Bir dönem Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı bünyesinde görevlerde bulunan, tamamına yakını rütbeli personelden oluşan ve aralarında Emniyet eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek'in de bulunduğu polis müdürleri hakkında meslekten çıkarma amacıyla başlatılan idari soruşturma İçişleri Bakanı Selami Altınok tarafından işlemden kaldırıldı. Bakan Altınok imzalı kararda, emniyet mensuplarının suçlandığı dinleme iddialarının yürürlükte bulunan mevzuata uygun olup olmadığının tam olarak anlaşılamadığı ve bu yüzden yapılacak yasal bir işlemin bulunmaması gerekçesiyle alındığı belirtildi. Böylelikle, usulsüz dinleme iddiaları bizzat bakan imzasıyla çökmüş oldu. Söz konusu kararda, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz’in imzası da bulunuyor.
İstihbarat Daire Başkanlığı personeli olan ve tamamı emniyet müdürü statüsünde olan 22 personel ile yine Ankara İstihbarat Şube personeli olan 30’u üst düzey toplam 52 istihbarat polisi hakkında yürütülen idari soruşturmada istihbaratçıların ihracıyla ilgili karar işlemden kaldırıldı. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturmanın idari ayağında 52 istihbarat polisi ve 31 ili kapsayan usulsüz dinleme iddialarına ilişkin soruşturmalar çöktü. İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen usulsüz dinleme iddialarına ilişkin dosya Bakan 'olur'u ile işlemden kaldırıldı. İçişleri Bakanı Selami Altınok, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz ve Müsteşar Mükerrem Ünlüer tarafından imzalanan 28 Eylül 2015 tarihli gizli ibareli belgede, emniyet mensuplarının suçlandığı usulsüz dinleme iddialarının yürürlükte bulunan mevzuata uygun olup olmadığının tam olarak anlaşılamadığı ve bu yüzden yapılacak yasal bir işlemin bulunmaması gerekçesiyle işlemden kaldırıldığı belirtildi.
Dinlenen kişilerin aynı olduğu ve sahte isimlerle belgeler düzenlenmediğinin anlatıldığı kararda, 'İletişime müdahale talep formlarında örgütlerin anlatıldığı, alınan mahkeme kararlarında, dinlenilmesi talep edilen IMEI numaraları ve GSM numaralarının TİB kişi ile TİB kayıtlarında bulunun kişilerin aynı olduğu ve sahte isimlerle belge düzenlenmediği' belirtildi.
Kararda, şöyle denildi: “IMEI/GSM numaralarının bu rapor kapsamında dinlenildiği iddia edilen şahıslar tarafından kullanılıp kullanılmadığının ve gerekçelerinin doğruluğu konusunda kapsam ve içeriğinin müfettişlikçe tespit edilememesi nedeniyle hukuka aykırı olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapılamadığı. Bu nedenle, yapılan dinlemelerin gerek Anayasa hükümlerine, gerekse PVSK ek 7'inci madde hükümlerine ve diğer ilgili mevzuatta belirtilen usul ve esaslara uygun şekilde yapılıp yapılmadığının tam anlamıyla tespit edilemediği. Bu rapor kapsamında, söz konusu mahkeme kararlarına dayanak teşkil eden bilgi formu, talep formu ve resmi yazılara imza ya da paraf atan ve haklarında araştırma yapılan aralarında Ramazan Akyürek, Recep Güven, olmak üzere 52 personel hakkında mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılacak yasal bir işlem olmadığı. Görüş ve kanaatiyle düzenlenen 12/08/2015 tarihli ilgili sayılı araştırma raporu kapsamında ilgili soruşturma dosyanın işlemden kaldırılması.”
"DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI BİR İTİRAFTIR"
Eski Eskişehir İstihbarat Müdürü Mustafa Arık'ın Avukatı Turgay Balaban, İçişleri Bakanı imzalı dosyanın işlemden kaldırılmasının bir itiraf olduğunu, böylelikle usulsüz dinleme iddialarının bizzat bakan imzasıyla çöktüğünü söyledi.
Usulsüz dinleme iddiasına ilişkin davaların temelini müfettiş raporlarının oluşturduğunu kaydeden Av. Balaban, oysa gelinen aşamada bizzat İçişleri Bakanı tarafından aynı mahiyetteki davaları etkileyebilecek nitelikteki gerekçelerle davaların temelinden çöktüğünü vurguladı. Balaban, şunları kaydetti: "Ne oldu da bizzat Bakanlık bu konularda görüş değiştirdi. Dinleme gerekçelerinin doğruluğu konusunda netlik olmadığından idari soruşturma dosyalarını işlemden kaldırmaya başladı. Hatta onu bırakın, söz konusu kararda, yapılan dinlemelerin yürürlükteki mevzuata uygun yapılıp yapılmadığının tam olarak anlaşılamamasının belirtilmesi de aslında bir nevi ilgili personelin işlerini yasalara uygun şekilde yaptıklarının örtülü bir itirafıdır. Bu hususun bizzat bakan tarafından imzası ile tescillenmesi de önemlidir."
MAĞDURLARIN TELEFONLARININ HUKUKA AYKIRI ŞEKİLDE DİNLENDİĞİ İDDİA EDİLMİŞTİ
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 2006, 2007, 2008, 2009 ve 2011 yılları arasında verilen iletişimin tespit kararları HSYK müfettişleri tarafından incelenmişti. Kararların bir kısmının sahte isimler üzerinden ve gerçekçi olmayan istihbari bilgiler dayanak yapılarak alındığı ve mağdurların telefonlarının hukuka aykırı şekilde dinlendiği iddia edilmişti. Bununla ilgili araştırma, gerekirse disiplin soruşturması yapmak üzere ilgi sayı ile tahkik emri ile mülkiye ve polis başmüfettişleri görevlendirilmişti.
CİHAN