Sözcü'den Batuhan Serim'in haberine göre, 2023 seçimleri yaklaştıkça siyasetteki dil de sertleşmeye başladı. Siyasiler zaman zaman hem birbirlerine hem de vatandaşlara karşı oldukça ağır sözcükler, hakaretler eder hale geldi.
Özellikle Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kullandığı, “Zavallı, yalancı, omurgasız, proje aparat, terör sevici, kifayetsiz muhteris, provokatör, çürük, sürtük” gibi sözcükler hem diğer siyasilerce hem de vatandaşlarca tepki gördü.
İstanbul Kadıköy’de vatandaşa mikrofon uzattık, “Siyasetçilerin özellikle son dönemde kullandıkları argo sözcükleri çocuklarınızın, torunlarınızın öğrenmesini, kullanmasını ister miydiniz?” diye sorduk.
Yurttaşlar siyasilerin üslubundan rahatsız olduklarını ve daha saygılı olmaları gerektiğini söyledi. Siyasilerden kötü söz duydukça utandıklarını ve sinirlendiklerini, çocuklarının öğrenmemesi için haberler başladığında onları ekran başından kaldırdıklarını anlattı.
İşte vatandaşın verdiği yanıtlar:
“KÜÇÜKLER BÜYÜKLERDEN NE GÖRÜRSE ONU ÖRNEK ALIR”
Tahsin Çetin: “Yok hayır, istemem. Büyüklerdir küçükleri yönlendiren. Büyük, küçüğe, ‘şuna kız, vur’ desen yapar. Her şeyi büyüğünden öğrenir. Küçük, büyükten ne görürse onu yapar. Siyasiler de büyüğümüz olduğuna göre, onlardan ne görürsek biz de onu örnek alıyoruz.”
“DUYUNCA AR EDİYORUM”
Hamdi Çiçek: “Böyle bir şeyi istemek mümkün değil. Siyasetin dili maalesef çok değişti. Bugünleri hiçbir zaman hayal bile edemezdik. ‘Yaparsa AK Parti yapar’ durumuna gelmişiz maalesef. (Bu sözcükleri duyduğunuzda bir vatandaş olarak ne hissediyorsunuz?) Ar ediyorum.”
“ÇOCUKLARIN KÜFÜRDEN UZAK BÜYÜMESİ GEREKİYOR”
Murat Yüksel: “Siyasi olarak bu kelimelerin kullanılması bence çok yanlış. Çocukların küfürden uzak büyümesi gerekiyor.”
“BİZ YENİ BİR NESİL YETİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Melike Bebek: “Hayır istemem. Mesela ben Gezi’de Taksim’deydim ve bir ‘sürtük’ değilim. Çok argo konuşuyorlar. Hepsi birbirine karşı çok argo konuşuyor. Hiç doğru bir şey değil. Biz yeni bir nesil yetiştirmeye çalışıyoruz, idealist anneler olmaya çalışıyoruz, o yüzden hiçbirinin tavrını doğru bulmuyorum. (Siyasilerin üslubunun özellikle çocuklara iyi bir örnek olduğunu düşünüyor musunuz?) Tabi ki hayır. Asla. Ben genelde haberler başladığında çocuklarım izlemesin diye televizyonu kapatıyorum.”
“HALKA KARŞI DAHA SAYGILI OLMALILAR”
Ayşe İter: “Hayır kesinlikle istemeyiz. Kötü örnek teşkil ediyor. Zaten yeterince kötülükler var, çocuklarımız daha güzel bir hayata ulaşsın istiyoruz. Daha kibar, halka daha saygılı olmalarını isterdim.”
“BİRLEŞTİRİCİ OLMALARI GEREKİYOR”
Gönül Polat: “Sonuçta onlar bize hizmet ediyor. Çocuklarımıza ve bize yönelik daha birleştirici olmalar gerekiyor.”
“HİÇ İYİ ÖRNEK OLMUYOR”
Mustafa bey: “Hiç istemiyorum. Kesinlikle. Hiç yakışmıyor. Birbirlerini yiyorlar. Bu nedir ya! Resmen insanları birbirine düşürüyorlar. ‘O öyle yapmış, bu böyle yapmış’… Bıraksınlar bunları ya… İnsanlara karşı inandırıcı olsunlar. Hiç iyi örnek olmuyorlar.”
“DUYUNCA GERİLİYORUM, SİNİRLENİYORUM”
Hüseyin Savaş: “İstemem. Şu anda siyasetin üslubu, özellikle iktidar Allah muhafaza! Muhalefette öyle fazla rahatsız edici bir şey yok. (Bu sözcükleri duyduğunuzda bir vatandaş olarak ne hissediyorsunuz?) Bazen geriliyorum, sinirleniyorum… (Yanındaki eşi) Utanıyorum. (Eskiden siyasetçilerden bu tür sözcükleri duyar mıydınız?) Bu kadar argosunu duymazdık.”
“TERBİYELİ OLMALILAR”
Gülgün Özeş: “Asla istemem. Gençliğe çok kötü örnek oluyorlar. Hiç hoş değil. Şimdiki gençlik maalesef böyle yetişti. Çok üzülüyorum bu duruma. (Sizce siyasette üslup nasıl olmalıydı?) Terbiyeli olmalılar.”