Şifa, Bursa Orhangazi, Konya Mevlana ve son olarak da Fatih Üniversitesi’nin bağlı olduğu vakıflara kayyım atanmasına üniversite camiası tepki gösterdi. 

Yaşananların endişe verici olduğunu ifade eden Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER) Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, “Bu durum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Köklerini kazıyacağız’ sözünün eylem biçimi.” dedi. Yeşildere, vakıflara da uluslararası bağımsız denetçiler tarafından denetlenme talebinde bulunmaları tavsiyesinde bulundu.

Şifa Üniversitesi’ni bünyesinde barındıran Türkiye Tabipler Vakfı’na kayyım atanmasıyla başlayan süreç, Fatih Üniversitesi’ne uzandı. 

Geçtiğimiz çarşamba Büyükçekmeçe 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Fatih Üniversitesi’nin kurucusu Türkiye Sağlık Vakfı’na kayyım atandı. 

Daha önce de İzmir Şifa, Bursa Orhangazi ve Konya Mevlana üniversitelerine aynı şekilde asliye hukuk mahkemelerince kayyım ataması gerçekleştirilmişti.

Medya ve iş dünyasının ardından vakıf üniversitelerinde de uygulamaya konulan kayyım sistemini Yarına Bakış’a değerlendiren ÜNİVDER Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, yaşananları kaygı verici olarak nitelendirdi. 

Vakıflara kayyım atanmasının YÖK ile hükümetin ortak bir eylemi olduğunu belirten Yeşildere, “YÖK üzerinden üniversitelere müdahale sert karşılanacağı için böyle yumuşak bir şekilde el konuluyor üniversitelere. 

Haliç Üniversitesi’ndeki gibi bir eylem olduğunda ses getiriyor. Bundan çekindikleri için vakfa kayyım atama yolunu tercih ediyorlar.” diye konuştu. 

Yeşildere şöyle devam etti: “YÖK doğrudan müdahalede bulunduğunda üniversite camialarından ve toplumdan büyük tepki görecekler. 

Oradan girmeyip kurulmuş olan vakıf üzerinden gidiyorlar. ‘Üniversiteye dokunmuyoruz, vakıfta hatalar var, vakfa dokunduk’ diyorlar. 

Sonrasında vakıf üzerinden istedikleri değişikliği yapacaklar. Uyanıklık yapıyorlar. Üniversite üzerinde bundan sonra nasıl değişiklikler olacak, bunu izlemek gerekir. 

Toplumda üniversite üzerine bir eylem yapıyor havasını oluşturmamak için vakıf üzerinden eylem yapıyorlar. Gerçekten bu durum endişe verici.”