Eğitim iş Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kara, dershanelerin kapatılmasına ilişkin yasanın ardından üniversiteye hazırlanan binlerce öğrencinin dershaneden dönüşen temel liselere yoğun kayıt yaptırdığını bildirdi. Kara, temel liselere kayıtlarla üniversiteye hazırlık maliyetinin 12-15 bin TL'ye kadar yükseldiğini bildirdi.
Hüseyin Kara, eğitim sezonunun başlaması dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, 14 Eylül'de başlaması gereken sezonun terör eylemlerinin turizme darbe vurduğu gerekçesiyle Kurban Bayramı tatili sonrasına ertelendiğini belirtti. İktidarın turizm sektörünün ihtiyaçları karşısında, kâr hesabıyla gösterdiği hassasiyeti eğitim-öğretim için göstermediğini vurgulayan Kara, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki çatışma ortamında öğrenci ve eğitimcilerin can güvenliğine ilişkin tedbirler alınmadığını dile getirdi. Okullarda henüz tamirat yapılmadığını anlatan Kara, "Yaşanan onca olumsuzluğa rağmen, eğitim biliminin en temel ilkelerine aykırı düzenlemelerde ısrarını sürdüren Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi niteliksizliğe, düzensizliğe ve kaosa sürükleyerek çocuklarımızın geleceği ile oynamaya devam etmektedir" dedi.
Kara, dershanelerin temel liselere dönüştürülmesi için çıkarılan yasanın üniversiteye giriş sınavlarına hazırlık maliyetlerini artırdığına dikkat çekti. Çıkarılan yasa kapsamında binden fazla dershanenin temel liseye dönüştüğünü anımsatan Kara, "Dershanelerin kapatılması çalışmaları ile üniversiteye hazırlık amacı ile öğrenciler Temel Liselere yoğun bir şekilde kayıt yaptırmış, üniversiteye hazırlık maliyeti 12-15 bin TL'ye kadar yükselmiştir. Devlet yasa kapsamında özel okullara kayıt yaptıracak olan öğrencilere 3 bin 750 TL'ye kadar destek vermektedir. Bu desteğin toplam maliyeti yaklaşık 1 milyar 116 milyon 300 bin TL'dir. Bu ödenek devlet okullarını geliştirme amacı ile kullanılmalıdır. Ödeneğin devlet okullarına aktarılması halinde öğrenci başına 63,78 TL'lik bir kaynak aktarımı yapılacaktır. Dolayısıyla bin kişilik bir okula yaklaşık 64 bin TL kaynak verileceğinden okulların velilerden zorunlu olarak bağış toplamasının da önüne geçilecektir. Kamusal eğitime ayrılması gereken kaynakların dershanelerin dönüşümü bahanesiyle özel öğretime aktarılması, özel okulların eğitim içindeki payının arttırılması için sayısız teşvik ve destek getirilmek istenmesi, iktidarın eğitim politikasının merkezinde halkın değil, piyasa güçlerinin olduğunu göstermektedir. Yıllardır bir taraftan devlet okullarında eğitimin niteliğini bilinçli olarak düşüren, özel öğretimi özendirmek için özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla destekleyen, kamusal eğitime ve okullara yeterli bütçe ayrılması ile ilgili talepler gündeme geldiğinde 'kaynak yok' bahanesini ileri süren siyasi iktidar, adeta halkımızla alay etmektedir" diye konuştu.
ÖĞRETMEN AÇIKLARI KAPATILAMADI
Kara, bakanlığın resmi açıklamalarına göre mevcut öğretmen açığının 120 bin olmasına ve 400 bin civarında atanmayan öğretmen olmasına rağmen Eylül 2015'te 37 bin öğretmenin ataması yapıldığını ifade etti. Atanan öğretmen sayısının düşük olması ve bakanlığın açıklamasının ücretli öğretmen politikalarına devam edileceğinin göstergesi olduğun vurgulayan Kara, "Atamalarda aslan payı ise yine din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerine ayrılmıştır. 717 İ.H.L. meslek dersleri öğretmeniyle birlikte toplam 4 bin 536 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni atanması olması dikkat çekicidir. MEB'in 2014/2015 istatistiklerine göre Türkiye genelinde imam hatip ortaokulu sayısı bir yılda 1361'den 1597'ye, imam hatip lisesi sayısı ise 854'ten 1017'ye çıkmıştır. Yine imam hatip ortaokullarında görev yapan öğretmen sayısı 11 bin 408'den 17 bin 325'e, derslik sayısı ise 7 bin 134'ten 10 bin 385'e yükselmiştir. İmam hatip ortaokullarında 22 öğrenciye 1 öğretmen düşmektedir. Öğretmen ihtiyacının had safhaya ulaştığı ülkemizde imam hatiplerin öğretmen kadrosu bakımından avantajlı olması dikkat çekicidir" şeklinde konuştu.
Eğitim sisteminin içinden çıkılamaz hale getirildiğini söyleyen Kara, "Eğitim sorunlar yumağı haline gelmiş, bakanlığın ayağına dolanmıştır. Bilim insanlarının ve eğitim örgütlerinin uyarıları dikkate alınmadan, yeterli hazırlık ve altyapı çalışmaları yapılmadan uygulamaya geçirilen 4+4+4 düzenlemesi eğitim sistemimizde yıkım yaratmıştır. Dogma ve hurafelerin belirleyeceği bir toplumsal yapının oluşumuna zemin hazırlayan 4+4+4 düzenlemesi, ülkemize ve ulusumuza daha fazla zarar vermeden kaldırılmalıdır. Zorunlu 13 yıllık bilimsel, laik ve demokratik bir eğitim yapılması için hızla çalışmalar başlatılmalıdır. Ülkemizin geleceğini oluşturacak yeni kuşaklar, akıl, bilim ve sanat ortamında barış ve huzur içinde verilen bir eğitim sistemiyle yetiştirilmelidir" ifadelerini kullandı. CİHAN