AKP iktidarı Kız Çocukları Davası'yla hukuku bir kez daha ayaklar altına alırken, sözde terör suçlamasına maruz kalan kız çocuklarına uluslararası hak arama örgütü Human Rights Foundation'tan (HRF) önemli bir destek geldi. HRF, kız çocuklarına yönelik suçlamaların bir önce düşürülmesi çağrısında bulundu.
OTORİTER REJİMLERDE İNSAN HAKLARINI SAVUNUYOR
Human Rights Foundation (HRF), otoriter rejimlerle yönetilen ülkelerde insan haklarını koruyan ve destekleyen, partizan olmayan, herhangi bir kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşudur. HRF’nin misyonu, özellikle kapalı toplumlarda insan haklarını ve demokrasiyi teşvik etmektir.
Örgüt, aktivistlere destek sağlayarak, insan hakları ihlallerine dikkat çekiyor ve ve baskıcı rejimler altında yaşayanlara uluslararası kaynaklar ve ilgi sunarak özgürlüğü savunuyor. 2005 yılında kurulan HRF, ifade özgürlüğü, siyasi tutsaklık ve sivil özgürlükler gibi konularda özellikle Kuzey Kore, Küba ve Venezuela gibi ülkelerde yaptığı çalışmalarla tanınyor.
HRF'nin en bilinen girişimlerinden biri, aktivistlerin, dünya liderlerinin ve düşünürlerin bir araya gelerek insan hakları konularını ve diktatörlükle mücadele stratejilerini tartıştığı yıllık Oslo Özgürlük Forumu'dur(Daha fazla bilgi için web siteleri: hrf.org.)
KIZ ÇOCUKLARI DAVASINDA ÖNEMLİ DESTEK
HRF, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, terör suçlamasıyla ağır ceza mahkemesinde yargılanan kız çocuklarına destek verdi. HRF paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"7 Mayıs'ta, Türk polisi İstanbul Üniversitesi öğrencisi Ayişe Züleyha Bayram'ı, annesini ve iki küçük kız kardeşini tutukladı. Aile, Hizmet hareketiyle iddia edilen bağlantıları nedeniyle Türkiye'nin terörle mücadele yasaları (3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu) kapsamında suçlandı.
HRF'nin araştırmasına göre, bu suçlamalar barışçıl dini faaliyetlere katılımın bir sonucu olarak ortaya çıktı; bu faaliyetler arasında namaz kılma, dini metinler okuma ve sosyal toplantılara katılma yer alıyor. Bu tür faaliyetler uluslararası insan hakları hukuku kapsamında korunsa da, Erdoğan rejimi bu dini uygulamaları "terörist faaliyetler" olarak yeniden tanımlayarak Hizmet ile ilgili her türlü dini pratiği suç saymaya çalışmaktadır."
"ULUSLARARASI STANDARTLAR İHLAL EDİLİYOR"
Yapılan hukuksuz uygulamalara da dikkat çeken HRF "Polisin düzenlediği baskın yalnızca Bayram ailesini hedef almakla kalmadı, aynı zamanda 13 ila 17 yaşları arasındaki 13 kızın daha tutuklanmasına neden oldu. Bu kızlar, polis tarafından psikolojik baskıya maruz bırakılarak aile üyelerine karşı ifade vermeye zorlanıyor ve bu durum, reşit olmayan bireylerin yasal süreçlerde nasıl muamele görmesi gerektiğine ilişkin uluslararası standartları ihlal ediyor.
Ayişe’nin ciddi sağlık sorunları olan annesi, kritik tıbbi tedaviye erişim olmadan hapiste kalmaya devam ediyor. Hapishanedeki sağlık durumunun kötüleşmesi, Erdoğan rejiminin temel insan haklarına ve tutuklular için uluslararası sağlık standartlarına olan saygısızlığını gözler önüne seriyor" değerlendirmesinde bulundu.
15 TEMMUZ SONRASI UYGULAMALARA DİKKAT ÇEKTİ
HRF açıklamasında 15 Temmuz sonrası AKP iktidarının yaptığı hukuksuzluklara da dikkatleri çekti. AKP'nin din ve inanç özgürlüğü hakkını ihlal ettiğini vurguladı. Paylaşımında;
"2016’daki darbe girişiminden bu yana, Erdoğan rejimi Hizmet lideri Fethullah Gülen'i takip eden askeri yetkilileri suçlamakla kalmadı, aynı zamanda Hizmet ile bağlantılı barışçıl dini pratikleri veya Hizmet okullarında eğitim görmeyi de hedef alarak terörle mücadele yasalarını genişletti. Bu yasaların sistematik olarak dini uygulamaları kovuşturmak amacıyla kötüye kullanılması, Türkiye’nin uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülüklerini, özellikle din ve inanç özgürlüğü hakkını ihlal etmektedir" dedi.
HRF ayrıca kız çocuklarına yönelik suçlamaların bir an önce düşürülmesi için de çağrı yaptı. "HRF, Erdoğan rejiminin ifade ve örgütlenme özgürlüklerini kısıtlamak için terörle mücadele yasalarını kötüye kullanmasını kınıyor. Ayişe Züleyha Bayram, ailesi ve barışçıl dini faaliyetlere dayalı olarak suçlanan diğer kişilere yönelik tüm suçlamaların derhal düşürülmesini talep ediyoruz.
HRF, uluslararası toplumu bu ihlalleri kınamaya ve Türk halkının din özgürlüğü hakkı ile dayanışma içinde durmaya çağırıyor" ifadelerini kullandı.