Narko-Terör konusunda Türkiye’nin önde gelen polis şeflerinden biri olan Polis Başmüfettişi Anadolu Atayün’ün hazırladığı uyuşturucu raporu Emniyet Genel Müdürlüğü’nde rahatsızlığa yol açtı. 

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ısrarlı talebi ile 2014 yılında “Uyuşturucu Madde ve Bağımlılığı Araştırma İnceleme Raporu” hazırlayan Atayün’e devleti tahkir ve tezyif ettiği gerekçesi ile “16 ay kıdem durdurma” cezası verildi.

Anadolu Atayün, Mersin İl Emniyet Müdür Yardımcısı iken yaptığı operasyonlarla terör örgütü PKK’nın Toros yapılanmasını çökertmişti. Ancak Atayün, Konya'da Okyanus Şirketler Grubu'na 2008 yılında yapılan operasyonlarda devleti 350 milyon lira zarara uğratmaktan 180 yıl hapse mahkûm olan Nusret Argun'un ‘Bana kumpas kuruldu' şikâyeti üzerine açılan soruşturma kapsamında tutuklandı. Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 Ocak’ta görülen davada konuşan tanıkların ifadeleri Atayün ve diğer sanıklar hakkındaki iddiaların çökmesine neden oldu. Ancak davadan sonra Anadolu Atayün şaşırtan bir işlemle karşı karşıya kaldı. Geçtiğimiz hafta Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Atayün’e gelen yazıda 2014 yılında hazırladığı uyuşturucu raporu nedeniyle devleti tahkir ve tezyif (aşağılamak) ettiği gerekçesiyle kendisine 16 ay kıdem durdurma cezası verildiği tebliğ edildi. 

 Aslında Atayün’ün hazırladığı gibi Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, TADOC, TUBİM (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) gibi kurumlar her sene uyuşturucu endeksli raporlar yazıyordu. Bu raporlarda uyuşturucu kullanımının arttığına dikkat çekilerek sebepleri irdeleniyordu. Ancak Polis başmüfettişleri Levent Atalay, Anadolu Atayün ve Salih Çaylı tarafından hazırlanan “Uyuşturucu Madde ve Bağımlılığı Araştırma İnceleme Raporu” ezber bozan tespitler içeriyordu. Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı pilotlarının anlatımları son derece şaşırtıcı idi. Pilotlar, yapılan operasyonlar nedeniyle bugüne kadar hep, sadece Diyarbakır ve çevresinde gördüğümüz kenevir tarlalarının batı illerinde de hızla yayılmaya başladığına dikkat çekiyordu. 

Raporda ekim alanları tüm ayrıntıları ile anlatılarak şu ifadelere yer veriliyordu: "Her ne kadar Diyarbakır ve civarındaki bölgeler kadar olmasa da Samsun, özelikle de Çarşamba bölgesi, Sakarya bölgesi, İzmir'in Bayındır, Ödemiş ve Nif dağı bölgesinde de kenevir ekimi faaliyetleri olduğunu duyuyoruz ve gözlemliyoruz." Raporu hazırlayan ekip, pilotların bu iddialarını dinlemekle kalmayıp teyit yoluna gitti. İddiaları doğrulamak için İzmir'in Bayındır ve Ödemiş ilçelerinde, Nif dağı bölgesinde ailesi ile birlikte yaşayan bir akademisyenle de görüştü. Müfettişlerin araştırmasında o bölgede kenevir ekenlerin Hakkari bölgesindeki kaçakçılarla olan bağlantısı da ortaya çıktı. 

Anadolu Atayün'ün avukatı Süleyman Küçüksucu: “Anadolu Bey PKK’nın gelir kaynaklarının nasıl kesileceğini bu raporda çok güzel anlatıyor. Ülkede uyuşturucu kullanımı, transit geçen uyuşturucu, uyuşturucu ticareti, yakalanma oranlarını görünce şaşırdım.

Bu ülkede devlet narko teröre müsade etmese, PKK gelir kaynaklarının damarlarını kesse terör biter. Nasıl? 250 bin Hint keneviri Diyarbakır’da Sur’un dibine ekilmiş. Diyarbakır’ın merkezini dikkate alıp 30 kilometre daire çizerseniz o köylerde kadastro yapılmamış. Bu da uyuşturucu ekimini engellemiyor. Yani Devlet bataklığı kurutmuyor şu anda sinek avlıyor. Bugün cezaevinde olan polis ekipleri görev başında inanılmaz rakamlar yakalıyordu. Diyarbakır’da Lice’de Hint keneviri tarlalarına yapılan o baskın haberlerini hatırlayın. Yakalama konusunda ülkemizin polisi ABD dahil Dünya ortalamasının üzerinde oranlara ulaşıyordu.”

ÖZGÜR DÜŞÜNCE