Hukuksuz bir şekilde İpek Medya Grubu’na atanan kayyımlar gazetecileri işsiz bırakmaya devam ediyor.
Bugün ve Millet gazetelerinden sonra Kanaltürk ve BUGÜN televizyonlarında çalışan 172 kişi dün işten çıkarıldı. Çalışanlara mali sıkıntılar gerekçe gösterildi.
Koza İpek Holding bünyesinde bulunan şirketlere kayyım atanmasının ardından yapılan işçi kıyımı devam ediyor. Kanaltürk ve BUGÜN televizyonlarında çeşitli birimlerde çalışan 172 kişinin daha işine son verildi. Çalışanlara gün içinde insan kaynakları vasıtasıyla iş akitlerinin sona erdirildiği bildirilmeye başlandı. İş akitlerinin fesh edildiğini öğrenen çalışanlar kişisel eşyalarını alarak arkadaşlarıyla vedalaşıp kanaldan ayrıldı.
BU KADAR İNSANA YAZIK
İş akdine son verilen isimlerden BUGÜN TV Program Müdürü Cengiz Özkarabekir, “Neden işlerine son verildiğini insanlar çok iyi biliyor. Hepimiz bir samimiyet testinden geçiyoruz. Ve hepimiz sınıfta kalıyoruz. Bu kadar insana yazık. Ben bir belgeselci olarak bunları hiçbir zaman unutmayacağım. Bir kıyım oldu bugün yukarıda. Ne diyeyim Allah sonumuzu hayretsin” diye konuştu. Kayyımın, Pazartesi günü de işten çıkarmalara devam edeceği belirtildi.
ÖNCE İŞTEN SONRA OKULDAN ATTILAR
Kayyım atanan BUGÜN Gazetesi’ndeki işinden çıkarılan Adem Yavuz Arslan’ın, yüksek lisans eğitimi de Türkiye’den müdahaleyle sonlandırıldı.
Türkiye’de cadı avı çok boyutlu devam ederken ABD’de ilginç bir gelişme yaşandı. Kayyım’ın el koyduğu BUGÜN Gazetesi’nin Washington Temsilcisi Adem Yavuz Arslan, BUGÜN Gazetesi’nden çıkarıldıktan sonra yüksek lisans yaptığı okuldan da ayrılmak zorunda bırakıldı.
BASKI YAPTILAR
Bahçeşehir Üniversitesi’nin ABD’nin başkenti Washington’da açtığı Bahçeşehir International DC Üniversitesinde geçtiğimiz ağustos ayında mastıra başlayan Adem Yavuz Arslan’a önceki gün ‘derslere devam etmemesi’ tebliğ edildi.
Olaya ilişkin bilgi veren Arslan şunları söyledi: “Geçtiğimiz yaz, BAU yönetimi master programına davet ettiler. Hatta yüzde 100 burs teklif ettiler. Ben de kabul ettim ve başladım. Birinci dönemin sonuna geldiğimiz ve benim final projelerini hazırladığım bir zamanda grup CEO’su okula davet edip ‘üzerlerinde çok büyük baskı olduğunu, bu okulda burslu öğrenci olmam nedeniyle hem Türkiye’de hem de ABD’de çok ciddi tacizlere uğradıklarını, gruba ait okulların sorun yaşamaması için benden masteri bırakmamı talep ettiler.
ÜZGÜNÜZ AMA...
Ben de yapılanın hukuksuz olduğunu, sezon ortasında öğrencinin siyasi baskıyla okuldan uzaklaştırılamayacağını anlattım ancak üniversite yönetimi ‘tahmin edeceğin çevrelerden çok büyük baskı var, üzgünüz ama sizin öğrencimiz olmanızı istemiyoruz’ dediler.”
ÖZGÜR DÜŞÜNCE GAZETESİ
