Okmeydanı Cemevi'nde polis kurşunuyla öldürülen Uğur Kurt'un ölümüyle ilgili 3. duruşma bugün görüldü. Duruşmada FN olarak adlandırılan boyalı gaz silahı tartışması yaşandı. Sanık avukatının silahın mahkeme salonunda uygulamalı tanıtılması talebi de reddedildi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Uğur Kurt'un annesi, babası, eşi ve çocuğu katıldı. Tutuksuz sanık polis memuru Sezgin K. da duruşmada hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, emniyetten FN diye adlandırılan boyalı gaz atan silaha ilişkin rapor ile olay anında kayıt yapan kamera sistemine ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporun mahkemeye ulaştığını açıkladı. Adli Tıp Kurumu raporunda, polis (akrep) aracındaki kamera kayıt sisteminin mahkemenin talebi üzerine incelendiği, olay anından 15 dakika öncesinde beliren ters 1 rakamı, gülen yüz ve kalp simgelerinin, klavyenin 'return' tuşuna basıldığı için belirdiği kaydedildi. Raporda ayrıca, kamera kayıt sisteminde bulunan harddiskte silinmiş herhangi bir kayıt olmadığı belirtildi.
Duruşmada Kurt ailesinin avukatı Turgut Kazan, olay sırasında sanık polisin 'FN' silahını kullanması durumunda bu olayın yaşanmamış olacağını söyledi. Mevzuatta da devam eden şiddet eylemi durumunda FN silahının kullanılabileceğinin belirtildiğini kaydetti. Kazan, sanığın bunun yerine öldürücü silahını kullandığını ileri sürdü. Kazan, emniyetin raporunda söz konusu FN silahının ağırlığının 1.5 veya 2 kilogram arasında olduğunun belirtildiğini de söyledi.
Kurt'un eşi Narin Kurt, "Bu dava herkesin davası oldu. 3. duruşma, hala bir ceza çıkmadı. Delil karartılıyor. Neden sanık tutuklu değil? Eşimin hiçbir suçu yoktu." diyerek sanık polisin tutuklanmasını talep etti.
Sanığın avukatı Tolga Yurdakul, silahın sadece kendi ağırlığının 2 kilogram civarında olduğunu belirtti. Silahın tüpü, boyası ve yeleği gibi ekipmanları bulunduğunu kaydeden avukat, yanan bir araçtan bu silahın hemen alınıp inilmesinin zor olduğunu savundu. Bunun hayatın olağan akışına uymadığını ifade eden Yurdakul, müvekkilinin silah kullanması şartlarının oluştuğunu ileri sürdü.
Karşı tarafın FN silahı kullanılabilirdi iddiası bulunduğunu hatırlatan Yurdakul, "Bu iddia üzerine bu silah getirtilip ne kadar sürede hazırlanabilir, nasıl kullanılır uygulamalı olarak gösterilebilir." dedi.
Mahkeme, emniyetin FN silahıyla ilgili gönderdiği rapordaki silah fotoğrafını sanığa gösterdi. Sanık Sezgin K., FN silahı olduğunu ancak ekipmanları da bulunduğunu söyledi. Olay sırasında FN silahının ekip şefinde, silaha monteli tüpü ve yeleğinin ise koltukların arasında olduğunu söyledi.
Söz alan Kurt ailesi avukatı Turgut Kazan sanığın savcılık ifadesinde, 'Ben olası durum için FN silahıyla aracın arkasında bekliyordum' dediğini kaydetti. Kazan, "Bu ifade burada dururken başka bir şeye gerek yok. Silahın uygulamalı incelenmesi talebi reddedilsin." dedi.
Mahkeme, dosyadaki yazışma ve fotoğraflar nedeniyle FN silahının özellik ve kullanım şeklinin netlik kazandığını, bu nedenle de mahkemede uygulamalı gösterilmesi talebini reddetti. Taraflara Adli Tıp Kurumu raporunu incelemeleri ve yargılamanın genişletilmesi talepleri olup olmadığını bildirmeleri üzerine süre veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
Duruşma sonunda Kurt'un eşi sanık polise yönelik hakaret içerikli ifadeler kullandı. Kurt ailesinin diğer fertleri de tepki ve hakaret etmeye başladı. Bunun üzerine güvenlik görevlileri ve diğer izleyiciler Kurt'un yakınlarını sakinleştirmeye ve salondan çıkarmaya çalıştı.
Okmeydanı'nda çıkan olaylar sırasında cemevi avlusunda bir cenaze töreni için bekleyen Uğur Kurt, polis kurşunu isabet etmesi üzerine hayatını kaybetmişti.
CİHAN