Dolar'daki artışın küresel bir gelişme olmadığına dikkat çeken Umut Oran, yazılı değerlendirmesinde, "Kasım'dan bu yana gerçekleşen yüzde 15'lik kur artışı, dünyadaki bir ekonomik krizin değil; tamamen iç siyasal itişme, çelişme ve muktedir olma mücadelesinin bir sonucudur. Ülkeyi bir finans krizinin eşiğine getiren süreçten, Merkez Bankası ile faiz kavgası yapan Cumhurbaşkanı kadar, O'ndan korkup susan hükümet de sorumludur. İzleyen dönemde krizin yönetimi sürecindeki en büyük risk de bizatihi bu basiretsiz hükümetin varlığıdır." diye ifade etti.
Doların rekor üstüne rekor kırmasıyla finansal kriz riskinin belirginleştiğini dile getiren Oran, Anayasal yetkilerini aşarak özerk Merkez Bankası politikalarına sert müdahalede bulunan Recep Tayyip Erdoğan'dan korkup susan hükümetin, krizi algılamada bile zaafiyet içinde olduğunu söyledi. Oran, "Başbakan Ahmet Davutoğlu, dolardaki hareketi 'dünyadaki genel bir dalgalanmanın yansıması' diyerek 'elle gelen düğün bayram' havasında görmeye çalışmaktadır. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da bu süreçte gerekli tavrı koyamamıştır. Kurdaki yükselişten ihracat artışı bekleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve 'Dövizdeki artış hane halklarını etkilemez' diyen Sanayi Bakanı Fikri Işık ise gaflet içindedir." izahında bulundu.
CUMHURBAŞKANI'NA SESLENDİ
CHP'li Oran, söz konusu tablonun aktörlerinden olarak gösterdiği Cumhurbaşkanı'na, şöyle seslendi: "Ekonomiyi sıcak para ile çevirdiniz. FED'in basıp gelişmiş ülkelere saldığı dolarlar Borsa'ya, DİBS'e geldikçe çarkı kolayca çevirdin, günü kurtardın. Yatırıma değil ranta gelen bu para marifetiyle bollaşan döviz arzı, borçla tüketime dayalı hormonlu büyüme sağladı, bununla övündün; ekonomideki sahte başarı algısını oya tahvil ettin. İthalat patlaması ve cari açık rekorlarına imza attın. Ülkenin borcunu kat kat büyüttün. Değirmenin suyu hep böyle akar sandın ama FED, sıcak para musluklarını kapatınca deniz bitti, ekonomi çakıldı. Hukuk devletini, kuvvetler ayrılığı ilkesini yok ettin; yolsuzlukların üstünü örttün, istikrarı bozdun, güveni tükettin. Sermaye girişleri durma noktasına gelirken, içerideki yerli ve yabancı sermaye çıkış eğilimine girdi. Petroldeki tarihi düşüş, enflasyonu ve cari açığı aşağı çekerek faiz indirimine zemin hazırlayacak bir şansken, durma noktasına giden ekonomiyi canlandırırım diye, koşulları oluşmadığı halde 'faizi indir' diye Merkez Bankası'na saldırdın. Başlattığın kavga sermaye kaçışını hızlandırıp, dövizi fırlattı, ekonomik krizi tetikledin, kendi ülkeni ateşe attın."
BAŞBAKAN DAVUTOĞLU'NA
Umut Oran, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na da "Kurdaki anormal süreci, 'doların tüm dövizlere karşı değer kazanması' şeklinde, küresel bir trend gibi göstermeye çalıştınız. Sayın Başbakan, ekonomi mi bilmiyorsunuz, halkı kandırmaya mı çalışıyorsunuz? Dolar tüm dövizler karşısında bu ölçüde değer mi kazandı? Dolardaki artış küresel bir gelişme değildir. Kasım'dan bu yana gerçekleşen yüzde 15'lik kur artışı dünyadaki bir ekonomik krizin sonucu değil, tamamen iç siyasal itişme, çelişme ve muktedir olma mücadelenizin bir sonucudur. Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'i de yanınıza alıp uluslararası bankacı ve yatırımcıları ikna için New York'a gittiniz ama ABD Dışişleri Sözcüsü, bu ziyareti basın mensuplarından öğrendi. Toplantılarda istenilen sonucu alamadınız. Güveni kazanamadınız. Elin boş dönüyorsunuz. Algı tamamen bozulmuş durumda. Sermaye, güven ve istikrar ister. Hukukun olmadığı, tek adamın keyfine göre yönettiği, her şeye müdahale ettiği bir ülkeye sermaye gelmez." dedi.
"HÜKÜMET BU KRİZİ YÖNETMEKTEN ACİZDİR"
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Erdoğan'ın ülkeyi adım adım krize götüren inatlaşma tavrı karşısında hükümetin, korkup, sessiz kalmayı tercih ettiğini savunarak, şöyle devam etti: "Adım adım gelinen bu noktadan, Erdoğan kadar O'na 'dur' diyemeyen hükümet yetkilileri de sorumludur. Şimdi yaşanan türbülansta, halka kriz yokmuş gibi göstermeye çalışan hükümet yetkilileri çözüm konusunda da zaafiyet içindedir. İzleyen dönemde krizin yönetimi sürecinde de en büyük risk de bizatihi bu hükümetin kendisidir. Bu noktaya gelinmesine engel olamayan hükümet bu krizi yönetme, ekonomiyi istikrara kavuşturma konusunda da acizdir. Ekonomi yönetilemiyor, Türkiye güvende değildir."
'İSTİKRAR SÜRSÜN TÜRKİYE BÜYÜSÜN' SANAL ALGISI
'İstikrar sürsün Türkiye büyüsün' sanal algısının hem yurt içinde hem yurt dışında artık bittiğini, hükümetin artık kimseye güven ve umut vermediğini kaydeden CHP'li Oran, "Bunun içindir ki 2014 yabancı sermaye girişinde şok düşüş ve yerli sermaye kaçışında müthiş patlama yaşanmaktadır. Türkiye'nin acilen normalleşmeye ihtiyacı vardır. Bu normalleşme, ancak ve ancak bir iktidar değişimiyle gerçekleşir. Tüm yurttaşlarımı yaşatılan, dayatılan tüm bu olumsuzlukları dikkate alarak ülkemizin yarınları çocuklarımızın geleceği için yapay, anlamsız ayrıntılara takılıp kalmadan Atatürk, Cumhuriyet, Demokrasi, ne ezilen ne ezen insanca hakça düzende birleşmeye ve 7 Haziran'da oylarını CHP'ye 4 yıllığına emanet etmeleri çağrısında bulunuyorum. Evimiz CHP, hedefimiz iktidar." şeklinde ifade etti.
(CİHAN)