"Üç harfli zincir marketler kanserli hücre gibi yayıldı!"
BİM, A101 ve Şok gibi market zincirlerinin sektörde toplam pazar payının hızla arttığını belirten CHP’li Ağbaba’nın raporunda şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye’de zincir market sektöründe ilk sırayı A101, BİM ve ŞOK gibi market zincirleri oluşturmaktadır. Bu marketler Türkiye’nin 81 ilinde, tüm ilçelerde, hatta her sokakta faaliyet göstermektedir ve uluslararası raporlara göre dünyanın en hızlı büyüyen şirketleri arasında yer almaktadır. Salgın sürecinde bu market zincirleri kasalarını doldurmakla kalmamış, aynı zamanda online satış ve dijital aplikasyonlar ile kendi üretim portföylerini de genişletmişlerdir. Bu orantısız büyüme, başta mikro ve küçük işletmeler olmak üzere ülkemizdeki esnafları oldukça olumsuz etkilemekte ve zincir marketlere karşı giderek daha da savunmasız hale getirmektedir. Zincir marketlerin AKP iktidarıyla ile organik ilişki ve iş birlikleri de bu marketlerin kanserli hücre gibi ülkemizin her mahallesinde, hatta sokağında büyümesini kolaylaştırmaktadır.”
"Orantısız büyüme salgında esnafı bitirdi"
Raporda Türkiye Perakendeciler Federasyonu ve Rekabet Kurumu’nun verilerini paylaşan Ağbaba şu ifadeleri kullandı:
“Rekabet Kurumu, hızlı tüketim malları perakendeciliğinde ilk dört teşebbüsün üçünün zincir marketler olduğunu vurgulamaktadır. Buna göre bu marketlerin pazar payları artarken, yerel ve küçük marketlerin pay kaybettiği görülmektedir. Zira bu marketlerde ortalama 5.000-15.000 çeşit ürün satışa sunulduğu resmi raporlarda yer almaktadır. Bu marketlere ilişkin bir diğer önemli husus, tedarikçilerle yapılan sözleşmelerin haksız rekabet sonucu küçük ve orta ölçekli perakendecileri kapanmaya zorlamasıdır. Promosyonlu ürün satışından fiyat artışlarına ürün tedarik sürecinde yaşanabilecek sorunlara kadar hemen her konuda zincir marketler, oluşabilecek tüm ekonomik kaybı haksız ve adil olmayan şekilde perakendecilere yıkmaktadır. Salgında orantısız büyüme sonucu bu marketler zincirlerine yeni halkalar takmıştır. Alınan tedbirler doğrultusunda hafta sonu yasakları nedeniyle semt pazarlarının kurulamaması gibi kısıtlamalar tüketiciler zincir marketlere mecbur bırakılmıştır..”
"Esnafı bitiren yandaş sermaye!"
A101, BİM ve ŞOK Marketlere ilişkin bilgilerin yer aldığı raporda bu marketlerin iktidarla organik ilişkisi olduğu belirtildi.
A101, BİM ve ŞOK marketlerinin pazar paylarında son yıllarda giderek artan şekilde yoğunlaşmakta ve tüm piyasanın yüzde 50’inden fazlasını domine etmektedir. Rekabet Kurumu’nun bahsi geçen raporunda “pazarın son üç yıllık seyrine bakıldığında BİM’in açık ara pazar lideri olduğu görülmekte ve 2017 yılında BİM’den sonra ikinci oyuncu konumunda olan Migros’un bu yıldan sonra A101’in gerisinde kaldığı” ifade edilmektedir. A101’in 2020 yılı sonu itibariyle 10.001 marketi, 60.000 çalışanı ve 600’ün üzerinde tedarikçisi bulunmaktadır. BİM 1 Ekim 2020 itibariyle satışlardan 7 milyar 253 milyon 400 bin brüt kâr elde etmiş; kâr marjını bir yılda %39,8 artırmıştır. ŞOK Marketler ise 2020 yılının üçüncü çeyreğinde 1 milyar 275 milyon 500 bin lira brüt kâr marjıyla bir yılda %23,3 oranında kârını artırmıştır. AKP’ye yakın A101 ve BİM gibi marketler zinciri iktidarla yakın ilişkileri nedeniyle birçok kez gündeme gelmiştir. Bu marketler ayrıca seçim dönemlerinde de devreye sokulmuş, seçim dönemlerinde ‘sosyal yardımlar’ adı altında oy devşirmek amacıyla kullanılmıştır. 23 Haziran 2019’da yapılan İstanbul seçimlerinde AKP'nin A101 market zinciri ile iş birliği yaparak İstanbul'da seçmene çek dağıtarak İstanbulludan oy istediği haberlere yansımıştır.
Perakende Ticaret Faaliyet Kolunda SGK Ekim 2020 verilerine göre toplam istihdam sayısı 1 milyon 376 bin 345 kişi olarak görülmektedir. Üç büyük zincir market; A 101, BİM ve ŞOK marketler zincirinde toplam istihdam sayısı ise 141 bin civarında yer almaktadır. A 101 Marketler zinciri yaklaşık 60 bin, ŞOK Marketler zincirinde 30 bin, BİM 51 bin kişi istihdam etmektedir. Üç büyük zincir marketin toplam istihdam sayısı, perakende sektöründeki istihdama oranı %10 seviyesindedir. Zincir marketlerde çalışanların ücretleri genel olarak asgari ücretin bir miktar fazlasıdır. Bu üç markette ortalama aylık maaşlar çalışanların statüsüne göre 2700-3000 TL arası değişmektedir. Çalışma saatleri ise günlük 7,5 saatlik yasal sınırın genel olarak üzerinde yer almaktadır. Market çalışanlarının kendi beyanlarına göre günde 10 ile 12 saat çalışma yaptıklarını ifade etmişlerdir. Ayrıca bu marketlerde sendikalaşma oranı neredeyse yok denecek kadar azdır.
"Çözüm önerimizin temelinde pazar payının yüzde 50’sinden fazlasını domine eden ve tekelleşen bu marketlerin denetlenmesi ve rekabetin sağlanması adına esnaf odaları ila yerel üreticilerin çıkarlarını koruyan bir mevzuatın oluşturulmasıdır.
Haksız rekabete karşı acil mevzuat düzenlenmesi önerisine ek olarak madde madde belirtmek gerekirse;
*İndirim zincirlerine nüfusa göre yoğunluk kuralı getirilmelidir ve büyükşehir veya ilçe belediyeleri onayına tabi olmak üzere 10.000 nüfus ve üzerinde açılmalıdır.
*Zincir marketlerin ürün satışına yönelik mutlaka il veya ilçe esnaf odalarının görüşleri alınmalıdır; bu şart, bir tür zorunluluk haline getirilmelidir.
*Bu marketlerin mesken binalarda açılması yasaklanmalıdır.
*Zincir marketlerin açılış ve kapanış saatleri düzenlenmeli ve haftada en az bir gün kapalı kalmasının yanı sıra yılbaşı ve bayramların ilk günlerinde de kapalı kalması sağlanmalıdır.
*Zincir marketlerde 15 bine yakın ürün çeşitliliği azaltılmalıdır; tüketicilerin mağdur olmaması adına bölgenin ticari kapasitesine göre ürün çeşitliliği düzenlenmelidir.
*Zincir mağazaların çevrimiçi satış ve dijital aplikasyonları sıkı şekilde denetlenmelidir.
*Satış fiyatı asgari olarak en küçük perakendeci maliyetine endekslenmelidir. Promosyonlu satışlara üst sınır getirilmelidir.
*Dikey bütünleşik yapıyla rekabet ihlali yaratan ambalajlı gıda/içecek üreticilerinin perakendeci olmaları mevzuat yoluyla engellenmelidir.
*Üretici/dağıtıcı ile olan zincir perakendeci sözleşmelerinde Türk Ticaret Kanunu hükümleri bağlayıcı olmalı ve sözleşmelerde feragat yasaklanmalıdır. Üreticiye tek taraflı anlaşmasız fatura kesilmesi de benzer şekilde cezai yaptırıma tabi tutulmalıdır."