Vatan haini ayranı güzel mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan SÜTAŞ Entegre Tesisleri'nin açılış törenine katıldı.
Türkiye içerde ve dışarda terör kıskacındayken, her gün gelen şehit haberleri can yakarken Erdoğan yeniden "milli içki" tartışması açtı.
2013 yılı Ekim ayında dönemin Başbakan'ı olarak Yeşilay'ın toplantısına katılan Erdoğan "milli içki" polemiği başlatmış ve kamuoyu uzun süre Türkiye'nin gerçek gündemleri yerine ayranı tartışmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜSİAD Eski Başkanı Muharrem Yılmaz'a ait SÜTAŞ açılışında aynı konuyu yeniden gündeme getirdi:
"Dedim ki bu milletin milli içkisi ayrandır. Günlerce haftalarca bana saldırdılar, varsın saldırsınlar, bizim milli içkimiz ayrandır. Müsade ederseniz ben şundan birkaç yudum alayım. Maşallah elinize sağlık."
Erdoğan madem geçmişe gitti ve "milli içki" tartışmasını hatırlattı biz de kendisine o günlere dair başka bir tartışmayı hatırlatalım. Ve o dediklerini hatırlayıp hatırlamadığını soralım.
Türkiye'de "milli içki" tartışmasından kısa süre sonra 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonu oldu.
TÜSİAD VE TUSKON YOLSUZLUK OPERASYONLARINA DESTEK VERMİŞTİ
Dönemin TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz o günlerde "Yolsuzluk olan ülkeye yabancı sermaye gelmez" dedi.
Tıpkı bugün terörist iftirası atılan TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral ve üyeleri gibi...
Yılmaz'ın o sözlerine Erdoğan'ın cevabı sert oldu.
VATANA İHANET SUÇLAMASI
Doğrudan TÜSİAD Başkanı'nı vatana ihanetle suçladı.
Daha sonra Muharrem Yılmaz sözlerinin arkasında olduğunu ifade etmiş ve ülkede yaşananları "kazananı olmayan bir kavga" olarak nitelemişti.
Ancak 46 yıllık TÜSİAD tarihinde bir ilk yaşandı.
Ve Yılmaz daha bir yıllık TÜSİAD Başkanı iken apar topar istifa etti.
Çünkü hükümet doğrudan Yılmaz'a ait SÜTAŞ'ı hedef almış vergi incelemeleri başlamış ve grev gündeme gelmişti.
"HAİN" AYRANINI KEYİFLE İÇTİ
Erdoğan 3 yıl önce Yılmaz'ı vatana ihanetle ve milli olmamakla suçlamamış gibi bugün SÜTAŞ'a ait bir tesisin açılışına katıldı.
Ve keyifle "hain" ayranı içti.
PEKİ KİM HAKLI ÇIKTI?
Denebilir ki "Erdoğan siyasetçi ve seçim dönemlerinde böyle sözler" söylenebilir.
Bu durumda aradan geçen sürede kimin haklı çıktığına bakmak icap ediyor.
O soruya bugün kamuoyuna yansıyan rakamlarla cevap verelim.
2016 Yılı Ekim ayında 889 milyon ABD Doları düzeyinde uluslararası doğrudan yatırım girişi (fiili giriş/net) gerçekleşirken, 2016 yılı Ocak-Ekim döneminde net doğrudan uluslararası yatırım girişi (fiili giriş) ise 8,1 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti. 2015 yılı boyunca uluslararası doğrudan yatırım girişi yaklaşık 17 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.
Bir önceki yıla göre yüzde 60 civarı uluslararası doğrudan yatırım azalmış görünüyor, yani yolsuzluğun olduğu hukukun olmadığı bir ülkeye yabancı sermaye gelmiyor.
Tıpkı TÜSİAD ve TUSKON'un geçmişte uyardığı gibi...
Ertuğrul Cihan/ Haber Analiz
