Bank Asya ortaklarının avukatı Süleyman Taşbaş, müvekkillerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) aleyhine devam eden davalarıyla ilgili önemli bilgiler verdi. TMSF'nin Bank Asya'ya gelişinin kanunlara aykırı ve vicdanları rahatsız eden bir şekilde gerçekleştiğine işaret eden Taşbaş, “Satışa bakan yönüyle de şu an hissedarlara gözdağı verilerek muvafakatname alınmaya çalışılıyor.” dedi.
Bank Asya ortaklarının devam eden davaları ve TMSF'nin atadığı yönetimin faaliyetleriyle ilgili de bilgi veren Avukat Süleyman Taşbaş, şu anda İstanbul İdare Mahkemesi'nde duruşmalara girdiklerini ve ilk etapta yüz küsur davanın duruşmasına gireceklerini anlattı. 8 Ocak'ta da BDDK aleyhine açtıkları davaların duruşmaları olduğuna işaret eden Taşbaş, idare mahkemesinden çıkan karara göre hem davalı tarafın hem de davacı tarafın temyize gideceğini ve temyiz sürecinin başlayacağını kaydetti.
YÖNETİMİN İADE EDİLMESİNİN HUKUKİ DAYANAĞI VAR
Avukat Taşbaş, şöyle konuştu: “Ama işlem iptal edilirse doğal olarak bankanın tarafımıza teslim edilmesi gerekecek. Zaten şu aşamada da belgelerin yüzde 92'sinin teslim edilmesiyle bir yargı kararına gerek kalmadan da bankanın idari kararla iade edilmesi gerekir ama tabii şu anda fiili durum öyle olmuyor.
Belgelerin yüzde 92'sinin teslim edilmesiyle yönetimin iade edilmesinin hukuki dayanağı var, çünkü TMSF, 18'e 5 kararına ilişkin kararına istinaden bu bankanın yönetimine el koydu. 18'e 5'in karşılığı yönetime el koyma değil idari para cezasıdır. Biz bunu duruşmalarımızda da ifade ediyoruz.”
Banka, sahiplerine teslim edilmeli TMSF'nin, “Biz yüzde 61 çoğunluğu temsilen, yüzde 61'lik bir oranla bu yönetimi devraldık ve geçici tedbir mahiyetinde bir tedbir sergiliyoruz.” dediğini, kendilerinin de duruşmalarda “Madem yüzde 61'le geldiniz, yönetimi devraldınız. Biz de yüzde 92'yi teslim ettik, o zaman sizin tezinize göre yüzde 92'si teslim edilen belgelere istinaden bankanın gerçek sahiplerine teslim edilmesi gerekir.” cevabını verdiklerini belirten Süleyman Taşbaş, “Bu, hukuken de böyle.” şeklinde konuştu.
Taşbaş, şu anda A ve B Grubu hissedarlar tarafından 500'e yakın idari dava açtıklarını kaydetti. BDDK'nın 29 Mayıs'ta aldığı kararda mülkiyet hakkının hissedarlarda tutulduğuna işaret eden Bank Asya hissedarlarının avukatı Süleyman Taşbaş, “Burada, tasarrufta bulunma yetkisi hissedarlarda. TMSF, burada ancak satışına ve birleştirmeye aracılık edebilir.
KÂR EDEN BİR BANKA: 1,7 MİLYAR ARTIDA
Tasfiye yetkisi de yok. Bankaya geldiklerinde, bankanın sermayesi 1,7 milyar TL artıda. Kâr eden bir banka var. Bu geliş sebebi de zaten aklın, vicdanın ve kanunun kabul edebileceği bir şey değil.” dedi. Önce bünye tedavi edilmeli Satışla ilgili olarak ise Taşbaş, hissedarlara gözdağı verilerek muvafakatname alınmaya çalışıldığını söyledi.
Bu konuyla ilgili olarak vekaleti olan hissedarlarla görüştüklerini ifade eden Taşbaş, “Banka daha önce bir satış görüşmesi yapmıştı. Normal seyrinde bir görüşme olabilir ama siz bir taraftan bankacılık faaliyeti yaptırmıyorsunuz bir taraftan da bir bünyeyi öldürüp bu şekilde pazara çıkarıyorsunuz. Açıkçası bu ne ekonomik verilerle ne hukuk verileriyle izah edilebilir. Şu an hasta edilmiş bir bünye var. Bu bünyenin tedavi edilmesi lazım.” ifadelerini kullandı.
Göstermelik bankacılık yapılıyor Bank Asya ortaklarının avukatı Süleyman Taşbaş, bankaya müdahalenin ardından yetkisi olmayan kişilerin denetim yaptığını, sonrasında ise insan kaynakları, üst düzey yöneticiler ve şube müdürleri nezdinde ciddi manada değişiklikler olduğunu kaydetti.
Taşbaş, “Devletin kurumu olan TMSF, bankayı düzeltmek istiyorsa veya piyasadaki riski ortadan kaldırmak için yönetime el koyduysa; yapması gereken bu kamu mevduatlarının da bankaya girişine müsaade etmesidir. Hatta onları davet etmesi lazım. Fatura tahsilatlarını aynı şekilde işler hale getirmesi lazım. Ama hiçbirisi yapılmıyor. Şu anda arafta bırakılmış bir vaziyet var.” dedi.
ŞUBELER AÇIK AMA KREDİ VERİLMİYOR MEVDUAT TOPLANMIYOR
“Bankacılık faaliyeti göstermelik yapılıyor.” diyen Taşbaş, şubelerin açık olduğunu ama kredi verilmediğini, mevduat toplanmadığını vurguladı. Taşbaş, fatura tahsilatı, sigorta prim ödemeleri ve pasaport harç yatırma gibi işlemlerin hiçbirisinin yapılmadığını kaydetti. Hukukun uyanacağı günü bekliyoruz BDDK'nın aldığı kararın fona sadece yönetimsel haklar verdiğini, bunların da genel kurulda oy kullanma, gündeme madde ilave ettirme ve genel kurula katılmak gibi durumları içinde barındırdığını vurgulayan Avukat Süleyman Taşbaş, “Yoksa yönetimi alıp deruhte etme hakkı değildir. Bu açıkçası, fiili bir işgaldir. Bu işgalin sona ermesi gerektiğini de mahkemelerde ifade ediyoruz. Hukuk uykuda, uyanacağı günü bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.