Türkiye ve Körfez Ülkeleri (Katar dışında) arasında tırmanan gerilim sonunda siyasi boyuttan taşarak, ekonomiye sıçradı. Cumhuriyet’ten Jale Özgentürk’ün haberine göre yılda $3.3 milyar ihracat yapılan Suudi Arabistan artık Türk malı almayacak. BAE ve Bahreyn de ambargoya katılabilir.
Haberden kritik detaylar şöyle:
Ambargo resmileşti!
Suudi Arabistan en fazla ihracat yaptığımız 15’inci ülke. Türkiye’nin 3.3 milyar dolar ihracatı, 3 milyar dolar da ithalatı var. Türkiye’den giden ürünlerde ilk sırada mobilya var. Otellerin tüm ihtiyaçları Türkiye’den karşılanıyor. Yaş meyve sebze, gıda, tekstil de önemli ihracat ürünleri arasında.
Önce Türkiye’nin Körfez politikaları, Suriye’ye yönelik operasyon, ardından da gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti, iki ülke arasında suları bir süredir ısıtmış durumda. Siyasetteki gerilim ekonomiyi huzursuz etmişti ve aslında iki yıldır üstü örtülü bir ambargo sürüyordu. Örneğin Suudi Arabistan Türk ürünlerine katma değer vergisini yüzde 5’ten 15’e çıkarmış, Türk menşeli ürünler gümrüklerde olumsuz muamele görmeye başlamış, yaş meyve ve sebze gibi ürünler gümrüklerde bekletilerek ciddi sıkıntılara neden olmuştu.
Ayrıca hükümet, Türkiye’den mal alan Suudi ithalatçılara bir taahhütname imzalatıyor. İmzalamak istemeyene ise yaptırım uygulayacağını ifade ediyordu. Yine anlatılanlara göre, Suudi Arabistan’da fabrikası bulunan Ülker’e de hammaddeyi Türkiye’den getirmemesi istenmişti. Ancak bu üstü örtülü engeller yerini artık açık bir ambargoya bıraktı.
Açıklamalara göre Made in Turkey damgalı ürünler, ekim ayından itibaren Suudi Arabistan’a giremeyecek. Süre ise üç gün sonra doluyor. Bölgede 30 yıldır iş yapan bir ihraçatçı Suudi hükümetinin ithalatçılara Türkiye’den mal almayacaklarına yönelik taahhütname imzalatmasından sonra taleplerin durduğunu söylüyor.
“Müşterilerimiz Türk ürünlerine alıştı, memnun. Ancak alamıyorlar. Bize üçüncü bir ülke üzerinden gönderin diyorlar” diyor. Özellikle Hatay, Gaziantep, Diyarbakır gibi güneydoğu illerinden yapılan ihracatın durma noktasına gelmesi nedeniyle bu bölgedeki küçük ve orta ölçekli işletmeler çok tedirgin.
SUSKUNLUĞU ANLAYAMIYORUZ
İhracatçılar sorunun büyüdüğünü ancak resmi makamların çözüm için hiçbir adım atmadığını söylüyor. Özellikle Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin sadece bir yazıyla tepki gösterdiğini sorunu yeterince anlatamadığını dile getiriyorlar. Olayın siyasi olduğu ve kısa zamanda bir çözümün olmadığı ortada. Ancak binlerce işçiyi istihdam eden KOBİ’lerin beklentisi, bu durumu nasıl atlatacaklarının tartışılması, çözüm aranması.