Özgürlük ve Demokrasi Platformu Genel Başkanı Vedat Öztürk, "Dün demokrasiye yakınken bugün vesayete yakınız; hatta belki de tam ortasındayız." dedi.

Özgürlük ve Demokrasi Platformu'nun düzenlediği, 'Siyaset ve Vesayet' konulu panel, Green Park Otel'de gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmasını yapan Özgürlük ve Demokrasi Platformu Genel Başkanı Vedat Öztürk, kamu düzeni açısından siyasetin meşru, haksız vesayetin ise gayrı meşru olduğunu söyledi. Öztürk, "Hukukun güvencesi altındaki meşru siyasetin varlığı ve etkinliği demokrasiye hayat kazandırırken, her türlü vesayet ise demokrasiyi muhasara altına almakta, yaralamakta, hatta çoğu kez şeklen var görünmekle birlikte fiilen tümüyle ortadan kaldırmaktadır." şeklinde konuştu.

'HIRSIZI YAKALAYAN POLİSLER İHRAÇ EDİLİYOR, HAPSE ATILIYORSA, ORADA HUKUK YOKTUR'

"Bir yerde hırsızlığı, soygunu soruşturan savcılar meslekten atılıyorsa, özgürce karar vermesi gereken hakimler verdiği kararlar nedeniyle tutuklanıyorsa, hırsızı yakalayan polisler ihraç ediliyor, hapse atılıyorsa, orada hukuk yoktur" diyen Vedat Öztürk, "Toplumdaki en temel hürriyetler askıya alınıyorsa, özgür medya yasaklanıyor, gerçeklerden haberdar olmanız engelleniyorsa, iktidar keyfi uygulamalarla toplum üzerinde baskı kuruyorsa, demokratik hakkını kullanarak meydanlarda taleplerini dile getirenler darp ediliyor, kötü muamele görüyor hatta öldürülüyorsa, Taksim Meydanı işçilere yasaklanıyorsa, orada özgürlük ve demokrasi yoktur." ifadelerini kullandı.

'DÜN DEMOKRASİYE YAKINKEN BUGÜN VESAYETE YAKINIZ'

1 Mayıs'ta İstanbul'da sıkıyönetim ilan edildiğini, 20 bin polisle güvenlik önlemi alındığını söyleyen Öztürk, "Ama alınan güvenlik önlemi falan değil, sadece yasakların ve yasakçıların güvenliğini garanti altına alan bir polisiye tedbirdi. Kime karşı? İşçisiyle, işsiziyle, memuruyla bu ülkenin insanlarına karşı. Peki bu meydanı 2012'de kutlamalara açan bu iktidar değil miydi? Dün Taksim'i 1 Mayıs'a açan hükümet bugün ne oldu da geri kapattı? Bu sorunun cevabı gayet açık: Dün demokrasiye yakınken bugün vesayete yakınız; hatta belki de tam ortasındayız." dedi.

'TOPLUMUMUZ, BUGÜN ADI KONULMAMIŞ BİR DARBE SÜRECİ YAŞAMAKTADIR'

Darbe ve vesayetin ayrılmaz iki kardeş gibi hep el ele olduğunu kaydeden Vedat Öztürk, "Bu ülkede, bir gazeteci anayasal suç olan bir darbe planını ortaya çıkardığı için devlet sırrını ifşa etmekten hapse atıldı. Darbe planlamayı devlet sırrı sayarak korumaya alan bir yönetim bir demokrasi değil, ancak darbeye kol kanat geren bir vesayet olsa gerekir. Bugün ülkemiz, demokrasinin bütün evrensel temel değerlerinin askıya alındığı bir dönem yaşamaktadır. Bunca hukuksuzluk, bunca fütursuzluk ancak ve ancak demokratik düzeni ve hukuku ortadan kaldıran bir darbeyle mümkündür. Öyleyse toplumumuz, bugün adı konulmamış bir darbe süreci yaşamaktadır." şeklinde konuştu. CİHAN