Kayseri'de üvey çocuklarına işkence eden annenin işkence görüntülerinin ortaya çıkması üzerine bu haberle ilgili mahkemeden yayın yasağı çıkarıldı. Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç, "Toplumsal hastalıklarımız, sıkıntılarımız, terör ve ülkemiz adına endişelerimiz var. Ama bunun toplumsal hafızada bıraktığı travma ve insanlıkla ilgili de bir sınırımız olmalı" dedi.
Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç, Baro Çocuk Komisyonu Üyesi Av. Nihal Başpınar Akıncı, üvey anne işkencesine maruz kalan çocukların avukatı Feyza Polatkuş ve bazı avukatlar basın açıklaması yaptı. Baro'da gerçekleştirilen toplantıda Konaç, üvey annenin 2 çocuğa uyguladığı işkence görüntülerinin bütün Türkiye'yi infiale sürükleyen yaşanmış bir olay olduğunu söyledi. Söz konusu anneye 46 yıl 9 ay hapis cezası verildiğini anımsatan Konaç, "Böyle bir olayın yaşanması bütün insanlık adına yüreğimizi üzen bir noktada. İçimizi acıtan bir konu var ki bu görüntülerin basından ve sosyal medyan paylaşılıyor olması. Toplumsal hastalıklarımız, sıkıntılarımız, terör ve ülkemiz adına endişelerimiz var. Ama bunun toplumsal hafızada bıraktığı travma ve insanlıkla ilgili de bir sınırımız olmalı. İnsan olan hiç kimse bu kendini koruyamayacak çocuklara bunu yapamaz. Bu ruh hastası kişilerin yapabileceği bir durum. Bu vesileyle insanlık adına bir yürek kontrolüne davet ediyorum." dedi.
Görüntülerin gündeme düşmesinin ardından Türkiye'nin birçok barosu ve vatandaşlar tarafından arandıklarını belirten Konaç, "Hem cumhuriyet başsavcılığı, savcılık ve baro olarak internet üzerindeki paylaşımların engellenmesi için mahkemeye müracaat edildi. 2. Sulh Ceza kararı yazmak üzere. Olumlu bir kanaatle paylaşımların engellenmesine karar vermiş durumda." dedi.
Davayla ilgili meslektaşlarına bedel ödetilmeye çalışılmasının da doğru olmadığını vurgulayan Konaç, "Sanayi ve ticaret şehri olmasının yanı sıra Kayseri'nin çocuk istismarları ve kadına şiddet haberleriyle yan yana anılmasının içimizi acıtan başka bir konudur. Talas'ta şeker toplamak için evden çıkan 3 çocuğun cinayete kurban gitmesinden sonra bayramların tadını kaçırdık. Bu olayla da annelik, babalık ve akrabalık müessesesi sorgulanır hale gelecek. Terörün, çatışmanın, ideolojik ve siyasi kavgaların bizi getirdiği noktada gözümüzün önünden aslında birtakım şeyleri kaçırdığımızı, bunlarla ilgili zaaf gösterdiğimizi anlamak manasında bu dava bizi ürperterek kendimize getirmeli." şeklinde konuştu.
Kayseri Barosu Çocuk Komisyonu üyesi Av. Nihal Başpınar Akıncı da, mahkeme kararıyla haber sitelerinden bu görüntülerin engellendiğini ancak yeni paylaşımların olmaması ricasında bulundu. Konuşurken duygulanan Akıncı, bu tür görüntüler paylaşıldıkça çocuk istismarlarının arttığını kaydetti.
Üvey anne işkencesine maruz kalan çocukların avukatı Feyza Polatkuş da, çocukların avukatı ve babasının rencide edildiğine dikkat çekerek, "Çocukların babası olayı önceden biliyor gibi bir algı var. Kesinlikle çocuklar görüntü toplanmak için mağdur edilmemiştir. Baba çocuklar rahatsızlandığında son gün görüntüleri görüyor ve polise teslim ediyor. Olayın boyutları polisin görüntüleri detaylı incelemesinden sonra ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Bir soru üzerine Polatkuş, çocukların sürekli babayı kapıda beklemesi, babayı bırakmak istememeleri ve yalnız kalmaktan korkmaları üzerine babanın şüphelendiğini aktardı.yasak-geldi-1971727.htm'> CİHAN