Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB ile Türkiye arasındaki zirvenin 29 Kasım’da Brüksel’de yapılacağını açıkladı. Tusk, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da 21 Kasım’da sosyal medya aracılığıyla “Mülteci krizinde tek çözüm yolu yok. Türkiye gibi sadece bir ortağa bağlı olamayız. Kapsamlı yaklaşıma ihtiyaç var” mesajıyla dikkat çekerken, zirve çağrısı yapmak için son ana kadar bekledi. AB başkentleri nezdinde zirve için zemin yoklayan Tusk bunun yanı sıra Türkiye’yle yürütülen müzakerelerin teknik boyutundan sorumlu olan Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile de konuyu masaya yatırdı. Özellikle Almanya, düzenli hale gelmemesi şartıyla, bu zirvenin yapılmasına başından bu yana tam destek verdi. Komisyon’un tavsiyesi de zirvenin yapılmasından yana oldu.
DONALD TUSK'TAN DAVUTOĞLU’NA TELEFON
Tusk, Komisyon’un zirve konusundaki olumlu yaklaşımı üzerine dün akşam saatlerinde Başbakan Davutoğlu’na telefon ederek zirve konusunu ele aldı. Davutoğlu ile görüşmesinde aldığı mesajların ardından da zirvenin yapılacağını resmen açıkladı. Zirve daha önce Türkiye’yle yapılan ve sadece AB kurumlarının liderlerinin katıldığı “mini zirve” formatında değil tüm AB üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının katılımıyla 28+1 formatında yapılacak.
GÖÇ MESELESİ ANA KONU
Olağanüstü nitelikli zirvede, AB ülkelerine yönelik mülteci akınının önüne set çekilmesine yönelik ortak eylem planının müzakerelerine son nokta konulup, belgenin uygulanmasına başlanması hedefleniyor. Bu eylem planı bağlamında, Türkiye’nin işbirliğini elde etmek ve yükünü paylaşmak için Brüksel tarafından Ankara’ya sunulan öneriler konusunda da güçlü mesajlar verilmesi gündemde. Eylül sonundan bu yana yürütülen müzakerelerde yüzde 100 anlaşma sağlanıp sağlanmadığı konusunda gerek AB yetkilileri gerekse Türk yetkililer detaylı açıklama yapmaktan kaçınırken Brüksel’de, “Toplantının olumlu şekilde sonuçlanmama riski olumlu şekilde sonuçlanma şansından daha yüksek olsaydı zirve çağrısı yapılmazdı” yorumu öne çıktı.
KAPSAMLI PAKET
AB, tarihinin en önemli mülteci kriziyle mücadele etme konusunda Ankara’nın yardımı ve işbirliği karşılığında 3 milyar Euro düzeyinde mali destek sağlama, Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyetine ilişkin süreci hızlandırma, üyelik müzakerelerini yeniden canlandırma gibi unsurlar içeren kapsamlı bir öneri paketi sunmuştu. Bunun karşılığında da Türkiye’nin kara ve deniz sınırlarında etkin kontrol uygulayarak mülteci akınını frenlemesi ve Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin işgücü piyasasına erişimine olanak tanınmasının da aralarında bulunduğu bazı önlemler almasını talep etmişti.
KİLİT ALTINDAKİ ŞEHİRDE ZİRVE
Pazar günü Türkiye saatiyle 17:00’de başlaması planlanan zirve, terör tehdidi nedeniyle Brüksel’in kelimenin tam anlamıyla kilit altına alındığı bir ortamda yapılacak.
Şu an Brüksel’de terör tehdidi en yüksek seviye olan 4 düzeyinde tutuluyor. Bu da ciddi ve yakın bir terör saldırısı tehdidi bulunduğuna işaret ediyor. Belçika Başbakanı Charles Michel dün düzenlediği basın toplantısında, “Kriz merkezi, alarm seviyesini dörtte tutmaya karar verdi. Bu, en üst seviye ve tehdinin yakın ve ciddi olduğuna işaret ediyor. Tehdit seviyesi gelecek Pazartesi yeniden değerlendirilecek” dedi. Brüksel’de okullar ve metronun yarın açılacağı belirtildi.