK HAYVAN VE ET İTHALATINA GEREK YOK, ÜRETİM ARTIYOR"

Et fiyatlarındaki duruma baktıklarında, et tüketiminin de arttığı Ramazan ayının fiyatlarda yukarı yönlü bir baskıyı beraberinde getirdiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:

"Ramazan boyunca kesimlik hayvan sıkıntısı olmayacağı görülüyor. Bundan dolayı kasaplık hayvan ve et ithalatına gerek yoktur. Geçen yıl toplam kırmızı et üretimimiz, yüzde 1,2 artışla 1 milyon tonu aşmıştır. Bu yılın Ocak-Şubat-Mart döneminde de üretim, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 13,8 artışla 210 bin 475 tona yükselmiştir. Son 5 yıldır üretimde sürekli bir artış görülüyor. Üretim desteklenir, et ve süt piyasasında istikrar sağlanırsa, et ithalatı söylemleriyle üreticiler tedirgin edilmezse kesinlikle kırmızı ette bir sorunumuz olmaz. Üretim artmaya devam eder, 78 milyona yaklaşan ülke nüfusunun, 41 milyon turistin et ihtiyacı sıkıntısız karşılanır. Ülkemizde bunu yapacak hem altyapı ve hem de potansiyel mevcuttur. Bunu yapmazsak, geçmişte olduğu gibi çiftçimizin cebinde kalacak milyarlarca doları yabancı ülkelerin çiftçilerine aktarmış oluruz. Hem çiftçimiz hem ülkemiz kaybeder. Üretici ve marketlerde et fiyatları az da olsa artış göstermektedir. Ramazan öncesi, 10 Haziran tarihine göre, üreticide, kuzu eti fiyatlarının yüzde 1,67 artışla 22 lira 19 kuruştan 22 lira 56 kuruşa çıktığını, dana eti fiyatlarının ise yüzde 2,56 artışla 23 lira 45 kuruştan 24 lira 5 kuruşa yükseldiğini görüyoruz. Dana etinde kilogram başına 60 kuruş, kuzu etinde 37 kuruşluk bir artış var. Market fiyatlarına baktığımızda kuzu etinde yüzde 1,48, dana etinde yüzde 1,04 artış görüyoruz. 10 Haziran'a göre, kuzu etinin kilogramı 61 kuruş artışla 41 lira 44 kuruştan, 42 lira 5 kuruşa, dana etinin kilogramı ise 39 kuruş artışla 37 lira 7 kuruştan 37 lira 46 kuruşa çıktı."

Özellikle son bir yılda meydana gelen üretici fiyatlarındaki artışın ana sebebinin, başta besiye alınan hayvan ve yem fiyatları olmak üzere maliyetlerde meydana gelen yükselme olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları söyledi:

"Şayet, vatandaşlarımızın makul fiyatla et yemesi isteniyorsa, üreticilerimizin üzerindeki ağır girdi maliyetleri düşürülmeli, destekler artırılmalıdır. İthalatın sorunu çözmediği geçmişte yaşanan acı tecrübelerle görülmüştür. Üretici maliyetlerini dikkate almayan, tüketici fiyatlarını abartan, sadece karlarını düşünen ithal et lobileri, karar vericileri hayvancılığı sıkıntıya sokacak tasarruflarda bulunmaya zorlamaktadırlar. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak her zaman ithalat kapılarını açtırmak isteyen lobilere karşı olduk, üreticilerimizin hak ve menfaatlerini korumak adına ithalat karşıtı politikamızı sürdürmeye devam edeceğiz."

AYLIK DEĞERLENDİRME

Market ve üretici fiyatlarında, aylık olarak yaptıkları değerlendirmeye baktıklarında geçen Mayıs ayına göre fiyatı en çok artan ürünün limon, fiyatı en çok düşen ürünün ise karpuz olduğuna vurgu yapan Bayraktar, "Bu dönemde market fiyatlarında 4 üründe fiyat değişimi görülmezken, 13 üründe azalma, 18 üründe ise fiyat artışı meydana geldi." dedi.

Bayraktar, markette fındık, yeşil mercimek, kuru üzüm ve zeytinyağı fiyatında değişim görülmediğini en fazla fiyat düşüşünün yüzde 58 ile karpuzda olduğunu, karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 20,08 ile kiraz, yüzde 18,10 ile domates, yüzde 12,94 ile patates, yüzde 11,20 ile pirinç izlediğini bildirdi. Çilek, nohut, kırmızı mercimek, yumurta, kabak, kuru incir, tavuk eti, kuru soğan fiyatlarında da belli miktarlarda düşüş meydana geldiği belirtti.

Markette, bir aylık dönemde, fiyatı en fazla artan ürünün yüzde 54,68 ile limon olduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Limondaki fiyat artışını yüzde 30,83 ile patlıcan, yüzde 19,85 ile yeşil fasulye, yüzde 12,06 ile havuç takip etti. Bunların dışında, ayçiçeği yağı, mısırözü yağı, marul, kuru kayısı, maydanoz, yeşil soğan, sivri biber, süt, salatalık, toz şeker, Antep fıstığı, dana eti, kuru fasulye, kuzu eti fiyatlarında artış görüldü." dedi.

Üreticide, bir aylık dönemde, 11 üründe fiyat değişimi görülmezken, 7 üründe azalma, 13 üründe ise fiyat artışı olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Bir aylık dönemde, maydanoz, patates, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru incir, Antep fıstığı, süt, zeytinyağı fiyatları değişmedi. Üreticilerde en fazla fiyat düşüşü yüzde 59,09 ile karpuzda görüldü. Karpuzdaki fiyat düşüşünü yüzde 43,33 ile kiraz, yüzde 34,10 ile domates, yüzde 30,04 ile yeşil soğan, yüzde 22,85 ile fındık, yüzde 11,37 ile patlıcan, yüzde 8,93 ile kuru soğan izledi. Buna karşılık, fiyatı en fazla artan ürün yüzde 42,09 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 30,61 ile kabak, yüzde 14,29 ile yumurta, yüzde 11,11 ile kırmızı mercimek, yüzde 10,30 ile sivri biber takip etti. Bunların dışında kuru üzüm, havuç, salatalık, çilek, marul, yeşil fasulye, dana eti, kuzu eti fiyatları da arttı. Üreticide limon fiyatlarında, mevsimsel özellikler nedeniyle arzdaki azalmaya bağlı olarak fiyatlarda artış görüldü. Yumurtada ise Mayıs ayının son iki haftasında bazı çiftliklerde görülen kuş gribi vakalarına bağlı olarak ihracatın durması, iç talepteki daralma ve üretimdeki büyümeye bağlı arz fazlalığı gibi etkilerle fiyatlar 17,5 kuruşa kadar gerilemişti. Hastalığın kontrol altına alınması, en önemli ihraç pazarımız olan Irak ile ihracatın yeniden başlatılıyor olması fiyatların yeniden normal seviyesi olan 20 kuruşa çıkmasına neden oldu. Bu da fiyat artışı olarak piyasaya yansıdı. Fiyatı düşen karpuzda ise arzdaki artış ve talepte meydana gelen daralmayla birlikte fiyatlar geriledi. Tarım, üstü açık fabrikadadır. Üretim, büyük meşakkatlerle yürütülmektedir. Tarımsal faaliyet içinde tüm uygulamalar eksiksiz yerine getirilse dahi iklimsel faktörler elimizi kolumuzu bağlamaktadır. İklimsel faktörlere karşı alınabilecek önlemeler de tarıma daha fazla yatırım yapılmasını gerektirmekte, üretim yapmak her geçen gün zorlaşmaktadır. Tarımsal üretimde yaşanan bir olumsuzluk ister istemez gıda fiyatlarına yansımaktadır. Nitekim geçen yıl, kuraklık ve don başta olmak üzere doğal afetler nedeniyle, kayısı, fındık, elma, ceviz, Antep fıstığında büyük rekolte düşüşleri gerçekleşti. Bu durum, ürün fiyatlarını yukarı çekti. Bu yıl da aralıklarla aşırı yağış ve dolu gibi doğal afetler çiftçimizin peşini bırakmadı."

ZEYTİNYAĞINDA 8 YILDIR KAYBIN ARDINDAN ARTAN FİYAT ÇOK GÖRÜLMEMELİ

Kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen konulardan birinin de zeytinyağı olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şu bilgileri verdi:

"Zeytinyağında önemli üretici ülkelerde yaşanan rekolte kaybıyla birlikte, üretici açısından 2013 ve 2014 yıllarında ihracat öncelik haline gelince, iç piyasada fiyatlar geçmiş yıllara nazaran artış gösterdi. 2006-2012 yıllarına ait yedi yılın ortalamasına göre üreticilerimiz 1 kg zeytinyağını 3 lira 98 kuruştan ancak satabilmiştir. 2013 yılında ortalama 5 lira 19 kuruştan, 2014 yılında ise 7 lira 81 kuruştan ürününü satmıştır. 8 yıldır kaybın ardından, son iki yıldır artan fiyat, umudu diğer ülkelerin rekoltesinde görülen düşüşe bağlı kalan üreticilerimiz için çok görülmemelidir. Halihazırda üretici 1 litre zeytinyağını toptan yaklaşık 11,5 liradan satışa sunmaktadır. Zeytinyağında fiyat üreticide 11 lira 50 kuruşken, markette 21 lira 31 kuruşa satılıyor. Fiyattaki yüksekliğin müsebbibi üretici değil. Üreticilerimiz, başta girdiler olmak üzere üretim döneminde yaptıkları masrafları ödemek, borçlarını kapatmak için ürünlerini bekletmeden büyük bir kısmını elden çıkarmaktadır. Hemen her üründe olduğu gibi zeytinyağı üreticimizin de ürünlerini ellerinde bekletmek, depolamak, ürünü piyasaya sürmemek gibi bir lüksü bulunmamaktadır."
CİHAN
<< Önceki Haber TZOB: Üretici-market fiyatları arasındaki makas kapanmıyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER