CHP Kahramanmaraş Oniki Şubat İlçe Başkanı Ünal Ateş, Samanyolu Yayın Grubu'ndaki 13 kanalın Türksat'tan çıkarılmasına tepki göstererek, "Bu yapılanlar 12 Şubat döneminde dahi olmamıştır. Bu yapılanlar faşişliktir." dedi.

Samanyolu Yayın Grubunun kanal ve radyolarının Türksat uydusundan çıkarılmasına tepki gösteren Ünal Ates, işten çıkarılan 1.000 gazetecinin devlet tarafından TRT ve diğer televizyonlarda iş verilmelerinin zorunlu olduğunu söyledi. Faşizmin bu ülkede 12 Eylül'den sonraki en büyük tezahürü olduğunu belirten Ünal, "Bu olay -12 Eylül dönemini hatırlayan ve bilen birisi olarak söylüyorum- o dönem dahi bu kadar baskıya maruz kalmamıştı. Samanyolu TV belki de geçmiş dönemlerde partim ile ilgili olumsuz haber yapan kanallardan birisi olarak ciddi anlamda bize muhalefet eden bir kanal olma özelliğine sahipti. Fakat bizler bu olaya bize muhalefet eden veya bizi kayıran anlamında bakmıyoruz, demokrasi anlamında ele alıyoruz. Bu ülkede, ileri demokrasi değil normal demokrasi olsa bile bu yapılanlar kabul edilemez. En kötü şey ekran karartarak insanların haber alma özgürlüğünü kısıtlamaktır. Türksat'tan çıkarılan kanallar neye göre, hangi kritere göre kapatıldı? Bu kanalların terörizmle veya gayri meşru işlerle ilgisi hangi mahkeme kararıyla tescillendi? Bu insanlar ceza aldı mı ki bu kanallar kapatılıyor?" diye konuştu.

Türkiye'de terörü ve teröristleri öven bir çok kanal olmasına karşın sadece hükümete muhalefet ettikleri için televizyon kanallarının kapatıldığını ifade eden Ateş şöyle devam etti: "Bu ülkedeki yönetim biçiminin adı faşizmdir. Bundan 5 yıl önce Samanyolu TV'yi, Zaman Gazetesi'ni CHP'nin savunacağını söylesek herkes bize gülerdi. Biz o gün mağdur olanların, mazlumların yanında nasıl dimdik durduysak, bugün de zalimin karşısında mağdur olan bu arkadaşlarımızın yanında durmak, bunların da haklarını savunmak durumundayız. Hukuk, adalet ve demokrasi bu ülkede yaşayan 76 milyonun hepsine lazım. Adalet sadece benim için var, senin için yok dersek, demokrasi sadece bana gerek, sana lazım olmaz dersek, günün birinde demokrasinin ve hukukun lazım olduğu insanlar işte bu şekilde mağdur olurlar. İnsanların ekmeğiyle oynamak son derece yanlış bir şey. Şu abuk sabuk balkon konuşmalarına o kadar çok alıştık ki her seçimden sonra birileri balkona çıkıyor, biz 76 milyona aynı mesafede davranacağız, bize oy veren vermeyen bütün vatandaşlarımıza demokrasi içerisinde yaklaşacağız diyorlar. Aradan bir hafta, 10 gün geçmeden bu ülkede ötekileştirdikleri insanların tepesine binip onlara her türlü zulmü reva görüyorlar. İşten çıkan 1000 kişinin ailelerini düşünün. Bir anda işsiz kalmalarını düşünün.. Bunların çoluğu cocuğu var, bunların geçindirmek zorunda olduğu aileleri var. Bunun vebalini kim verecek? Bu insanların suçu ne? Bu insanlar eğer Ankara'da patlayan ve 103 insanımızın ölümüne mal olan veya Suruç'ta patlayan 30 küsur gencimizin hayatına mal olan, Dağlıca'da, Siirt'te, Şırnak'ta, Yüksekova'da Iğdır'da şehit olan askerlerimizin, polislerimizin ölümüne sebep olan, bunlara yönelik olan terörizmin savunuculuğunu yapmış kanal ise bunları kapatın. Ama bu kanallar, iktidarın pisliklerini ortaya döktüklerinden dolayı kapatıldı, bunu da herkes biliyor." CİHAN