Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere'ye üç günlük bir resmi ziyaret gerçekleştirdi.
Bu ziyareti sırasında yatırımcılarla toplantılar gerçekleştirdi, çeşitli forumlarda konuştu ve yabancı medya kuruluşlarına röportaj verdi.
Erdoğan, Bloomberg'in Londra binasında gerçekleşen röportajı sırasında düşük faizde ısrarcı olarak yeniden seçilmesi takdirinde ekonomi yönetiminde daha sıkı söz sahibi olacağını söyledi.
Erdoğan'ın bu açıklamalarının ardından dün sabah Türk Lirası, gelişmiş ülke para birimlerine karşı güne değer kaybederek başladı.
Bloomberg, bugün yayımlanan makalede ise yatırımcıların 24 Haziran'da gerçekleşecek erken seçim öncesi Türk varlıklarını sattığını belirtti.
Bugüne kadar düzenlenen seçimlerde Erdoğan ve AKP'nin tek parti iktidarı, yayımlanan araştırma raporlarında ve yatırımcı notlarında istikrar vaat ettiği için tercih edilen sonuç olarak gösteriliyordu.
Ancak Bloomberg artık bu istikrar önermesinin yatırımcılar nezdinde geçerli olmadığını öne sürüyor.
Bunun en büyük gerekçesi olarak ise Erdoğan'ın büyüme odaklı politikalarda ısrarcı olması gösteriliyor.
'Yavaş ve dengeli büyümeyi tercih ederim'
Londra merkezli Fidelity International adlı fonda 2 milyar dolarlık gelişen piyasalar fonu yöneten Paul Greer Bloomberg'e, "Erdoğan'ın zaferi piyasalar için politika devamlılığı anlamına geldiği için olabilecek en kötü ihtimal. Gerçi bu sonuç Türk piyasaları için en az şaşırtan ihtimal olacaktır" dedi.
1990'lardaki iktidar hükümetlerinin istikrarsız döneminin ardından Erdoğan yönetiminin genel desteği aldığı belirtilen makalede, bu durumun yaklaşan seçimlerle ilgili olarak yatırımcıların kafasını karıştırdığı aktarılıyor.
Ancak bazı fon yöneticilerinin Erdoğan yönetiminde görülecek bir devamlılığın artık piyasalar tarafından olumlu görülmediği yorumunda bulunduğu aktarılıyor.
Nisan ayının sonunda açıklanan teşvik paketinin endişeleri katmerlediği, para politikasının gevşek olduğu, cari açığın sürdürülebilir olmadığı ve Erdoğan'ın düşük faizdeki ısrarı yüzünden enflasyonun kontrol altına alınamadığı makalede vurgulanıyor.
Bugüne kadar düzenlenen seçimlerde Erdoğan ve AKP'nin tek parti iktidarı, yayımlanan araştırma raporlarında ve yatırımcı notlarında istikrar vaat ettiği için tercih edilen sonuç olarak gösteriliyordu.
Ancak Bloomberg artık bu istikrar önermesinin yatırımcılar nezdinde geçerli olmadığını öne sürüyor.
Bunun en büyük gerekçesi olarak ise Erdoğan'ın büyüme odaklı politikalarda ısrarcı olması gösteriliyor.
'Yavaş ve dengeli büyümeyi tercih ederim'
Londra merkezli Fidelity International adlı fonda 2 milyar dolarlık gelişen piyasalar fonu yöneten Paul Greer Bloomberg'e, "Erdoğan'ın zaferi piyasalar için politika devamlılığı anlamına geldiği için olabilecek en kötü ihtimal. Gerçi bu sonuç Türk piyasaları için en az şaşırtan ihtimal olacaktır" dedi.
1990'lardaki iktidar hükümetlerinin istikrarsız döneminin ardından Erdoğan yönetiminin genel desteği aldığı belirtilen makalede, bu durumun yaklaşan seçimlerle ilgili olarak yatırımcıların kafasını karıştırdığı aktarılıyor.
Ancak bazı fon yöneticilerinin Erdoğan yönetiminde görülecek bir devamlılığın artık piyasalar tarafından olumlu görülmediği yorumunda bulunduğu aktarılıyor.
Nisan ayının sonunda açıklanan teşvik paketinin endişeleri katmerlediği, para politikasının gevşek olduğu, cari açığın sürdürülebilir olmadığı ve Erdoğan'ın düşük faizdeki ısrarı yüzünden enflasyonun kontrol altına alınamadığı makalede vurgulanıyor.
Aynı zamanda Türkiye'nin Almanya ve ABD gibi Batı'daki geleneksel
dostlarından uzaklaşmasının da yatırımcılar nezdinde olumsuz görüldüğü
aktarılıyor.
Londra'daki Aberdeen Asset Management'da 14 milyar
dolarlık bir gelişen piyasalar fonu yöneten Viktor Szabo, "Erdoğan'ın
zaferi şimdiki politikaların süreceği anlamına geliyorsa bu iyi bir
yatırım durumu değil. Ani yükselişler ve düşüşler yerine daha yavaş ve
dengeli bir büyümeyi teşvik edecek politika değişikliğini tercih ederim"
diyor.
Szabo, Türkiye'nin önceki tahmin edilemeyen dönemlere geri
dönmesinin Erdoğan'ın görevde kalmasından daha kötü bir senaryo teşkil
etmesinden dolayı yatırımcıların zor bir tercihle yüz yüze kaldığını
söylüyor.
Bloomberg, bazıları için en iyi seçeneğin Erdoğan'ın söylemini değiştirmesi olduğunu belirtiyor.
ABN
Amro'dan ekonomist Nora Neuteboom, yatırımcıların seçimlerden sonra
hükümetin geri adım atmasını beklediğini ancak kendilerinin böyle bir
normalleşmenin olmasını beklemediğini dile getirdi.
Londra'daki
RAM Capital'dan Ogeday Topcular ise "Türkiye ekonomik olarak son 3-4
yıldır, hatta daha fazla bir süredir zorlanıyor. Bu hükümet tarafından
alınan siyasi ve ekonomik kararlar ülkeyi eskisinden daha kötü durumlara
soktu" ifadesini kullandı.