Güney Afrika’da tespit edildikten sonra Omicron olarak adlandırılan yeni varyant, Türkiye’ye de sıçradı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceki akşam Meclis’te yaptığı açıklamada, "Bizde 6 Omicron vakası var. İstanbul’da 1, İzmir’de 5 vaka var" dedi.
Kısa bir süre içinde 50’ye yakın ülkeye yayılan Omicron varyantının Türkiye’de de görülmesinin beklenmeyen bir durum olmadığını söyleyen İzmir Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Lütfi Çamlı, bu sayının hızla artabileceğini belirtti. Prof. Dr. Arzu Sayıner ise aşılanmanın önemine dikkat çekti.
50 MUTASYON TAŞIYOR
Op. Dr. Çamlı, şöyle konuştu: ‘‘Aslında bu pek de beklenmeyen bir durum değildi. Avrupa Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (ECDC), Omicron varyantının birkaç ay içerisinde vakaların yüzde 50’sinden sorumlu hale gelebileceği tahmininde bulunmuştu. Omicron varyantı yaklaşık 50 mutasyon taşıyor. Bu mutasyonlardan 26 tanesi daha önceki varyantların hiçbirinde görülmedi. Çok fazla mutasyon içeriyor olması her zaman kötü değil, bazen iyi sonuçlara da yol açabilir. Bu yeni varyantların aşılamanın nispeten düşük olduğu ülkelerde ortaya çıkması bir kez daha gösterdi ki dünya üzerinde aşılamadaki adaletsizlik sürdükçe, tüm dünyada etkin bir toplumsal bağışıklığa ulaşılamadıkça hiçbir ülke güvende olamayacak. Küresel soruna küresel çözüm gerekiyor.”
DELTA’DAN 6 KAT BULAŞICI
Omicron varyantının klinik seyri, bulaşıcılığı ve bağışıklıktan kaçabilme yeteneği konularındaki bilgilerin henüz oldukça kısıtlı olduğu dile getiren Op. Dr. Çamlı, ‘‘Şu andaki bilgilerle kesin yargıda bulunmak pek mümkün gözükmüyor. Bilim insanlarına göre ilk izlenimler, bulaş hızının Delta varyantına göre çok daha yüksek olduğu yönünde, 6 kata kadar daha bulaşıcı olabildiği düşünülüyor. Bununla birlikte klinik seyri Delta’ya göre daha hafif seyrediyor. Bildiğim kadarıyla şu ana kadar Omicron varyantına bağlı ölüm bildirimi olmadı. Güney Afrika’dan gelen ilk sınırlı sayıda veri, yeni varyantın ağır yorgunluk yaptığı; ama ateş, koku kaybı, tat kaybı gibi bulgulara çok rastlanılmadığı yönünde’’ dedi.
VAKALARIN ÇOĞU AŞISIZ
Omicron varyantının klinik seyri ile ilgili de bilgiler veren Çamlı şunları kaydetti: ‘‘Ön değerlendirmelere göre Omicron varyantı aşılar veya geçirilmiş hastalıklar ile oluşan antikorlara daha dayanıklı ama aşılar tamamen etkisiz görünmüyor. Güney Afrika’da yapılan bir analizde hastaneye yatan Omicron varyantı olgularının yüzde 87’sinin aşısızlardan oluştuğu açıklanmıştı.’’
Aşı olmanın tüm yurttaşların en önemli sorumluluğu olduğunu vurgulayan Op. Dr. Çamlı, ‘‘Yeni varyanta karşı maske-mesafe-hijyen kuralına sıkı bir şekilde uymak, kapalı alanlardan uzak durmak, zorunlu ise bu alanların mutlaka iyi havalanmasını sağlamak çok önemli. Aşı olmak, eksikse aşıları tamamlamak toplum sağlığı açısından en önemli sorumluluğumuz. Salgının kontrol altına alınamamasının, virüsün çoğalmaya devam etmesinin, yeni mutasyonlara ve belki de çok daha tehlikeli yeni varyantlara yol açabileceğini unutmayalım’’ ifadelerini kullandı.
ÜÇÜNCÜ DOZ ÖNEMLİ
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Sayıner de aşılanmanın önemine vurgu yaptı. Omicron vakalarının hızla artacağını belirten Prof. Dr. Sayıner, ‘‘Görünen o ki Omicron, Delta varyantından daha kolay yayılıyor. Delta’yı alt edebilir mi emin değiliz ama yayılma potansiyeli var. Güney Afrika’da vakalara yapılan sekansların yüzde 100’ü Omicron’a döndü. Güney Afrika’da Omicron, Delta varyantını yendi. Bizde yener mi bilmiyoruz ama yayılacak onu biliyoruz’’ dedi.
Omicron’un bir diğer önemli özelliğinin ise bağışıklıktan kaçabilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Sayıner, “Aşılamanın ve enfeksiyonu geçirmenin üzerinden uzun süre geçtiyse kaçabiliyor. Antikor seviyesi yüksek olunca bağışıklıktan kaçamıyor ve kişiler korunabiliyor. Antikorun miktarı çok önemli. Üçüncü doz aşıların mutlaka yapılması lazım. Belki hepimiz enfekte olacağız; fakat şimdilik Omicron’a yakalananların daha hafif atlattıklarına ilişkin bulgular var. Varyant toplumda yayılıp aşısızları bulduğu zaman ağır enfeksiyonlar görebiliriz.’’